Konya’daki manevi zenginlik

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından üçüncüsü düzenlenen ve Selçuklu Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları’nın üçüncüsü için Konya’da olduğumuzu biliyorsunuz! Ancak;

Kimisi hanyanın hoşuna düşer

Kimisi dünyanın peşine düşer

Kimi de Konya’nın düşüne düşer

O düşün içinde olduk gezenden

Evet, bu bir ‘buluşma’ ama aynı zamanda ‘dolaşma’ ayağı da olan bir buluşma…

Dolaşacağız ki görelim, görelim ki bilelim, bilelim ki yazalım, anlatalım…

İlk hedefimiz: Mevlana Müzesi

Türkiye’nin değişik şehirlerinden gelmiş gazeteci dostlarla kulağımızı, yüreğimizi teslim ettiğimiz rehberimiz Ayşe Akkaya, devrisi gün bize Mehmet Akbulut’un eşlik edeceğini hatırlattıktan sonra ilk hedefi gösterdi: Mevlana Müzesi…

Aracımız bizi, “Gel, gel, ne olursan ol yine gel” diye çağıran Mevlana’ya doğru götürürken, çevre hakkında bilgiler veren rehberimiz, “Şu anda üzerinde ilerlediğimiz caddenin adı Şefik Can. Bu kişi Mesnevi’yi Türkçeye çeviren olduğu için adı bu caddeye verildi” deyince saygı duydum…

Konya turizmine dünya çapında şöhret ve ilgi kazandıran değerlerin başında gelen Mevlana, Hazreti Pir olarak da bilinir, anılır.

Mevlana, Konya ile özdeştir. Türk-İslam medeniyetinin dünyayı aydınlatan ışıklarındandır ama büyük bir değer olduğu için şu ya da bu sebeple sahip çıkanlar var. Sonra konuşuruz…

Sakın unutmayın…

Ağzına sağlık, rehberimiz Ayşe Akkaya çok şey anlattı. Yazıyı gezi rehberine döndürmek istemediğim için birkaç öğüt vereyim!

-Konya’ya, Gonya üzerine hazırlık yaparak gidin…

-Mevlana’yı okuyun, anlayın…

-Şehrin sayısız değeriyle ilgili bilgi sahibi olun…

Bunların önemini, devrisi gün bize eşlik edecek rehberimiz Mehmet Akbulut’un aktardığı bir anekdot ile vurgulayacağım…

Yorulan beden, acıkan mide

Mevlâna Müzesi, Selçuklu Medresesi, Alaeddin Camii ve Karatay Medresesi gibi yerleri dolaştıktan sonra, yol değil, oruç yorgunu bedenler otele atıldı…

İftar saatine kadar istirahat, ardından iftar ve sonra ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları.’

Medya leşkerleri ezana ramak kala sofradaki yerini aldıktan sonra, “Allahu ekber…” duyulunca kaşıklar sallanmaya, yüzler gülmeye, gözler açılmaya başladı.

Mideler doldu, gözler doydu. Herkes Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir’in sesini duydu:

-Arkadaşlar etkinlik salonuna.

Zaten menzili maksut da buydu…

YARIN: Sille öncesi, buluşma güncesi…