KONYA’NIN KİRLİ ZENGİNLERİ ÇOĞALIYOR

Bugün yazımıza giriş yaparken birazdan aşağıda yazacağım konunun sorumlusu Sayın Bakan Nebati’nin “fiyat istikrarı toplantısıdır”.

Çünkü bu toplantının farklı kalemlerden görüşlerini okurken aklıma birden dünden bugüne hatta yarına KONYA geldi.

…………………..

Konya’da yaşayan insanların gündemi son aylarda hiç değişmeyen bir şekilde, son derecede istikrarlı olarak ekonomi olmaya başladı.

Şehir neyi konuşuyor?

Kimler neyle ilgileniyorlar?

Bun gelişmeler bizim için önemlidir.

Çünkü sonuçta bu insanlar bu şehrin gündemini ve geleceğini belirliyorlar.

Bizde konuya bu pencereden bakmak istedik. (İzin verirseniz tabii)

………………….

Tabii Konya bu konuda biraz daha zor.

Sıkıntılı bir Anadolu şehridir.

Çünkü bugün ne demek istediğimi şehrin hafızaları daha iyi anlayacaklar.

Birde yazıdan kendine dokunanlar(!).

Konya’ya hep “küçük köy”, “küçük köy” diyenlerle büyüdük, sonra bunu bizler büyüttük sonuçta da bu günlere geldik.

Özünde Konya’da doğup büyüyenlerin köylülüğü parayı cepkenlerinde taşımalarından, parayı göstermemelerinden kaynaklanıyordu.

Buna ister mütevazilik deyin. İsterseniz nazar(!)

O kuşak giyinmez. O kuşak binmez. O kuşak gezmez. O kuşak yemezdi…

(Bugün o paraları üçüncü kuşak çatır çatır yiyor. Helal olsun)

……………….

Şehri yönetenler, bunu da açalım siyasi anlamda yönetenleri kastetmiyoruz.

Şehri ekonomik olarak yönetenler diyoruz.

Kunduracısından buğday arpa satanına, lastikçisinden demircisine, para ile şehirde her konuda ağırlığı olan aileleri kastediyoruz.

Zaten Türkiye’nin her yerinde değişmeyen bir kural vardır.

Para Dünyanın hiçbir yerinde değişmeyen en büyük gücüdür.

Dünyanın en güçlü silahı K. Kore’nin gösterdikleri ya da göstermedikleri değil.

Dünyanın en güçlü silahı paradır para.

Ekonomik güç de sizde ise, yani para sizde ise şehri A partisi yönetmiş B partisi yönetmiş bir anlam ifade etmez.

Çünkü para her zaman iktidardır.

O zaman bu aileler hep iktidar ya da iktidar ortağı olmuşlardır.

Hatta yakın Konya siyasetinde öyle şeyler yaşadık ki, ailenin bir evladı diyelim ki o dönemler için DYP’de, ortanca kardeş ANAP’da, en küçükte ya Saadet’te ya da MHP’de yer alırlardı.

………………

Bizim Konya’nın ekonomisinde değişmeyen ve şehrinde gerçek anlamda ana sütununu oluşturan, şehrin geleceğini tayin eden temel öge ise AİLE yapımızdı.

Çünkü Konya’nın geleneksel aile yapısı parasından değil, oturup kalkmasına, konuşmasından yürüyüşüne, mutfak kültüründen şarkısına türküsüne kısaca yaşamı ile İslamiyet’i konuşarak değil yaşayarak örnek insanlardan oluşurdu.

Konyalı esnaf, tüccar çek senet kullanmazdı.

Çünkü ağzından çıkan söz çekten sözden çok daha güçlü idi.

Öyle ki, o yıllarda gayri Müslüm vatandaşlarla ticaret yapan Konyalı aileler Türkiye’ye örnek olarak gösterilirlerdi.

…………….          

Ekonomik olarak genelde güçlü aileler birbirlerinden kız alıp verdikleri için ekonomik dünya fazla dışarıya açılmazdı.

Müstakbel gelin, damat anneler neneler tarafından annelerin gezmelerinden seçilir gençlerde buna geleneksel aile yapımız doğrultusunda “Peki” derler ve mürvetlerine ererlerdi.

Yani para dışarıya çıkmamış olurdu.

Zaman içerisinde oğlanlar kızlar, gelinler damatlar ekonomiye kök saldıkça farklı ortaklıklar, dostluklar, yol arkadaşlıkları oluşuyordu.

Köyden çıkma özellikle de eğitim işi parayı dışarıya çıkarma adına küçük küçük kasada delikler açmaya başladı.

Şöyle ki oğlan okusun, kız okusun derken çocuklar laf söz dinlemez hale geldiler.

Sözlerinde direnenler malın dışarıya çıkmasına neden olmaya başladılar.

Özellikle son 20 yılda AK Parti ile ekonomi olarak hızla gelişirken(!) Konya’nın geleneksel aile yapasında da aile büyüklerinin farkında olmadan delikler açılmaya başladı.

Okuyan oğlan kız müstakbel eşini anasından babasından değil kendi gözünün gördüğü ile seçmeye başladı.

Eeee tecrübeli aile büyükleri bu büyük tehlikeli fark ettiler(!)

Her şeyden önce geç kalmışlardı.

Komşu sanayicinin durumunu görenler ise uyandılar.

Konya’da başta Selçuk Üniversitesi’nin bölünmesi, ardından özel üniversitelerin hızla çoğalması için sermaye Konya’nın eğitimine el attı.

Niye?

Oğlan, kız Ankara’da İstanbul’da, Antalya’da, İzmir’de okuyup karısını kocasını kendi bulacağına hiç değilse şurada dizimizin dibinde okusun sabah okusun akşam eve gelsin dediler.

Hatta bugün olduğu gibi oğlan, kız devlet üniversitesini kazanırsa Konya’da istediği bütün bölümler vardı artık.

Yok bizim oğlan kızın puanı düşük.

O zaman dışarıda vereceğimiz okutma parasının dörtte birine Konya’da okutma dönemi ilerlemeye başladı.

Hem paranın büyük bölümü cepte kalacak hem de oğlan kız elin memleketlerinden gelin damat getirmeyecekti.    

Bu sistemin tutanları oldu tutmayanları oldu.

Ancak tutanlar bile yine PARA denilen o dünyanın en büyük gücü ile gelini damadı kendilerince seçebildiler.

…………….

Yani yine yavaş yavaş mal dışarıya çıkmaya devam ediyordu.

Çünkü eğitim çok güzel bir şeydi.

Okumak. Üniversiteli olmak, Diplomalı olmak bizlerin beceremediği ama çocuklarımızın becererek göğsümüzü kabartan şeref madalyaları idi.

Konya köyden kente geçerken sermaye parçalanıyordu ve dedeler babalar bu durumu kabullenmeye başlamışlardı.

Aileler artık hızla büyüyordu.

Babalar dedeler yaşlanıyor torun torba sahibi oluyorlardı.

Onların devri bitiyor çocukların torunların yeni dönemi başlıyordu.

Konya ekonomisinde yeni bir kuşak daha oluşuyordu

Bizim küçük köy geleneği buradan kör topal ilerlemeye çalışırken, her siyasi iktidarın kendi zenginini oluşturma geleneği içerisinde Konya’mızda belki pek çoğunuzun göremediği, duymadığı, hatta yakıştıramadığı çok fena “KİRLİ ZENGİNLER” oluşuyordu.

Buna bir de Reisin “gençlik” aşısı tutunca Konya ekonomisinin para babaları yarısı içinden yarısı dışından misali görünenleri görünmeyenleri ile pastanın büyük dilimleri hoooop çiğnemeden yutmaya başladılar.

…………

Ve bizim gibi gelişmekte olan ülke insanlarının o değişmez makus tarihi işledi ve para en büyük güç olarak şehre hükmetmeye başladı.

Artık birde şimdi işler daha kolaydı.

Demokrat Parti, CHP derken….

Adalet Partisi, CHP derken…

DYP, ANAP, MSP, MHP, BBP filan derken bugün işler çok rahat.

Bugün genelde MHP liler bu işlere direk giremiyorlar. Ya da masaya dahil edilmiyorlardı.

Açık ve nette giremezlerdi.

Çünkü partinin Genel Merkez ve Genel Başkan duruşundan dolayı ateşi avuçlamak gibi bir şey olur adamı yakardı..

Sadece dolaylı olarak dıdısının dıdısı dediğimiz gibi ucundan tulan bir kaç tane olur mu? Olur. Oluyor biraz zorlasan onlarda iktidar partisinden yana oluveriyorlardı.

………….

Köyden kente geçtikten sonra.

Artık Savunma Sanayinin göz bebeği Konya.

Üniversiteler şehri Konya…

Akıllı, uyanık, zeki, tüccar, esnaf zihniyetin kabuk değiştirmesini sağlıyor.

Konya’da da sermaye usul usul el değiştiriyordu.

Bu zaten başlamıştı da artık net görülür elle tutulur hal aldı.

Bunun daha birde elle tutulmayan ama biraz gurcaladığınız zaman belgeli olanları da var.

Ama dedik ya yeni orta yaş grubu maşallah cin.

Ne cini şeytana pabucu ters giydiren cinsten.

……….

Biz her zaman ki gibi geri çekilip vitrini izliyoruz.

Konya vitrinde.

Konya sahnede.

İNŞALLAH MANKENLER(!) VE AKTÖRLER BAŞARILI OLURLAR.

Onlar başarılı olursa Konya başarılı olur.

Konya başarılı olursa hepimiz başarılı olmuş oluruz.  

…………

Bugün pek alışık olmadığınız bir şeyleri yazmaya çalıştım.

Çok doluyum çooook.

Ama dam alçak değnek kalkmıyor.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayatta asıl önemli şey istediğini almak değil, onu aldıktan sonra hala isteyebilmektir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

 Demiryolu caddesinde dörtlüleri yakıp trafik akışını engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.