KONYA’NIN MİLLETVEKİLLERİ VARMIDIR?

Tabii ki hepimiz vardır diyoruz. Hem de 14 tane vekilimiz var.12 si Ak Parti, 1 MHP, 1 CHP vekilimiz var.Hatta artık 13 Ak Parti vekilimiz var diyebiliriz.Adına ister ittifak , ister koalisyon deyin, ben ittifak diyorum.Ak Parti ile MHP birleşip tek parti görüntüsü çizmiştir. BBP de olaya kendini dahil etmiştir. Bu konu ilgili ayrı  bir yazı yazacağım.

Aslında bu vekil meselesi, vekilimiz Ziya  beyin konuşmalarıyla aklıma geldi. Sayın Ziya ALTUNYILDIZ.Suriyelilerle ilgili açıklamalarda bulunuyor.Suriyelilere yapılan yardımların abartıldığını söylüyor.

Gönlüm ister diki  sayın vekilimiz ‘ biz Suriyelilere hiç kira yardımı yapmıyoruz’  diyebilseydi !

Olağan üstü yardım yapmadık diyen vekilimiz keşke yardımların miktarını açıklasaydı. Kendi vatandaşlarımıza da aynı yardımı  yapıyoruz diyen vekilimizin    rakam açıklamasını yürekten isterdim.

Sınavsız Üniversiteye yerleştirilen Suriyeli gençlerin acaba devletçe ödenen kredilerini hem de  geri ödemesiz kredileri ne kadar dır?

Türk gençlerinin kredileri, hem de geri ödemeli kredileri ne kadar?

Acaba Suriyeli gençler  yurtlara  girerken önceliklimidir?

Sayın vekilimiz Suriyelilerin sosyal ve ekonomik entegresini sağladık diyor. Madem 3.5 milyon biz de misafirdir, entegreye ne gerek vardır.Biz Suriyelilerle birlikte yaşamak  zorunda mıyız? Vatanları elden giderken , burada çocuk üreten, savaşmayan, savaştan kaçan bir zihniyetle nasıl entegre oluruz?

Suriyeliler in bizim kanunla uyarak yaşamlarını sürdürdüklerini ifade ediyor sayın vekilimiz. Bu bile hiç inandırıcı gelmedi.

Vatandaşlık, kardeşlik ve misafirperverlikten yani hamasi duygulardan bahsediliyor.

Gelin pratikte bir yaşamı görün. Suriyelilerle yakın yaşayan vatandaşlara bir sorun. Hayatlarından memnun mudurlar?

Sayın vekilim bunların misafirliği kalmadı. Bir büyüğüm muhacir pazarı civarında ki evini üst kata taşınan ve sürekli gürültü yapan  Suriyeliler yüzünden sattı. Adamın psikolojisi bozuldu. Bir evde kaç kişi kaldığı belli değil.

Masada oturup rapor yazmak kolay diye, 1 CG yi yani Uluslar arası Kriz Grubunu suçluyorsunuz. Keşke sizde Suriyelilerle birlikte yaşanan yerlerde bu açıklamayı yapsaydınız yöredeki vatandaşların memnuniyetlerini (?) görürdünüz . hem de masa başında açıklama yapmak zorunda kalmazdınız.

3.5 milyon Suriyelilerin kamplarda hapsedilmeyerek soysa ve ekonomik hayata entegre olduğunu söyleyen vekilimize biz de çook önceden teklifimizi sunmuştuk. Belediyelerimiz Konteyner kentler kursun içinde sağlık ocağı. Karakol, okullar bulunan bir yer olsun demiştik. Suriyeliler gidince de buraların deprem ve benzeri felaketlerde vatandaşlarımız için iyi bir mekan olacağını söyledik. Ama Suriyelilerin ikametini belirli mahalleler üstlendi. 5 kuruşluk evler 15 kuruşa kiraya verildi. İşimizdeki fırsatçılara gün doğdu. Birkaç ailenin bir evde yaşadıklarını ve bunun İslamla alakasının olmadığını bilenlerdeniz. Namahremsiz bir yaşamı onlara reva gördüğümüz için bizlerde suçluyuz. Onları kötü şartlarda yaşama biz mahkum ettik. Evet hayatlarını kurtarıyoruz ama diyeceğim bunları bir an evvel vatandaşların göndermektir.

Sayın vekilim vatandaşların hoşnutsuzluğu ve rahatsızlığını menfi bir propaganda gibi görüyorsunuz ama bu bir gerçek…

Askerlerimiz oralarda şehit olurken buralarda Suriyeli gençlerin avare dolaşması kabul edilemez. Onlarda savaş girmeli vatanlarını korumalıdır. Suriye destanını Suriyeliler yazmalıdır, Suriye destanını bizler yazmamalıyız.

Sayın vekilim Ziya beye haksızlık etmeyelim. Şüphesiz çok çalışıyor. Peki diğer vekiller?

Konya’nın vekilleri çalışsa Mevlana meydanındaki Kültür müdürlüğüne ait 2 bina yıllarca böyle atıl olur mu?

Mevlana caddesindeki eski tekel binası bu kadar yıldır hiçbir işlem yapılmadan durur mu?

Eski bağ-kur binası böyle atıl bekler mi?

Nalçacı caddesindeki iller bankası şehir içinde kalmıştır. Neden şehir dışına müsait bir yere taşınmaz?

DSİ Bölge müdürlüğünün Anıtın orada şehir göbeğinde ne işi vardır.

Mevlana türbesi içindeki inşaat mezarların çıkmasıyla kaderine mi terk edilmiştir?

Yoksa fırsat kollayıp inşaata devam ettirmek isteyen mi vardır?

Belediyelerin reklam harcamaları hiç denetlenmez mi? Belediyeler pire kadar hizmetin deve kadar reklamını yapmaya daha ne kadar devam edecektir? Belediyeler masraflı reklam yapar mı?

Tarihi yerlerin restorasyonuna soyunan belediyeler neden restore işlerini ne zaman bitireceğini yazmazlar. Önlerine astıkları ‘Belediye restore ediyor’ levhası uzun süre kalsın diye mi işleri uzatırlar.

Sultan Selim Camiinin kapı girişinin restoresi ne zaman bitecek bilen var mı?

Şimdi birde Alaaddin Tepesindeki tarihi kazıları bekleriz. Ömrümüz yeter mi bilmeyiz?

Gençlerimizi dejenere eden, körpecik beyinleri zedeleyen, ciğerlere zehir dolduran şehir merkezindeki bu kafe ve nargile salonlarına kim ruhsat verir?

Apartman önlerindeki yeşil alanları da kafe ve nargile salonlarının emrine sunan, buralara şeffaf binalar yapıp sigara ve nargileye davet eden bu topluma açık yerlere birkaç kişinin rantına sunan belediyelerin değerleri savunması ne kadar doğrudur?

Hava kirliliğini çözemeyen, ulaşımın kilitlenmesine sebep olan belediyelere vekiller bir şey demeyecek mi veya diyemeyecek midir?

Metrosu ve teleferiği yıllardır faaliyete geçmeyen şehir nasıl büyükşehirdir. Şehir içinde adeta taş devri yaşanırken her alana taş döşenirken, Konya’nın ücra köşelerine ağaç dikmenin mantığı nedir?

Şehir içinde çok sık ağaç dikilmesine, çabuk büyüyen, oksijen saçan ağaçların dikilmesini engelleyen var mıdır? Yoksa taşlar daha mı önemlidir?

Yine bana ayrılan bölgenin sonuna geldik.

Ey Konyalı (daha doğrusu Konya) vekilleri neredesiniz?

Lafla peynir gemisi yürümüyor. Daha yazacak o kadar şey var ki… İnşallah devam edeceğiz…

Kalın sağlıcakla…