KORONA HIZ KESMİYOR…

Dünya’da gündem olmaya devam ediyor. Hız kesmediği gibi, özellikle Avrupa’da süratle yayılmaya ve ölümlere sebep olmaya devam ediyor.

İtalya çaresizlikleri oynuyor. Umut Çin’den gelecek doktor ve sağlık personelinde. Sokağa çıkma yasağı var.

Fransa’da sokağa çıkma yasağı var. Onlar da çok büyük endişe içindeler.

İngiltere farklı bir sistem uygulayıp, virüse tedbir almıyor. Hastalığın yayılması virüsü bitirebilir diyorlar. Aklıma mıknatıs geliyor. Farklı kutuplar birbirini çekerken, aynı kutuplar birbirini iteliyor. Herhalde böyle düşünüyorlardır.

Çoğu Avrupa ülkesi sınırlarını kapattı. Bunlara her gün birkaç devlet daha ilave oluyor.

İspanya’da sıkıntılı, futbolcularda da virüs çıktı.

ABD de yeni tedbirler alıyor. Kısmi sokağa çıkma yasağı uyguluyor.

Bu virüsle en başarılı mücadeleyi Güney Kore veriyor. Güney Kore’nin başarısı diğer ülkelerle paylaşılmalıdır.

Bu salgın ne zaman bitecek? Onu Allah bilir. 15 gün, 1 ay, 2 ay sonunu bilen yok.

Ertelenen toplumsal aktiviteler ne kadar daha ertelenebilecek? Okullar ne kadar kapalı duracak? İnsanlar ev hapsinden ne zaman kurtulacak? Sonumuz hayrola….

ÜLKEMİZDE NELER OLUYOR?

Yazımı yayına verdiğim anda vaka sayısı 98 oldu. Ancak bu sayı an be an artacağı gibi, ölümlerin de olacağını düşünüyorum.

Bakanımızın açıklamasıyla virüsten ilk kaybımızı verdik. 89 yaşında bir vatandaşımızı kaybettik. Çalışanının Çinliler ile temasından kapmış bu vatandaşımız. Rabbim Rahmet eylesin.

Her zaman olduğu gibi ülkem insanının bir kısmı virüsü çok ciddiye alırken, bir kısmı umursamaz tavır içindeler.

Bazen devletimin yanlışları da bizi çok üzüyor. Sağlık bakanımız yurt dışında ki vatandaşlarımızın ülkelerine dönmek için gayret etmemelerini söylüyor.

Sonra bakıyoruz. Yurt dışında yaşayan 3614 vatandaşımızı, istedikleri için Türkiye’ye getirmeye başlıyoruz. Niye? Niye bu insanlar için 82 milyon vatandaşı riske ediyorsunuz? Efendim onları da 14 gün karantinaya alacağız diyor. THY 34 seferle bu vatandaşları ülkemize taşıyor.

Şimdi sıkı durun! Ülkemize Fransa’dan gelen vatandaşlarımız, otobüsle karantinaya alınacak yerlere giderken, 2 vatandaşımız ayrıcalıklı olarak otobüsten inip evlerine gidiyorlar. Diğer yolcularda şaşkın. Peki bunlar virüs taşıyorsa ne olacak.

Beyler aklınızı başınıza alın! Konu can meselesi, siz hala imtiyazlarla uğraşıyorsunuz.

İçişleri Bakanımız konu ile ilgili soruşturma açıldı, sorumlular tespit edilecek diyor.

Sayın Bakanım! O iki kişinin kimliğini öğrenmek isteriz. Köylü Memed Ağanın talebiyle otobüsten inmemişlerdir. Bu iki vatandaşın ayrıcalıklı emrini kim verdi.

İşte biz ülkem insanı olarak torpile, müsamahaya tahammül edemiyoruz.

Meclis Başkanımız Sayın ŞENTOP sosyal medyada iddia edildiği gibi 17 Milletvekilinin umreden dönerken kaçtığı iddialarının asılsız olduğunu söylüyor. 31 Milletvekilinin Avrupa’dan döndüklerini ve kendilerini evlerinde izole ettiklerini söylüyor. Eh bize de inanmak(!) düşer.

DİYANET NİHAYET!

Geçen yazımda Diyanet’in sınıfta kaldığını söylemiştim. Bu virüsle önlem, virüsün yayılma hızının önüne geçebilmektir. İran gibi virüs alıp başını gittikten sonra, alınan tedbirlerin kıymeti yoktur. İran cemaatle kılınan namazlarının ve Cuma namazının iptali konusunda çok geç kalmıştır.

Şükürler olsun diyanet uyulması gereken kararları almış, cemaatle kılınan namazlara ve özellikle Cuma namazına ara vermiştir.

Bu kararla birlikte tepkiler gecikmediği gibi itaatsizlik baş göstermiştir.

Bana bir şey olmaz zihniyeti bu virüste geçerli değildir. Keşke sadece size bir şey olsa. Belki size virüs bir şey yapmaz ama sizi taşıyıcı yapar. Günahsız insanların canına kıymaya sebep olursunuz.

Haberlerde seyrediyorum. Eyüp Sultan’da ezanla birlikte cemaat yoğunlaşıyor. İmamın ikazına rağmen cemaatle namaz kılıyorlar.

Konya’nın en büyük camiinde aynı olay var. İmam cemaat olmamaları konusunda uyarmasına rağmen bir araya gelip cemaatle namaz kılıyorlar. İmam namaz sonunda yaptıklarının doğru olmadığını, virüsü yayabileceklerini söyleyince neredeyse imamı dinsizlikle suçluyorlar.

Ortaya çıkan bir gerçek var. Bazı guruplar isterseniz buna cemaat tarikat deyin, diyanetin cemaatle namaz kılmayın uyarısına misilleme için özellikle karara uymayıp, ülkem insanının sağlığını tehlikeye atıyorlar.

Diyanetin yapacağı bir şey daha var. Camileri kapatmak. Aklınızdan ne geçiyor biliyorum ama Müslümanlığımı ibadetimi kimseyle tartışmam. Konu toplum sağlığı ve can meselesi. Ya da camide topluca namaz kılanların, müslümanların aldığı kararlara uymayanların toplanıp 14 gün karantinaya alınması… İnsan sağlığını hiçe sayan bu tiplere dikkat! Kasıtlı yaptıkları bu davranışın bedeli ödetilmelidir.

Dinen uygun bir karar alınmışsa bu karara uymak zorundayız.

SAĞLIK BAKANI ÇOK YORULUYOR…

Yüz halinden belli. Kameralar önünde uykusuzluktan kızarmış gözler, gözümüzden kaçmıyor.

Ben Sağlık Bakanımızın bu yoğunlukta yaptığı basın toplantısındaki hoş görüsünden dolayı kutluyorum.

Öyle ki haberciler Korona virüsü ile ilgili soru sorarken ve de bakanımız bunlara cevap verirken, bir haberci kızımız konu ile ilgili olmayan bir talepte bulundu. Mikrofon sayısının arttırılmasını soru sorarken zorlandığını söylemesi üzerine peki kızım diye cevap verdi Sayın Bakanımız.

Biz bazı siyasilerin habercilerden hoşlanmadıkları soru sormaları karşısında, hakarete varan bir üslup kullandığına şahit olduk.

Bakanımızın nezaketi bizi ziyadesiyle memnun etmiştir.

KONYA NE YAPIYOR?

Ortalarda dolaşan pek yok. Virüsten mi yoksa havaların soğukluğundan mı pek anlamadık.

Konya’da en sevindirici olay Belediyelerimiz reklam panolarını artık vatandaşı uyarıcı yazılarla donatıyor. Daha çoğunu bekliyoruz.

Kafama takılan bir konu, Büyükşehir Belediyemizin su zammını Mart sonuna ertelemesiydi. Acaba bu zamlar iptal edilip, vatandaş rahat edecek mi?

Konya ili ilgili gözlemlerime, önümüzdeki yazımda devam edeceğim.

Sonuç: ne zaman biteceği belli olmayan ve hızla yayılan bir virüsle mücadele ediyoruz. İlim ve Bilim adamlarından çare bulacak sevindirici haberleri bekliyoruz. Rabbim hepimizin yardımcısı olsun. Kalın Sağlıcakla…