KUR'AN-I KERİM -2

                 

Cebel-i Tarık’ta yaptığı inceleme sonunda, Akdeniz’le okyanusun bo­ğaz vasıtasıyla birleştikleri halde, aralarında sanki manevi bir mania oldu­ğunu, suların ve su ürünlerinin birbirine karışmadığını keşfettim diye Pa­ris’te feryat eden Kaptan Kusto’ya, Onu müminlerin kitabı: "İki denizi birbirine kavuş­mak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar"([1]) ayetiyle keşfedeli 14 asır oldu demişler, bunun üzerine Kur'an-ı incelemiş ve Müslüman olmuştur.

 

"Cünüp olduğunuz zaman yıkanın"([2]) emrine istihza ile bakanla­rın su­ra­tına yeni bir tokat inmiştir. Hem de bunu indiren Moskova'­dan Davidoviç Kirlia’ndır. Bu adam geliştirdiği bir fotoğraf dalı sayesinde, insanın cünüp olduğu zaman fazla miktarda statik elektrik akımı yaydığını, bunun vücut için zararlı olduğunu, yıkanınca bunun normale düştüğünü ispatladı ve bunun fotoğraflarını çekti.

Yine Yüce Rabbimiz; "Az gülünüz çok ağlayınız"([3]) buyurur. İki sene ön­cesine kadar çok gülmenin insana faydalı olduğu, vücudun deşarj olarak rahatladığı, bir kahkahanın bir kilo ete bedel olduğu gibi safsatalar söyle­nirdi. A.B.D’nin Minosota eyaletinde Prof. Wilyım Farey'in ve Rusya       bi­limler aka­demisinin yaptığı incelemeler göstermiştir ki, çok gülmenin değil çok ağla­manın insanı rahatlattığı, stres ve sıkıntılarını asgariye indir­diği, kroner sis­temi rahatlattığı, dolayısıyla her türlü hastalığa faydalı ol­duğu, hatta ömrü uzattığı, kadınlar çok ağladıkları için erkeklerden daha uzun ömürlü oldukları tespit edilmiştir.

Bugün bile tam anlayıp mana verilemeyen birçok ayetler vardır. Onla­rın manası da gelecek çağlarda ilim ve fen ilerledikçe anlaşılıp açıklanabi­lecektir. Bir ecnebi ilim adamı: "İslâm âlemini gezdim.  Gördüm ki Kur'an çok okunup  üzerinde az düşünülüyor. Halbuki Kur'an az okunup üzerinde çok düşünül­mesi gereken bir kitaptır.” der. 

Fakat maalesef bugün bile biz bunu yapamıyoruz. Kur'an’ın çağ­daş haki­katlerinin birçoğu Müslümanlar tarafından değil de ecnebiler tara­fın­dan gün ışığına çıkarılması bizim için yüz karası olması gerekir.

Bu sebeple Kur'an-ı horlayanların birçoğu, onun ne yüce bir ki­tap ol­du­ğunu bilmeyenlerdir. Kur'an’a yan bakanların  ekserisi, onun ihtiva ettiği ilim ve esrar hazinesine muttali olmayanlardandır. Kur'an’a çağ dışı diyen­lerin hemen hemen hepsi, içtikleri çeşitli içkiler sayesinde aklı selim­leri felç olmuş, sağ duyuları dumura uğramış zavallılardır.

 

Onun için biz Müslümanlara büyük görevler düşmektedir. Akif mer­hu­mun şu beyti her müminin hayat prensibi olmalıdır: 

Doğrudan doğruya Kur'an’dan alıp ilhamı

Asrın idrakine  söyletmeliyiz İslâm’ı                                                            

 Dipnotlar:

1- Rahman Sûresi, 19, 20.

2- Mâide Sûresi, 6.

3- Tevbe Sûresi, 82.