MASKELİ BİR YILI GERİDE BIRAKIYORUZ…
31 Aralık 2020, Perşembe 08:532020 yılının son gününü yaşıyoruz. Yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.
2020 yılı virüsle anılacak bir yıl oldu. 80 milyon kişiye bulaştı bu virüs. Kovid-19 nedeniyle dünya üzerinde vefat edenlerin sayısı 2 milyon civarında. Dünya genelinde 20 milyon üzerinde kişi tedavi oluyor.
Tedavisi bulunamadı. Aşı tek umut oldu. Yazımı kaleme aldığımda Çin aşısı ülkeme ulaştı. Bazı aşıların az sayıda da olsa, ülkemize sessizce girdiğini, bazı VİP kişilerin bu aşıyı olduğu da, kulağımıza geliyor.
Virüsün önlemi, maske takmak, kişilerle aramıza en az bir iki metre mesafe bırakmak ve de temizlik.
Virüs çıktığında pek önemsemedik. Maskeyi çok zor taktırdık bu insanlara. Kimi maskeyi de, devleti de takmadı hala da takmıyor.
Nasihatten, sözden anlamayanlar musibetten bile zor anladılar.
Ülkemizde yirmi bir bine yakın insanı kaybettik. Ne değerler gitti. Evlere ateş düştü. Bir türlü akıllanmadık.
Devlette eline sağlık, çok gevşek davrandı. İşi “LÜTFEN” le çözmeye çalıştı.
Bazıları çıktı, vatandaş maske takmıyorsa buna devlet ne yapsın diyerek siyasi kimliklerini bir bakıma da kimliksizliklerini ortaya koydular.
Düşünebiliyor musunuz sizin almadığınız tedbirler yüzünden insanlar ölüyor. Sizin katilden farkınız var mı?
Vatandaş maske takmıyor, devlet ne yapsın diyenlere bir çift sözüm var. Bu söz vatandaşlar cinayet işliyor, devlet ne yapsın demektir. Devletin varlığını, görevini idrak edemeyen bu kişilere laf anlatmanın zorluğunu yaşadık.
Kalabalık yerler virüsün en sevdiği yerler oldu. hastaneye başka bir rahatsızlık için gidenlerinde sonu virüs oldu.
Dün devre arkadaşımı İzmir’de virüsten toprağa verdik. Em. Alb. Nejat AKAR kardeşimde gittiği diş polikliniğinden bu virüse yakalandı. Eşi hanımefendi virüsle boğuşuyor şu anda.
Camiden bulaştı. Buradan da kaybımız oldu. Camiler açıldı bir daha da kapanmadı. Kimilerine göre cami kapanır mıydı hiç?
Dinimin yüceliği, affediciliğini anlayamayan zavallılar. Rabbim insanlara, namazını evde de kılabileceğimizi söylemesine rağmen onlar inat ettiler ve ediyorlar. Zira cemaatle kılınan namazlar daha sevaptı.
Din İşleri Yüksek Kurulu bir Cuma namazı öncesi, virüs zamanında Cuma Namazının farz özelliğinin kaybolacağını söyledi. O kadar sessiz söyledi ki adete kimsenin duymasını istemedi.
Bir çarşının en üst katında ki mescitten de epeyce bulaş oldu.
Beni itham edeceklere sözüm ben ibadetimi yaparım ve gizli yaparım. Bilin istedim.
Sporcular virüsü iplemediler. Zira onlar gençti ve virüsü de kolay atlatıyorlardı.
Pazar yerleri virüsün ilk çıktığında, inanılmaz kontrol ediliyordu. Çarşıda da (Konya’da) kurallara riayet etmeyenler cezalandırılıyordu.
Şimdi pazarlar Allah’a emanet. Çarşı’da öyle.
Çaktırmadan “SÜRÜ” bağışıklığına geçiyorduk herhalde. Pahalıya mal oldu.
Velhasıl 2020 Maskeli bir yıl oldu. Bizler maske takarken bazılarının maskesi düştü, gerçek kimlikleri ortaya çıktı.
Virüs yüzünden bazı olumsuzlukları göremedik, görmezden geldik. Virüs cambaz oldu biz cambaza bakarken, sahtekarlık, hırsızlık, namussuzluk, ahlaksızlık yani olumsuz olan ne varsa arttı.
Bir dünya şampiyonu güreşçinin LİSE diploması sahte idi. Yargı kararı vardı. Görmezden gelindi. Hatta bir vekil bu sahtekarlığı destek verdi. 4 yerden maaş alan bu güreşçi zamanında “Dünya şampiyonu” olmuştu ama şimdiler de edep açısından “Dünya Umurunda değildi”.
Buna sessiz kalanlar bizi çok üzdü.
2020’de beni en çok endişeye sevk eden ve üzen bir konu Anayasa Mahkemesinin kararını yerel bir mahkemenin dinlememesiydi. Bu da oldu maalesef.
Sonra bazı siyasiler bazı hükümlülerin yok abisi kahramandı v.b. söylemleri ile hapisten çıkmasını sağladılar.
Birileri ana Muhalefet Partisi Genel Başkanını alenen tehdit etti.
Yargı lütfen müdahil oldu.
Ana muhalefeti sevmeyenler seslerini çıkarmadılar. Bazıları tehdit edeni övdüler.
Velhasıl 2020’yi bitiriyoruz ama gelin de bize sorun.
Şöyle 2020’ye yüzeysel değindik. Depremler, seller, patlamalar, terör v.b. cambaza bakarken unuttuklarımız.
2021’de NE OLUR?
Allah bilir. 2021’inde maskeli bir yıl olacağı kesin. Acaba son aylar da aşının gelmesiyle maskemizi çıkarabilecek miyiz? Sevdiklerimize sıkı sıkı sarılıp, sohbet edip, muhabbet çay ve kahvelerini yudumlayabilecek miyiz?
Safları sık tutun lafını yeniden işitebilecek miyiz? En önemlisi virüsten ölümlerin sonu gelecek miydi?
Bekleyip göreceğiz.
2020’de en büyük beklentim ADALET… Devleti devlet yapan en büyük özellik. O olmadan devlet olmuyor.
Tabii Gelir Dağılımında ki Adalet ise tüm ülkem insanının beklentisi. Asgari ücreti belirleyenlerin ücretlerine bakınca, insan ümitsizliğe kapılıyor. Biri bir lokma yerken bir başkası gönül rahatlığıyla kırk lokma yiyebiliyor.
En büyük sıkıntım siyasi çekişmeler. Dil nezaketten uzaklaştı, hakaretler havada uçuşuyor. Yalan, gıybet, iftira benim en sevmediğim şeyler. Hele bir de bunları savunanlar… yani inanan insanlar ahireti adeta yok sayıyorlar.
Ölümlü bir dünya da yaşıyoruz. Kimseye kalmadı, kalmayacak bir dünya.
Yeni yıl dualarım ümit doludur. Rabbim hepimize 2021’i mutlu kılsın. Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.