MERAM’DA 125 YILLIK ÇEŞMEYİDE KURUTMUŞUZ

Biliyorum yaşanılanlardan görüp de duyup da, yazamadıklarımızdan geriliyorum sonra da sizi geriyorum.

Bu yüzden sizi de geriyorum.

O zaman izninizle bugün kısa bir nefes molası verelim havadan sudan bir şeyler yazalım(!)

Amla sakın ola kötü bir şeyler yazmayacağımızı baştan söyleyelim.

Sayın Meram Belediye Başkanı Kavuş’un da bundan haberi var.

Zaten yakında Başkan mübarek yolculuğa çıkacak Umre yapacak ben Sayın Başkanımı hiç üzer miyim?

Aynı çeşme konusundan Başkanın A takımının da haberi var.

Önce gelin hep birlikte şu çeşme olayının hikayesini değerli bir büyüğümden dinleyelim sonra da yorumumuzu yapalım. 

“TARİHİ ABDÜLVAHİD ÇELEBİ ÇEŞMESİ VİRAN OLMUŞ !

DUYAN GÖREN VAR MI.!?

Meram Gödene mahallesi harman yeri mevkiindeki çeşme Mevlana Dergahının 20 yıl yönetimini üstlenen Abdülvahid Çelebi tarafından hicri 1315 tarihinde kız kardeşi için vefatını takiben vasiyeti gereği yaptırdığı 135 yıllık tarihi çeşme hem kısmen yıkılmış hem de 2008 yılından itibaren Gödene tepesinden gelen kaynak suyu 2008 de başlatılan Toki 1/2.etap çalışmaları esnasında şantiye tarafından çeşmeye giden suyun kaynağında parasız olarak kullanılması ve başlatılan yol ve cadde düzenlemeleri esnasında döşenmiş su hattının keyfi olarak kesilmesi nedeniyle 112 yıldır hayrat çeşmesi olarak yöre halkına hizmet vermekte iken suyu kesilmiş, yaklaşık 14 yıldır kaderine terkedilmiş vaziyette meçhul bir vaziyete düşmüştür.

Birkaç yıl öncede bu çeşmeyi görmüş, her yerde kaynak suları var iken yani Çayırbağı, Hatıp, Pamukçu, Karadiğin, Sarıkız, Bayat hattında 2-3 km.de bir tatlı su çeşmeleri akıp dururken kurumuş olması ve belli belirsiz bir kitabesi de var demiştim.

21 Aralık Çarşamba günü torun gezdirmeye çıkmışken direksiyonu çeşmeye çevirdim, kitabesini çektim ve okunması için Osmanlıca çözümlemeler yapan bir sayfadan yardım istedim. Gelen bilgi üzerine birkaç yerde gözüme çarpan ama bu yörede 12 yıldır Fahri Gödene'li olarak ikamet eden ve Toki Türklerinden biri ve çevreyi birçok kez keşfe çıkmakla birlikte "ÇELEBİ ÇEŞMESİ" denilen çeşmeye rast gelmemiştim.

KOSKİ tarafından 2013 yılında yayınlanan Konya'nın tarihi çeşmeleri kitabında da restore edilen, adreslenen ve tamir edilen, kitabesi açıklanan 143 çeşme içinde de bu çeşme maalesef yer almadığını gördüm.

Digital ortama aktarılan Konya ansiklopedisine göz attım ve Prof. Dr. Haşim Karpuz tarafından yazılan madde bilgilerine göz attım, ancak kitabenin anlamının yer almadığını gördüm. Çeşme mimarisi ile halihazırdaki virane hale gelen çeşmeyi karşılaştırdım, üstelik yamalı bohça gibi kırık dökük bir tamirat yazısı da olunca birisi çeşmenin kitabesini buraya da monte etmiş olabilir diye de sorguladım.

Konyapedia web sayfası Abdülvahit Çelebi çeşmesi maddesinde 2007 yılında çekilen fotoğraf ile benim çektiğim fotoğraflara bakıldığında bugün kısmen yıkılmış, ön cephe üstü tamamen kaybolmuş ve çeşme taban kaidesinin ve su yalaklarının toprağa gömülü hale geldiği görülüyor.

Mevlana ile özdeşleşen ve vefatının 744.yıldönümünü törenle kutlayan bir Konya ekseninde 1924 öncesi dönemde 1887-1907 tarihleri arasında dergâhın 20 yıl yöneticiliğini yapan Abdülvahid Çelebi Meram'da dillere destan Yıldız köşkü ve bahçesi yaptırmış.

Dede bahçesine emek vermiş bir insan iken Konya'ya 20 km uzakta bir çeşmenin bugün viran hale düşmesi, bir inşaat şantiyesinin aymazlığına ve çevredeki insanların ilgisizliğine mahkum olması ne kadar hazin bir durum değil mi?

Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ tarafından tamir ve bakıma alınmaması kadar Meram Belediyesi tarafından da tamir edilmemiş olması, Toki şantiyesinin hattı tamir etmeden koyup gitmesi de ayrı bir garabet...

Çeşme en kısa zamanda KOSKİ ve Meram Belediyemiz tarafından 2007 yılında çekilen fotoğraftaki asli biçiminde restore edilmeli, suyu bağlanmalı ve bugünkü yerinde veya bir öneri olarak hobi bahçeleri arasında yine kaybolup gitmektense yeşil alan ve park içindeki Gödene Emekli konağı civarında ve Muhtarlık ofisine yakın planda aslına uygun biçimde taşınabilir.

Gödene mahallesi Muhtarımız sayın Salih Sert ile diyalog halinde Meram Belediye Başkan Yardımcımız Sayın Ahmet Şenyiğit 'in destekleriyle konunun Meram Belediye Başkanımız sayın Mustafa Kavuş'un himayelerinde ele alınarak yeniden kullanıma sunulması ve Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Vekili 22.kuşaktan Mevlana Hazretlerinin torunu sayın Esin Çelebi Bayru hanımefendinin manevi temsil ve katılımlarıyla ve Gödeneliler Derneği ve Konya Meram Muhtarlar Der katkıları ile halkımızın kullanımına yeniden sunulmalıdır.

Akademik planda sayın Nuri Şimşekler hocamızdan ve kültürel planda sayın Ali Işık Hocamızdan ise hem çeşmenin banisi Çelebi hakkında hem çeşmenin adına yapıldığı Nesibe hanımefendi hakkında bu ihya projesi kapsamında bilgi/takdim konuşması oluşturulması, Türkçe kitabesinin de uygun yere konulması ile VEFA tezahür edecek ve hayırlı bir hizmete vesile olunacaktır kanaatindeyim.

Sözü çeşmelerin ve şairlerin aynı kaderi paylaştığını belirten Sezai Karakoç üstadın "Çeşmeler" şiirine ve yorumlarına bırakalım:

Ona göre çeşmeler de şairler de toplumun ortasında yüzyıllardır çağıldayıp duruyorlardır; ikisinin de alın yazıları unutulmak ve terk edilmektir, ne yazık ki. Buna rağmen, insanların bu umarsızlığına karşın çeşmeler onların susuzluğunu giderirken, şairler de ruh susayışlarını gidermişlerdir.

“Eski zamanların durmuş saatleridirler

Ne zaman durdular

Kim durdurdu onları

Kim kesti bu neşeli çocukların sesini

Kim susturdu o canım çeşmeleri”

ve diğer bir kıtada

Benim yalnızlığımdan

Damıtılmış çeşmeler

Kurumuş unutulmuş

Ceşmelerin akışıyım

İnsanlık içinde

Derken gönül isterdi ki şiirin anlamı ile Abdülvahid Çelebi çeşmesinin bugünkü maili inhidam olmak üzere olan hali örtüşmesin.

Çeşmenin kitabesinde ise

Postnişin reşadetlü Abdülvahid Çelebi Efendi marifetiyle hemşiresi Hacı Nesibe Hanım mermubenin vasiyyetinden inşa buyurulan çeşme sene 1315, zilhicce yazmaktadır.

Çeşme deyip geçip gideriz ama erbabı bakın nasıl yorumlamış ve takdir etmiş :

1942’de konuk profesör olarak İstanbul’a gelen Alman mimar W. Schütte, İstanbul çeşmeleri için “Bayramlık elbiselerdeki pırlantalara benzeyen dört köşe kutular” benzetmesini yapmış ve su medeniyetimizin sembolü olan çeşmeler kah ayakta durmakta, kah restore edilmekte kah viran olup gitmektedir, şadırvandan sebile, çoban çeşmesinden mahalle çeşmesine envai çeşit mimari zarafete sahip su kültürünü yaşatmak için bir çok adımlar atıldığını da belirtelim.

Benzer şekilde atıl vaziyette boynu bükük durumdaki Araplar çeşmesinin sularının akması için acizane 2020 yılında Araplar çeşmesinin kitabesinin okunmasına vesile olmuş, yeniden faaliyete geçmesi için birlikte emek verdiğimiz ve "kör tapalı çeşmeye ağıt" yakan Araplar mahallesinden arkadaşım şair ve yazar sayın Hasan Ukdem 'in mısralarını buraya adapte etmek veya bir nazire yazması bile mümkün...

Bir ironi ile bağlayalım aslında çeşmelere gözümüzün içine değer verdiğimiz gibi itina göstermek ve korumak kollamak gerekir idi:

Prof. Dr. Semavi Eyice der ki: "Çeşme kelimesinin Farsça’da “göz” anlamındaki çeşmeden geldiği umumiyetle kabul edilir. Su çıkan kaynak, pınar ve gözlere çeşm denilmesi, bunların akıtıldığı küçük yapılara çeşme adının verilmesine sebep olmuştur."

………………

Rahat olun Sayın Başkan Kavuş bu çeşmenin bir an önce akar hale gelmesi için gereken her şeyi yapacak ve çeşme en kısa zamanda 125 yıl sonra yeniden akacaktır.

Bu arada biz tekrar Sayın Başkanımıza hayırlı yolculuklar diliyorum şimdiden yüce Rabbim kabul etsin diyoruz.

MİNİCİK BİR SİYASET NOTU

Dünkü yazımıza AK Parti’nin hası, Sayın Cumhurbaşkanımız için canını verecek bir abim şöyle bir yorum yapmış;

Önce bizim yazımı5zdan şu bölümü almış

“CUMHURBAŞKANIMIZIN EKMEK VERDİĞİ EKMEKSİZLER(!)

İnanın Sayın Cumhurbaşkanımızın çabasına didinmesine uğramasına üzülüyorum.  

Çünkü ne acıdır ki Cumhurbaşkanımız ile 20 yıldır bir yerlere gelen para kazanan dünya gören makam koltuk isim ün şan şöhret sahibi olan çapsızlar Cumhurbaşkanına o kadar büyük zarar veriyorlar ki bu zararı 6 lı masa değil 16 lı masa olsa veremez. Bakın günlerdir ısrarla bu işe girmek istemiyordum

Uğur ÖZTEKE Konya Postası”

……………

Sonra devam etmiş;

“Ticaret Bakanı

Maliye Bakanı

Ağrı Belediyesi

Savcı SAYAN Yapar da diğer Bütün Belediyeler

Senin Sayın Baş Vekil

On Bir Adet İlave Vekiller

Nerelerdeleeerr

ACABA”

…………..

Canım abim ile biz sık sık bu konuda tartışırız.

Dahası benim büyüğüm olduğu için kibar kibar dertleşiriz.

Kendilerine göre benim Sayın baş vekilim Angı, bütün vekiller, Belediye Başkanları kötü.

Tek iyi Sayın Cumhurbaşkanımız.

Tamam bende Sayın Cumhurbaşkanımız için tek kelime söylemem.

Ne var ki Sayın Başvekilimi bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımız.

Vekilleri seçen Sayın Cumhurbaşkanımız.

Belediye Başkanlarını seçen Sayın Cumhurbaşkanımız.

Bu isimlere oy veren KONYA.

O zaman sizce de bu işte bir terslik yok mu? 

…………

Değerli büyüğüm sizden de tekrar özür dilerim amla bunları sizin yüzünüze de söylüyorum değil mi?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sözle değil sana çabasını ve zamanını ayıran insanlara inanın

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kent Plaza bölgesinde ağır tonajlı araçlar otobüsler yolun sol şeridini işgal etmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.