MERKEZ İMAM HATİP LİSESİ YIKILACAK MI?

Şu son zamlardan sonra şehir ile ilgili yazacağımız o kadar çok yazı konusu var ki.

Ama affınıza sığınarak İMAM HATİP LİSESİ mezunu bir dostumun ricasını dahası yazmamı yalvararak istediği konuyu yazarak güne başlamak istiyorum.

Ben İmam Hatipli değilim.

Bazen yaşanılanlardan dolayı “Çok şükür, iyi ki İmam Hatipli olmamışım” diyorum.

Bazen de “Ahhh anacağım babacığım beni Merkez İmam Hatip’in (Konya’da o zaman bir tek İmam Hatip lisesi vardı) dibindeki Kadı İzzettin Camii’ne gönderinceye kadar niye İmam Hatip’e göndermediniz ki? diye hayıflanırım

Gün için pardon dönem için tek bir eksiğim var.

Bir de imam hatip mezunu olsaydım hey Allah’ım kim tutabilirdi ki beni?

Gerçi bizim hatun da bir dönem bu okulda öğretmenlik yaptı ama ne kendisine bir faydası oldu ne de çoluk çocuğumuza.

…………

Neyse İmam Hatip mezunu bir dostumun hatırı ricası için bize aktardıklarını sizlerle paylaşmak ve kamuoyunu bilgilendirmek istiyorum.

………………

Konya İmam Hatip Lisesi mezunları şöyle bir açıklama yapmışlar;

KAMUOYUNA DUYURU

KONYA İMAM HATİP LİSESİ YIKILMASIN

Türkiye'nin ilk yedi İmam Hatip Okulu’ndan biri olan Konya İmam Hatip Lisesi, 1951 yılında Hacıveyiszade öncülüğünde Konya halkının samimi çabalarıyla inşa edilmiştir.

Ne yazık ki, günümüzde bu okul, kullanışsız fakat dışarıdan şatafatlı bir beton yığını yapılarak ranta kurban edilmek istenmektedir.

Gerekçe olarak da deprem bahane edilmektedir.

Bu, kuzuyu yemek isteyen kurdun, kuzuya suyu bulandırdın demesi gibi bir durumdur.

Yapılan karot testlerinin resmî sonuçları henüz açıklanmadan, binanın çürük olduğu iddialarıyla kamuoyunda bir algı oluşturulmuştur.

Oysaki 2000 öncesi tüm yapılar aynı durumdadır ve deprem yönetmeliği öncesi yapılan hiçbir bina yeni yönetmeliğe uygun değildir.

Konya İmam Hatip, şehrin tam merkezinde yer almakta olup, her aileden en az bir kişinin hatıralarını ve geçmişini barındırmaktadır.

Bu binayı yıkmak, bir geçmişi yok etmek anlamına gelir.

Binaların da bir ruhu vardır ve yeni, sözde modern denilen beton yığınları bu ruhtan yoksundur.

Konya İmam Hatip, modernizasyona kurban edilmemelidir.

Ayrıca, daha bir yıl önce tüm bloklar ve pansiyon için milyonlarca liralık tadilat yapılmış, sınıf kapılarından yemekhane fayanslarına kadar her şey yenilenmiştir. Milletin parası bu kadar çok mu ki göz göre göre israf edilebiliyor?

Eğer bina gerçekten çürükse, neden bu yenilemeler yapıldı?

Bu kadar masraf yapılmadan önce İl MEM ve ilgili kurumlar tarafından gerekli tetkikler mutlaka yapılmıştır. Eğer yapılmadı ise o harcamayı yapan ve onay verenler sorumlu değil midir?

Bunca harcama yapıldığına göre bu durum söz konusu olamaz, önüne gelen devletin / milletin parasını bol keseden nasıl harcayabilir ki, şimdi gereksiz yere neden bina yıkılmak isteniyor?

Bu konuda dur diyebilecek cesur insanlara ihtiyaç vardır. Eğer yeni bir binaya ihtiyaç varsa, A ve B bloklar korunarak arkaya yeni ve daha kullanışlı bir bina yapılabilir. 

A ve B bloklar kesinlikle korunmalıdır.

"Bina çürük" iddiaları tamamen iftiradır.

Eğer samimi iseler, 2000 öncesinde yapılan tüm okullardan Karot testi alarak incelemeler yapmalılar. Konya İmam Hatip, 30 yıllık diğer binalardan daha sağlamdır.

Bağımsız şirketler ve üniversiteler tarafından yapılmayan tüm raporlar şüphelidir.

Bunun dışında, Konya İmam Hatip Lisesi'nin altından geçtiği söylenen Konya Kalesi surlarının kalıntıları vardır. Eğer okul yıkılıp altı kazılırsa, kale kalıntıları ortaya çıkacak ve anıtlar yüksek kurulu yeni bina inşaatına izin vermeyecektir.

Çünkü hemen okulun kuzey batı çaprazında yer alan asıl dondurma bitişiğindeki bina yıkıldıktan sonra, yeni binaya izin verilmemiş ve bölge boş kalmıştır. Okulumuzun da benzer bir akıbetle karşı karşıya kalma olasılığı oldukça yüksektir.

EY KONYA, OKULUNA SAHİP ÇIK!”

……………..

Pazar günü birebir görüştüğüm İmam Hatip lisesi mezunları o kadar ilginç, o kadar iddialı ifadelerde bulunuyorlardı ki.

İddialar gerçekten çok ağır idi.

İthamlar yenilir yutulur cinsten değildi.

Yenileri bilmem ama bizim dönemin İmam Hatip mezunları gerçekten zeki, akıllı, güçlü, olgun, örnek insanlardı.

Arkadaşlarımdı.

Sonrasını bilmem dedim.

O da çok net.

Sakın ola siyasi bir şeyi filan kastetmiyorum.

Birinci dereceden akrabam olan İmam Hatip mezunları da var.

Diyelim ki ben bizimkileri kast ettim(!)

………….

Bu arkadaşlar binalar depreme dayanıklı değil diye yıkılacaksa elimizde de Karot örnekleri var diyerek iş usulüne uydurulacak ise (!) ısrar ve inatla 

Konya Lisesi B bloğun,

Atatürk Lisesi’nin

Selçuklu Lisesi vs …hepsinin aynı durumda olduklarını söylüyorlardı.

…………..

Vallahi benim gazetecilik vebali ve sorumluluğu içerisinde yapabileceğim bu kadar.

Adım Hıdır elimden gelen budur.

Bundan sonrası bu okul bu İmam Hatip Lisesi mezunlarının işidir.

Bundan böyle vebal onların omuzlarına boyunlarına geçmiştir.

Hayırlı uğurlu olsun inşallah.

BU CAN DA MERAM

TAVUSBABA KAFEM’DEN

Pazar günü bir dostumuz ailecek gittikleri Meram Tavusbaba Kafem’den bu fotoğraf karesini gönderiyordu.

Ben önce ne demek istendiğini anlayamadım.

“Maşallah can aslan parçası yanınızda nasıl da huzurlu uyuyor” deyince dostumuz yazmaya devam etti;

“Maalesef ama korkuyoruz.

Belediyeye telefon açıyoruz kulağında mühür var diye dokunmayız diyorlar.

Tabi az önce köpek harekete geçince çığlık çığlığaydı herkes kaçıştı.

Hem üzücü hem korkutucu durumu var.

Uğur abi belki köşende ilgilenirsen diye yazdım takdir senin abim hürmetler”

………..

Bunları dile getirmek bizim görevimiz.

Haaa ben severim.

Korkmam.

Rahatsız olmam.

Ama köpeğin böyle ayaklarının dibinde yatmasını şöyle bir kenara bırakın kendisini görünce hatta KÖPEK denilince kaçan korkan insanlarımız var.

Onları da tanıyorum.

Benim yapacağım iş ancak bu kadar.

GÜLER HANIMI

BU KEZ FARKLI

BİR HEYECAN

İÇERİSİNDE GÖRDÜM

Konya’nın ve bir dönem Konya basınının VALİLERİN TERZİSİ ya da PROTOKOL TERZİSİ diye yerel hatta ulusal basına taşıdığı bir terzi büyüğümüz vardı. Rahmetli Celal Güneş.

Güler hanım Celal abimin emanetidir. Biricik kızıdır.

Büyükşehir Belediyesi’nde uzun yıllar hizmet etmiş Tahir Akürek Başkanla çalışmış daha sonra da Uğur İbrahim Altay ile çalışmıştır. Son EYT ile de Büyükşehir’den emekli olmuş.

Halen MEHİR Vakfı’nın Genel Müdürüdür. Güler Hanım geçenlerde tüm basını ziyaret etti. Bizim gazeteye gelişinde de eskilerden yenilerden şöyle bir karıştırdık.

Vakıfta Mustafa Özdemir’in Genel Müdürü olarak nişanlı çiftlere sivil kimliği ile abla olmanın heyecanı içerisinde.

14 yıldır da AK Parti Konya il Kadın Kolları’nda başlayan siyasi çalışmalarını hala ilk günkü heyecanıyla devam ettireceğim diye uğraşıyor.

Güler Hanım net bir şey ifade etmedi ama bunca yıllık bir gazeteci olarak anlıyordum ki Güler Hanım siyasette yeni dönem için yeni bir ışık yakmak istiyor.

KÜÇÜKBAKIRCI AİLESİ

HAYIR HASENAT İŞİNDE

AYAKTA ALKIŞLANIR

Konya belki hatta Türkiye belki Erol Küçükbakırcı’yı bir sporcu, spor adamı olarak bilir, tanır.

Oysa bu aile için spor bir hobidir.

Yaşam şeklinin bir yanıdır.

Aile sanayici olarak çok güçlüdür.

Hem de yerel bazda Anadolu bazında filan değil Türkiye hatta uluslararası arenada çok güçlüdür.

Bana göre bu ailenin en büyük özelliği ise sağ elin verdiğini sol el görmeyecek şekilde yardımsever hayır hasenat işindedir.

Erol Küçükbakırcı yıllardır ben beni bildim bileli Anadolu Vakfı’nın hep 2 numarası olarak yaşamını sürdürmektedir.

Bu vakfın şehre hangi sektörde hangi camiada nerede kime olursa olsun insanlık adına yaptığı işleri yazmak ile hakkından gelemeyiz.

Ayrıca ailede bunu istemez.

Şimdi durduk yerde bu satırlarda nereden çıktı? demeyin.

……….

Geçenlerde bu sütunlarda ağlayarak gözyaşları içerisinde engelli minik evlatlarımız için bir eğitim kurumunun çaresizliğini dile getirmiştim.

Bizim yazılarımızı nerede olursa olsunlar yurt dışında bile okuyarak takip eden büyüğümüz hemen bu okula da gereken desteği vermiş.

Ailenin daha sonra buraya ne yaptığını yardımı öğrendim.

Ama bende Erol abi istediği için bunu görmedim, duymadım ve konuşmadım.

Biz bu satırları yazarken yine aileden aradılar ve bu okul için yeni bir yardım yapacaklarını duyuruyorlardı.

Allah sizden bir değil bin kere razı olsun.

İyi ki varsınız.

Tuttuğunuz altın olsun inşallah. 

………….

Bugünlük bu kadar.

Tekrar başa dönüyorum.

Son akaryakıt zammı dolayısıyla iğneden ipliğe gelecek zamlar için sakın ola gaza gelmeyin derim.

Zevk alın zevk.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sakin kalmayı öğren, ani tepkiler verme. Duygularının seni kontrol etmesine izin verme. Sakin kaldığında çok daha iyi kararlar vereceksin. Sakin kal ve bir şeylerin geçmesine izin ver.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sol şeritten hızla gelip sağa dönmek için araçların arasına burnunu sokarak tehlikeli bir şekilde araya girmeyi uyanıklık ya da zekilik olarak görmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.