MEVLANA?YI ANMA TÖRENLERİ SIRASINDA SUSMUŞSAK EDEBİMİZDENDİR!

Her yıl Aralık ayında yapılan Hz Pir’i anma törenlerinin amacından saptığını, daha doğrusu saptırıldığını üzüntüyle görüyoruz.

 Acaba halkın gözü ve düşünceleri bu anma törenlerini organize edenlerde yok mu? Bu işi organize edenler işin reklam ve görev geçiştirme olarak mı görürler.

 Kimdir bu törenleri organize edenler? Konya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve il kültür müdürlüğü….

Acaba birileri bu organize kurumlara baskı mı yapıyor.şöyle yapın mı diyor. Anlamak mümkün değil.

Yahı 1987 den beri aralıksız Ahmet Özhan’a katlanmak zorunda mıyız? Yok mu başka ses? Acaba bir Ahmet Özhan lobisi mi var? Magazinsel görüntü çizen bu sanatçıyı istiyor? Organize komitsinde rica ediyoruz açıklasınlar..

 Efendim Prof Tuğrul İnançer de aynı katagoride .. Yok mu başka Mesnevi sohbeti yapacak kişi? Adam ihtiyarladı. Beyni ağzına hükmetmiyor. TBMM de yaptığı Hz Pir’le ilgili söyleşide inkılapçılığı köpekleştirme olarak addediyor. Yapmayın etmeyin sesimize kulak verin be yahu

Sizi şerefimle temin ederim organize için bana yetki verilsin, sizden daha güzel bir anma töreni düzenlerim…

Konya’nın muhteşem sesleri Ahmet Çalışır, Ömer Belviranlı, Mehmet Emin Karataş ilk aklıma gelenlerden. Haaa! Bir zamanlar Ankara Kocatepe Cami imamı İsmail Coşar’ı bir getirin, getirinde dünya ses neymiş Kur’an tilaveti neymiş, ayin neymiş görsün!

Yahu isteyin ne sesler var4… Ama bu geleneksel sesleri saltanat gibi yıllarca koruma kollama niye..

Eğer Ahmet Özhan’da biraz vicdan varsa Sami Savmi Özer’i önerir birde onu dinleriz.

Konya da ki üniversite hocalarımızdan akademisyenlerimizden Mesnevi Sohbetini yapacak ne yiğitler var. Ama her ne hikmetse illede Tuğrul İnançer..

Gelelim işin başka boyuna. Yani Çelebi meselesine, Esin Çelebi hanımefendi de bu işi sonlandırmalıdır. Ben bu görevin Mevlana torunlarından erkek olanına verilmesine taraftarım. Nasıl kadından imam olmazsa çelebide olmamalıdır.

Esin hanım da Çelebiliği ele geçirmiş, tekeline almış öyle gidiyor. Buna göre bu durumda Hz. Pir’in ruhuna, İslami düşünceye aykırıdır. Konya’da çıpan’lar ve yarkın’lardan bu görevi üstlenecek var..

Bazı şeyleri yüksek sesle konuşmanın zamanı geldi. Ama bu hiçbir zaman edep sınırlarını aşmamalıdır. Bizde öyle yapıyoruz. Çelebiler bir araya gelsinler. Esin hanıma teşekkür edip aralarından Hz.Pir’in görüşlerine en yakınını çelebi olarak belirlesinler gerekirse bu işi sırayla yapsınlar. Ama bu Çelebi’nin Konya’dan olmasını yürekten istiyoruz.

Organize komitesi içinde bazı şeyler söylemek isterim. Konya Valiliğinin sesi çıkmıyor. İl Kültür Müdürünün sesi çıkmıyor. Sanki bu işi tek başına Büyükşehir Belediyesi üstlenmiş gibi. Her yerde önde Büyükşehir Belediyesi.

Sayın Valimizin konu ile ilgili çalışmasından, gayretinden en ufak şüphemiz yok… İl kültür Müdürü Mustafa Çıpan beyefendi ise Hz.Pir’e yakışır. Giyimiyle, diksiyonuyla nezaketiyle bu işe yakışanlardan. Ama aynı şeyi özellikle müzeler müdürü için söyleyemeyeceğim. İşin üçüncü ayağı Büyükşehire gelince reklam peşinde…

Mevlana törenleri ile ilgili her adımları her yaptıkları reklam kokuyor. Biraz insaflı olun! Törenlerin 13 ve 17 Aralık’ta şehir kongre merkezine alınmasının reklam amacı taşıdığı kanaatindeyim. Mevlana Kültür Merkezi tabii dolup taşacak. Şeb-i Arus günü tabii bilet bulunmayacak. Bu işin güzelliğindendir. Kongre Merkezini Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğunu herkes görecek geçin orayı. Efendim Büyükşehir Başkanımız Tahir bey 42.000 kişilik stadıda latifede olsa ilerde kendilşerine tören için teklif edebileceğini söylemesi işin reklam boyutunu ortaya koyuyor.Ben şahsen Büyükşehirin bu kadar öne çıkmasını TRT kanallarına reklam vermesini yadırgıyorum. Belediye ye çağrımız siz göstermeye çalışmayın biz görüyoruz.Gelelim son gün Şeb-i Arus törenlerine Dünyanın dört bir yanından insanlar gelmiş. Unutmayın bu insanlar özellikle sema gösterileri için gelmişler. Türkçe bilmiyorlar ama Hz. Pir onların gönüllerine anlayacağı dilden giriyor.

  Tören başlıyor Büyükşehir Belediye Başkanımız on dakikayı aşkın süre konuşuyor.Başkanımızın gözleri ve sözleri Cumhurbaşkanımızdan ve Başbakanımızdan ayrılmıyor. Bu da yemeklere konan madde gibi oluyor. Velhasıl Diyanet işleri Başkanımız Cumhurbaşkanımız konuşuyor. Yaklaşık bir saat insanlar konuşma dinliyor. Siz olsanız ne dersiniz bırakın sizler Hz. Pir ne der. Vicdanlarınıza bırakıyorum…

Sonuç: Aralık ayında yapılan bu törenler yurdun her tarafına dünyanın her tarafından Konya’mıza seyahati gerektiren bir penceredir.

 İnsanlar Ayin Kur’an ve Sema izlemek için gelirler. Gelenlerin gönül dilleri vardır ve aynıdır. Bu törenlerde konuşmaya hiç gerek yok.

 Gelin İslam Tasavvufi Hz. Pir’i daha iyi anlatalım. Anlatalım ki İslamın yüceliğini dinimizin muhteşemliğini herkes bilsin. Bu dinimiz adına da çok önemlidir.

Bizleri Ahmet’le Mehmet’le uğraştırmayın. Elimize pankart alıp çıkacak halimiz yopk.

Güzelin güzelini bulmak Hz. Pir’e yakışır diyorum. En güzelini aramak görevimiz olmalıdır. Sesimizi Allah aşkına duyun ve dinleyin !

 Bu yazıda biraz edep sınırlarımı zorladığımı düşünüyorum. Hepimizin, benim de uymam gereken Hz. Pir’in sözüyle yazımı noktalıyorum. EDEP YA HUUU! Allaha emanet olun