MİLLET BABA…

Geçen yazımda, yardımlar konusunda “Devlet Baba” neredesin demiştim. Devlet pası Millete attı. Millet yoğun bir dayanışma içine girdi ve yardımlar yağmaya başladı. Yani Baba rollerinde artık Milleti göreceğiz.

Biz bu Milletin ne kadar yüce olduğunu biliriz. Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Çeçeni velhasıl 26-42 etnik kökenli olarak bu ülkede yaşarız. Ortak adımız “TÜRK MİLLETİ” dir. Muhtaç olduğumuz kudretinde nerede olduğunu biliriz.

Dünyanın boğuştuğu, bu virüslü günlerde birlikteliğimizi perçinleriz.

Her şeyi bir yana bırakırız. Yeter ki gölge edenler olmasın.

Beyler! Bu devirde siyaset yapılmaz, yapılamaz. Ancak uygulamalar davranış biçimleri buram buram siyaset kokuyor.

Devlet, milletten parayı alıyor, parayı siz verin ben düdüğü çalarım diyor adeta.

Cumhurbaşkanımız önderliğinde, Milletçe bir yardım kampanyası başlatıyoruz. Gayet güzel.

Belediyeler virüs mücadelesinde yardımlarda, Devletin bir adım önüne geçtiler. Memnun olunması gereken bir durum. Yine bu belediyeler, bağış kampanyaları başlatıp, yerinde ve yakınında yardıma başladılar.

Kim aç, kim tok kimin yardıma ihtiyacı var en iyisini yerel yönetimler bilir. Merkezi yönetimde buna göre uygulamaları denetler, aksayan hususları giderir. Yetişilemeyen yerlere yardım eder.

İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU bir yönergeyle, bağış toplayan belediyelere ket vurup bağışlarını bloke ediyor.

Bağış için valiliklerden izin alacaksınız diyor. Yapmayın be bakanım. İşleyen bir çarkı durdurmayın.

Bana göre İstanbul ve Ankara Belediyeleri yaptıkları mücadele ve yardımlarla bir adım öne geçtiler.

Yine Konya Büyükşehir Belediyemiz de muhteşem bir yardımlaşmaya ve bağış kampanyasına imza attı.

Bu belediyeler para mı kaçırıyor? Niye engelliyorsunuz? Efendim, belediyeler para toplayınca başka hükümeti çağrıştırıyor gibi oluyor diyor.

Hiç kimse kusura bakmasın buram buram siyaset kokan bir karar. Belediye Başkanlarının önünü keseyim derken, halkı güç durumda bırakırsınız.

Yapmayın etmeyin, bu uygulamadan vaz geçin. Yardımlar kısa sürede yerini bulsun. Merkezi yönetim parayı toplayıp, sonra ihtiyacı olan, yerel yönetimlere verecekse, zaman kaybeder. İnsanlar evde ekmek bekliyor.

Ha bir de şu var. Şu belediye şu kadar bağış, bu belediye bu kadar bağış toplamış. Bizim partili belediyeler az toplamış falan diye, kimse kirli siyaset düşüncelerine kapılmasın.

Yahu anlatamıyoruz. Devir siyaset devri değil. Ölümle mücadele devri, insanlık devri. Bırakın bu işleri…

Geçtiğimiz günlerde sabah 06 civarlarında İstanbul’da metrobüs hattında, topluca 60-70 kişi şoförün ikazına rağmen, iki istasyonda metrobüse binip, video çekip sosyal medyadan, İ.B.B. Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nu güç durumda bırakmak için yayınlıyorlar. Gazeteci İsmail SAYMAZ olayın organize olay olduğunu, bir parti ilçe başkanının örgütlemesi olduğunu açıklıyor. İBB Metrobüs şoförleri konuşuyor. Olayın provoke olay olduğu ortaya çıkıyor. Ancak savcılar bir türlü uygulamaya geçmiyor.

Dünyanın, ülkemizin bu zor günlerde siyaseti öne çıkaran kirli beyinlere yazıklar olsun.

DEVLET OLARAK FALİYETLERİMİZ…

Bazı uygulamaları anlamak mümkün değil. Her türlü faaliyetleri erteliyoruz, ama Kanal İstanbul ihalesini ertelemiyoruz. Maskeli olarak ihale yapıyoruz. Ne yapmak istiyoruz anlamıyorum. Sadece muhalefetin eline koz veriyoruz.

Muhalefet dedim de. Bunları da anlamak mümkün değil. İlle de Genel Karantina, Genel sokağa çıkma yasağı. İyi be kardeşim bunca insanın evine ekmeği, yemeği sen mi vereceksin? Bu millet genel bir sokağa çıkma yasağı olursa çok büyük sıkıntılar çeker. Bazı yerleşim yerleri, virüsün yoğun bulaştığı bu yerlerde kısmi sokağa çıkma yasağı uygulanabilir. Ama genel bir uygulama pek hayırlı olmaz.

Münferit, bir camide Cuma kılınması da uygun değil. Bu bütün Müslümanlara rabbimin bir yasağıdır. Buna hepimiz uyacağız. Ayrıcalık yapmayın.

Bazı katılım bankalarının, geliri 5 bin liranın altında olan 30 ay vadeli 10 bin liraya kadar kredi vereceklerini açıklamaları insanı güldürüyor. Yapmayın insanlarla alay etmeyin. Kredilerinizi kendinize saklayın.

İNFAZ YASASINDA DEĞİŞİKLİK…

Tam zamanıydı. Millet virüsle, geçimle boğuşurken bu işi çıkardınız. Dünya kadar kader mahkumu bu anı bekliyordu diyeceksiniz. İyi de kardeşim yıllardır dillendirdiğiniz, mahkumlara ümit verdiğiniz için niye bugüne bırakırsınız.

Sonra böyle bir kararı iki partinin önerisiyle diye dillendirirsiniz. Diğer partilerin (terör partisi hariç) mutabakatını alıp Toplumsal Mutabakatı sağlasanız ne olur.

Muhalefet iktidarı, iktidar muhalefeti hele ki bu günlerde ötekileştirmemelidir.

Bu infaz yasası çıkacak değil mi?

Evet. Peki bu iş için uğraşan Hakimi, Savcısı, diğer adli personeli, cezaevi çalışanları ne olacak?

Tabii 90 bin kişinin çıkması için bu devirde bazı insanların yoğun emek harcaması lazım. Bir yandan da virüs var.

Nerede? Ne zaman? Nasıl? Ne yapacağımızı bilmek kadar güzel bir şey yok.

Milletçe kenetleneceğimiz bugün de, ister iktidar, ister muhalefet olun. Siyasetin kirli oyunlarından vaz geçin. Kazancınız 3-5 oydan öteye gitmez.

Rabbim, birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Bozmaya çalışanlara fırsat vermesin. Kalın sağlıcakla.