MİLLETİN VE KONYALININ FERASETİ

Türkiye dolayısıyla Konya dün yatağa seçim ile girdi. Sabah yataktan seçim ile çıktı.

Ve dün sabah namazına kalkan dostlarımız okurlarımız ile başladığımız yazışmalar görüşmeler şu an itibari ile yani saat 11’e geliyor iken tüm hızı ile devam ediyor.

Hem de artık dükkanını dahi açmadan, fabrikasına giderken “Kahven var mı?” diye soran, ofisine geçmeden çay için selam veren insanlarımız ile yaptığımız sohbetler ile devam ediyor.

………….

Herkes ama herkes seçimi kendi penceresinden, kendi gönül sesinden devam ettiriyor.

Biz ne yapıyoruz?

Biz sadece sizleri dinliyoruz.

Gerçek, sizin ağzınızdan çıkanlardır.

Gerçek, sizin gönlünüz yüreğiniz ve tercihiniz.

……………….

Konya için de, Türkiye için de o ağızları ile kuş tutup(!) milyonları, akılları sıra ekranlara kitleyen yorumcular nerelerdesiniz?

Hani siz çok iyi biliyordunuz.

Hani sizler objektif dolayısıyla gerçekleri görüyordunuz.
Ne oldu?

Nasıl patladınız (!)

Şucu bucu ya da şu ittifakın bu ittifaktan borazan (!) olarak konuşulanları ayart etmeksizin hepsini bir tencereye koyup ne olduklarını gördük değil mi?

…………….

Ya anketçiler (!)

Hani yüzlerce binlerce bire bir, yüz yüze, yapılan anket sonuçları (!)

Gece yarısına kadar kanalları izledim.

Sabah gün doğmadan tekrar ekranın karşısına geçtim o kanal senin bu kanal benim dolaştım.

Adı büyük Kozanoğlu (!) anket sahipleri kıvırdıkça kıvırıyorlardı.

Hepsi patladı.

Hepiniz patladınız.

……………

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Kalaycı seçime dört gün kala gazetecilere aynen şu cümleyi kuruyordu;

“Biz MHP olarak anket yaptırmıyoruz.

Yapılan ve yaptırılacak olan anketlere de inanmıyoruz”

…………….

İşte her seçimde de yine MHP’yi sandığa gömen, barajın altında bırakan anketçiler, yorumcular bir nebze olsun utanıyor musunuz?

Birazcık yüzünüz kızarıyor mu?

…………………

MHP DEMİŞKEN

60 yıllık ömrünü geride bırakmış, 40 yılını insanlarla siyasetten spora toplumla, milletle, iç içe üstelik samimi olarak paylaşan bir fani olarak, Türkiye’nin profilini insanımızın ruh halini mümkün oldukça ön yargılarımdan arınmış olarak bakarken, ekonomiden yurt savunmasına, kültür sanat spordan, ekmek aş tencere işine, hepsini iyice harmanladığımız zaman bizim üç ana yapımız var.

,,,,,,,,,,,,,,,

60 yıldan günümüze geldiğimiz zaman biz artık şuyuz;

Bir; bu millet muhafazakardır.

İki; bu millet milliyetçidir.

Üç, bu millet Atatürkçüdür.

……………..

Geldiğimiz noktada bu tezimde bu üç ana unsurda yanılıyor muyum?

Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı oy ile bunu ispatlamaya çalışayım.

Bu sadece benim şahsi tezim;

Ekonomik olarak ne kadar sıkıntı da olursak olalım.

İnsanlar, gençler ne kadar işsizlik ile ezilseler de,

Simitten patates soğana, etten sütten, peynir süt fiyatlarına rağmen, Sayın Cumhurbaşkanına oy veren insanlarımız sadece ve sadece “BAYRAK VATAN MİLLET EZAN”….

Ana teması ve altındaki çağrılara kulak vermiş ve inanmıştır.

……………

Eğer bu kesim TOGG’dan İHA’lara SİHA’lara, denizin altından, gökyüzüne hatta uzayda ta ki mekiklere, elle tutulup gözle görülen doğalgazdan altına, petrole, inansaydı Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti ittifaksız, tek başına yine siler süpürürdü.

……….

Yerele mi inelim?

Peki inelim.

Türkiye’nin dört bir yanında hızlı trenden otobanlara, yüzyıldır açılmamış tünellerden barajlara, nükleer santrallere insanlarımız baksaydı elle tutup, dahası hizmet olarak kullandıklarına inansaydı, bu seçim sizce ikinci tura gider miydi?

Reis ve AK parti, ilk turda pazar günü akşam bugüne kadar olduğu gibi silip süpürmez miydi?

…………..

Demek ki bizim insanımız için her şeyden önce hepsinden öte bayrak ezan toprak vatan değerleri gelir.

Gerisi olsa da hoş olmasa da…

Birkaç bunları da kendi küçük naçizane penceremizden sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz inşallah.

……………..

Birde bizim insanımızın, başta Atatürk olmak üzere bir sosyal demokrat kesimimiz var.

Bu insanların hep savuna geldikleri ekmek aş savunması var.

Elbette bu insanlarımız için de Bayrak, ezan, vatan, millet, değerleri kadar bir vazgeçilmez Atatürk ve eşitlik hak hukuk durumu var.

Bu insanlar aç değil çok tok olsalar da bu değerlerinden asla vazgeçmezler ve vazgeçmiyorlar da.

Eğer vazgeçselerdi sizce bu ülkede Sayın Kılıçdaroğlu yüzde 45 oy alabilir miydi?

Bu durumu da değerlendireceğiz.

SİNAN OĞAN GERÇEĞİ      

Açık ve net söylüyorum Sayın Sinan Oğan’ın Türkiye genelinde yüzde 5 oy alacağını hiç sanmıyordum.

Alacağız diyenlere de inanmıyordum.

Bırakın Konya’yı, Ankara’da Sayın Oğan’ın A takımında yer alan tanıdıklarımız bile ölümüne kendisine inansalar da bu yüzdeyi beklemiyorlardı.

Peki ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK temaları ile hiçbir siyasi çalışma desteği dahi olmayan Sayın Sinan Oğan yüzde 5 i nasıl alıyordu?

Kesin olmayan son rakamlara göre 2 milyon 824 bin oy sadece bunun için sandığa atılabilir miydi?

Bu satırları yazarken düşündüm.

Sayın Oğan seçim çalışmalarında insanımıza özellikle de gençliğe ne vaat etmişti?

Sayın Ümit Özdağ ile birlikte ATA İTTİFAKI olarak benim bildiğim hatırladığım tek bir şey vardı,

“SURİYELİLERİ DERHAL GÖNDERECEĞİZ”

…………..

Eksiğim, yanlışım, atladığım bir başka konu varsa özür dilerim.

Ama benim aklımda kalan tek söylem ve hedef buydu.

Peki “SURİYELİLERİ SURİYE’YE GÖNDERECEĞİZ” demek ile bu ülkede yüzde 5 oy alınır mı?

Bu cümlenin karşılığı Türkiye’de gerçekten yüzde 5 midir?

…………

Hele hele bugünden sonrası için ATA İttifakının rolü,

Önemi.

Dahası kilit İttifak konumu.

……….

Ne kadar doğru bilmiyorum.

Biliyorum da net konuşamıyorum.

Mesela dün sabah Sayın Binali Yıldırım Bey Sinan Oğan’ı telefonla arayarak hayırlı olsun demiş ve tebrik etmişti.

Bugünden sonra ATA İTTİFAK’ı için her şey söylenebilir.

Çok yorumlar yapılabilir.

Sayın Oğan’ın Sayın Devlet Bahçeli ile arasındaki buzlar ne kadar sertlikle tartışılabilir.

Ya da…

Ya da Sayın Oğan’a bu oyu veren insanlar blok halinde Millet ittifakına gider mi?

……………

Bu yorumların söylentilerin duyumların istihbaratların önü açıktır artık.

…………..

Kafanızı daha fazla karıştırmak istemiyorum.

İkinci tura kadar bu köprünün altından daha çok sular akacaktır.

Ama gelin bugünlük bir abimizin yaptığı şu güzel paylaşım ile günü noktalayalım;

“Olanda hayır vardır.

Olmayanda hayır vardır.

Olacak olanda hayır vardır.

Olmayacak olanda hayır vardır.

“Eğer Allah insanlara hayrı çabucak istedikleri gibi şerri de acele verseydi elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Başkasının senin hakkında ne düşündüğü senin kim olduğunu değiştirmez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bir hareketi niye, niçin yaptığımızı bildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.