Milletvekillerin T.B.M.M. deki güvenliği

Anamuhalifet partisi başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU mecliste bir sabıkalının yumruklu saldırısına uğradı.

olay 8 Nisan Salı günü mecliste partilerin gurup toplantısı yapacağı saatten önce meydana geldi.

7 Nisan Pazartesi günü saat14:00 'da bir ziyaret için oğlumla birlikte T.B.M.M' deyiz.

tam üç noktada aramaya tabii tutuluyoruz. Meclis sivil ve polis kaynıyor. Kendi kendimize söyleniyorum. Bu kadar güvenliğe gerek var mı? Diye

Son kontrol noktasında polis cebimizdeki kağıtlar dahil boşaltmamızı istiyor. Cebimizdeki kağıtları da çıkarıyoruz. Önce buna kızıp itiraz ediyorum. Ama kurallarada mecburen uyuyorum. Sonra düşünüyorum geçmişte yaşanan illegal örgütlerin dağıttığı, attığı broşürler aklıma gelince hak veriyorum.

Meclis ziyaretimiz bitince geliş sıramızın tersinden aynı yerlerden çıkıp, nufus cüzdanımızı da alıp meclisimizi terk ediyoruz.

Saldırı olayından sonra meclis Başkanı Cemil ÇİÇEK partilerin gurup başkanların, çağırıp tedbir görüşlerine başlıyor.

bir kere partilerin gurup toplantılarının vatandaşların alınması son derece sıkıntılıdır.

Orası ülkenin meclisidir. Eğer illa vatandaşlar gelsin diyorsanız partiler gurup toplantılarını meclis dışında kendi genel merkezlerinde yapsınlar. İstedikleri kadar şakşakcı partiliyide dinleyici olarak alabilirler. Ama yüce meclise şakşakcı  partili toplamak yakışık almıyor. Bunun bedelini yine gariban, mecliste işini haletmeye çalışan vatandaş ödeyecek..

Efendim saldırgan sabıkalı, madde bağımlısıymış bu adam nasıl meclise girer? Diye düşünebiliriz. Eğer adamın seçme hakkı varsa Meclise'de girme hakkı vardır. Sabıkalılar meclise girmesin derseniz o zaman sabıkalılar hastaneye de girmesin; Kamu Kurumlarına da girmesin; uçağa binmesin v.s- v.s

biliyoruz ki dünya kadar doktorumuz bu sabıkalı ve madde bağımlıların şiddetine maruz kaldı. Hatta bu yüzden hayatlarını kaybeden doktorlar oldu. Ama onlar bu kötü örneklerle ve alınmayan korunma tedbirlerine rağmen hizmetlerine devam ediyorlar.

Şu unutulmamalı! Meclise giren kimselerin üzerinde silah ve kesici alet bulunması mümkün değil. Adam eşşekse tek silahı yumrukları oluyor. İşte bunu da engelleyemezsiniz.

VATANDAŞIN GÜVENLİĞİ NE ALEMDE?

Ey vekillerimiz, siz kendinizden önce vatandaşı düşünün. Hiçbirimizin can güvenliği yok. Yok Avrupa Birliği, yok demokrasi diye kanunlarımız suçluların lehine light(layt) haline geldi. Toplum eğitimsiz insanlık dışı yaratık görüntülü  çakallarla doldu. Toplumsal  ve sosyal görevinizi yapmak için bu magandaları eğer bir uyarırsanız, yumruk da yersiniz, küfürde yersiniz, bıçakta yersiniz.

Efendim adam ne tutuklanır ne bir halt olur, yediğiniz dayak yumruk yanımıza kâr kalır . Yasalarımızın özellikle ceza yasalarımızın hepsi suçlunun yanındadır.

Adamın dünya kadar sabıkası var, toplumda elini kolunu sallayarak geziyorlar. Her geçen  gün sabıkalarının üstüne sabıka katıyorlar. Tabi onların sabıkasının artması toplumdaki vatandaşların mağdur olması anlamına geliyor.

Daha önce yazdım hırsızlık mevcut yasalarla meslek haline gelmiş. Hırsız üç gün yatıp çıkıyor, sonra yine hırsızlığa devam ediyor.

Ey vekiller! Vatandaşı koruyacak yasaları kim çıkaracak? Vatandaşın ne mal ne can güvenliği var. Polis kişilerin üzerini arama izni alınmadan arayamıyor. Çakallar, sabıkalılar ceplerinde bıçak bellerinde silahla dolaşıyorlar. Vatandaş iyice sinmiş durumda.

Belirli bir sabıkaya ulaşan (üç-beş) kişiler toplumdan mutlaka soyutlandırılmalı. Adına ıslahevi denilen birimler ivedi kurulup bu manyaklar içimizden alınıp oralara koyulmalı. Bu sabıkalıların bu madde bağımlıların hapse girmesini istemeyenler için çözüm olabilir.

Aksayan konularda vatandaşla-vatandaş karşı karşıya getiriliyor. Devlet yasalarıyla güvenlik  güçleriyle ortada yok. İlla İmdaat diye mi bağıralım.

Kalın sağlıcakla