Miraç Kandili Ruhumuzu Miraca Erdirmenin Gecesidir

Kamerî takvime göre, Recep ayının 27. gecesi yani, yarın akşam Salı gününü Çarşamba gününe bağlayan gece Miraç kandilini idrak edeceğiz.

Bizleri, rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açıldığı bu geceye eriştiren, Yüce Rabbimizin yaratmış olduğu biz kullarına rahmetinin bolca tecelli ettiği, bağışlanmak için tövbede bulunanlar için tövbe kapılarının açıldığı dualara icabet edildiği yeni bir kandil gecesine, Miraç Kandiline kavuşmuş bulunmaktayız.

Bu sebeple bizi bu güne eriştiren, Rabbimize şükürler olsun. Miraç geceniz mübarek olsun. Memleketimiz ve tüm dünya Müslümanları için hayırlara, huzura ve berekete vesile olsun.

Kandil geceleri manevi iklimin en muazzam şekilde yaşanmaya vesile olup başlandığı gecelerdir. İslâm âlemi olarak böyle mübarek bir geceyi idrak etmenin sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu gece, Sevgili Peygamberimiz şahsında “Mucizesi” olarak gerçekleşen, İsra ve Miraç olarak iki bölümden oluşan muhteşem olayın ortak adıdır.

İsra, gece yürüyüşünün yani Peygamber Efendimizin bir gece Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksaya gidişinin, daha sonra da Efendimizin Mescid-i Aksa’dan semaya yükselişinin adıdır.

Miraç; insanlığın kurtuluşu için gönderilen Sevgili Peygamberimizin yaptığı, mukaddes ve manevi bir yolculuktur.

Birçok ilâhi sırrı, hikmet ve bereketi bünyesinde barındıran bu gece, İsra Suresi'nin ilk ayetinde şöyle ifade edilmektedir: "Kendisine ayetlerinden bir kısmını göstermek üzere kulu Muhammed'i bir gece Mescidi Haram'dan çevresini bereketlendirdiği Mescidi Aksa'ya götüren Allah'ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." (İsra, 17/1.) 

Miraç hadisesi; hicretten bir buçuk yıl kadar önce gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber bir gece Kâbe’nin çevresinde uyku ile uyanıklılık arası bir durumda iken Cebrail gelmiş onu Burak adlı, -bizce mahiyeti bilinmeyen- bir binite bindirerek, önce Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürmüş, oradan da göklere yükseltmiş “Sidretü’l-Müntehâ” denilen en üst makama ulaştırmıştır. Hz. Peygamber bu makamı da geçerek Cenabı Hakk’ın huzuruna erişmiştir.

Hüznün gönülleri kuşattığı, ümitlerin tükenme noktasına geldiği o günlerde, Yüce Allah, habibi Muhammed Mustafa’yı huzuruna kabul ederek İsrâ ve Mirâç ile şereflendirmiştir.

Miraç hadisesinde Sevgili Peygamberimize O’nun vesilesi ile bizlere çok harika müjdeler verilmiştir. İlk olarak verilen ve ümit var olmamıza ve imanımıza sahip olmamızın ne denli önemli olduğunu vurgulayan müjde “Hz. Peygamberin ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların Cennete gireceği” dir.

Miraç mucizesi, biz Müslümanlar için ilâhî rahmet ve lütuflarla doludur.  Miraç olayının en önemli sonuçlarından biri, İslâm'ın beş temel esasından biri olan beş vakit namazın farz kılınmasıdır. Namaz bizim miracımızdır. Namaz bizim dirilişimizdir. Namaz bizim kurtuluşumuzdur.

Namaz, kalbin nuru, gönüllerin safası, takva ehlinin göz aydınlığıdır. Namaz, günde beş vakit Yüce Rabbimizle buluşma vaktimizdir. Bizler namazla arınır, her türlü kötülükten korunur, mescitlerde buluşuruz. Vaktinde kıldığımız namazlarımız, en hayırlı amelimizdir. Secde anı Rabbimize en yakın olduğumuz andır.

Miraç, Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufkudur. Miraç, rahmet ve hikmet dolu bu gecede, Peygamberimizin Mescid-i Aksâ’dan göklere yükselip Yüce Allah’tan vahiy almasıdır.(Necm, 53/1-18.)

Miraç’ın diğer önemli bir sonucu, Bakara Sûresi’nin son iki âyetinin nâzil oluşudur. “Âmenerrasûlü”diye de anılan ve ülkemizde yatsı namazından sonra mihrâbiye olarak okunan bu âyetlerde; ilâhî emirler karşısında mutlak itaate yönelen mü’minlerin inançlarındaki sadâkatleri ifade edilmektedir.

Miraç, Cenab-ı Hak’tan gelen davete icabet ederek kulluğun gereklerini yerine getirerek, her adımda O’na yaklaşmaktır. Miraç gecesi ruhumuzu miraca erdirme gecesidir. Miraç, maddeden uzaklaşarak manaya ulaşmak; fânî olandan vazgeçip bâkî olana yönelmektir.

Miraç, gönül dünyamıza yaptığımız yolculukla imanımızı güçlendirmek ve sıdk makamına erişmektir. Çünkü, miracın özünde her türlü kötülükten arınma, insanlığın yararına değerler üretme, fedakârlık, paylaşma, sorumluluk, zamanın önemini kavrama ve ilâhi emirlere teslimiyet göstererek yüce mertebelere erişmek vardır.

Miraç Gecesi, duygu ve düşüncelerimizi yenileyerek ilâhi rahmeti kazanacak işler yapmamız, kulluk bilincine ulaşarak dua ve niyazda bulunmamız için bir nimettir, vesiledir.

Mevlâm, dualarımızı, yaptığımız ve yapacağımız ibadetlerimizi makbul eylesin. Bizi razı olan ve razı olunanlardan eylesin. Hakkı hak bilip hakka tabi, batılı batıl bilip batıdan kaçınanlardan eylesin.

Devletimize dirlik, milletimize birlik nasip etsin. Bizleri bölmek isteyenlere fırsat vermesin. Dualarımızın makbul olması temennisiyle,  Kandilinizi tebrik ediyor, kendimiz ailemiz, vatanımız, milletimiz ve tüm ümmet-i Muhammed’e hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Gönülden Muhabbetlerimle…