MUCİZEVİ BESİN “ANNE SÜTÜ”

Geçtiğimiz hafta, anne sütünün bebek beslenmesindeki önemini vurgulamayı amaçlayan Dünya Sağlık Örgütü(WHO) tarafından “Emzirme Haftası” olarak seçilmiştir.

HER ANNENİN SÜTÜ BEBEĞİNE ÖZELDİR.

Daha dünyaya gelmeden, anne karnında beslenmeye başlayan bebekler için ilk 6 ay yalnızca anne sütü tüketmek oldukça önemlidir. Anne sütü, yeni doğan bebeğin sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmesini sağlar. İçerisinde bebeğin ihtiyacı olan tüm enerjiyi, besin öğelerini ve sıvıyı içerir. Her annenin sütü bebeğine özeldir. Bu özellik, anne sütünü eşsiz ve benzersiz kılar. Bebeğinin erken doğması bunu değiştirmez. Bilhassa erken doğan bebeklerde büyüme-gelişimin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi anne sütüne bağlıdır.

Anne sütünün enerji içeriğinin yarısı yağlardan oluşur. Bu yağların yüzde 98'i trigliseritlerdir. Anne sütünün çoklu doymamış yağ asitlerinden(trigliseritlerden) zengin olması, beyin gelişimini ve retinal işlevleri olumlu etkiler.

BESLEYİCİ DEĞERİ OLDUKÇA YÜKSEK OLAN “AĞIZ SÜTÜ”

Doğumdan hemen sonra gelen ilk 5 gündeki koyu renkli süte ağız sütü yani kolostrum denir. Bebek için oldukça önemlidir, bebeğin ilk günlerdeki gereksinimlerini karşılar. Besin öğeleri bakımından zengin olan ağız sütü, hastalıklara karşı koruyucu ve gastrointestinal sistem fonksiyonlarını düzenleyici özelliğiyle ön plana çıkar.

İçerisindeki protein, antienfektif öğeler, A vit, D vit, B12 vit, sodyum ve çinko miktarı olgun anne sütüne göre çok daha fazladır. Bebeğin bağışıklığının güçlenmesini sağlar.

Doğumdan hemen sonra ilk anne sütüyle beslenmeye başlayan bebeklerde, ağızdan başlayarak bütün gastrointestinal sistemi immunoglobulin ile kaplanır. Bebek, dış ortam gelebilecek patojenlere karşı korunur.

Bağırsağı olgunlaştıran, alerji ve intoleransın gelişmesini önleyen büyüme faktörlerini içerisinde bulundurur. Mekonyumun atılımını hızlandırır, sarılığının önlenmesine yardım eder.

Ağız sütü 5-15 günden sonra geçiş sütü, daha sonra ise olgun anne sütü formuna geçer. İçeriğindeki besin öğeleri ve immünolojik maddelerin oranları değişim gösterir.

D vitamin oranı kolostrumda yüksek miktarda olsa da olgun anne sütündeki oran, bebek için yeterli değildir. Anne sütüyle beslenen bebekler, yeterli miktarlarda güneş ışığına maruz kalmadıklarında “rikets” dediğimiz çocuklarda görülen kemik yumuşaması ve zayıflıkları meydana gelebilir. Bunun önüne geçmek için 15 günlükten itibaren 1 yaşına kadar günde 400IU D vit. takviyesi verilmesi önerilir.

ANNE SÜTÜ ALAN BEBEKLERDE,

• Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonlar, orta kulak iltihabı gibi hastalıklara karşı yakalanma riski daha azdır.

• İlerleyen yaşlarda lenfoma, lösemi, tip 1 diyabet, obezite, çölyak ve kroner kalp hastalığı gibi kronik hastalıkların oluşum riski azalır.
• İshal önlenir.

• Sindirim ve gaz problemleri daha az görülür.

• Alerji ve pişik oluşumuna daha az rastlanır.
• Ağız ve diş yapısı gelişimini olumlu yönde etkilenir.
• Anne sütü alan bebek;

     * daha az ağlar.

     * ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimi daha güzel ilerler.

     * dikkat azlığı ve ilgisizlik gibi olumsuz durumların oluşumunu engeller.

BEBEĞİNİ EMZİREN ANNE, 

• Daha sakindir.
• Kansızlık gibi sorunlar yaşamaz daha sağlıklı olur.
• Göğüs kanseri, over kanseri ve osteporoza yakalanma riskini azaltır.

Emzirmek, anne ve bebek arasındaki duygusal bağı kuvvetlendir. Sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenen anne, süt üretiminde kullanılan yağ dokusu ile emzirme sırasında kaybettiği enerjiyi fırsata dönüştürebilir, kolaylıkla kilo verebilir.

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

Diyetisyen Rümeysa Özkan.

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

MUCİZEVİ BESİN “ANNE SÜTÜ”

Geçtiğimiz hafta, anne sütünün bebek beslenmesindeki önemini vurgulamayı amaçlayan Dünya Sağlık Örgütü(WHO) tarafından “Emzirme Haftası” olarak seçilmiştir.

HER ANNENİN SÜTÜ BEBEĞİNE ÖZELDİR.

Daha dünyaya gelmeden, anne karnında beslenmeye başlayan bebekler için ilk 6 ay yalnızca anne sütü tüketmek oldukça önemlidir. Anne sütü, yeni doğan bebeğin sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmesini sağlar. İçerisinde bebeğin ihtiyacı olan tüm enerjiyi, besin öğelerini ve sıvıyı içerir. Her annenin sütü bebeğine özeldir. Bu özellik, anne sütünü eşsiz ve benzersiz kılar. Bebeğinin erken doğması bunu değiştirmez. Bilhassa erken doğan bebeklerde büyüme-gelişimin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi anne sütüne bağlıdır.

Anne sütünün enerji içeriğinin yarısı yağlardan oluşur. Bu yağların yüzde 98'i trigliseritlerdir. Anne sütünün çoklu doymamış yağ asitlerinden(trigliseritlerden) zengin olması, beyin gelişimini ve retinal işlevleri olumlu etkiler.

BESLEYİCİ DEĞERİ OLDUKÇA YÜKSEK OLAN “AĞIZ SÜTÜ”

Doğumdan hemen sonra gelen ilk 5 gündeki koyu renkli süte ağız sütü yani kolostrum denir. Bebek için oldukça önemlidir, bebeğin ilk günlerdeki gereksinimlerini karşılar. Besin öğeleri bakımından zengin olan ağız sütü, hastalıklara karşı koruyucu ve gastrointestinal sistem fonksiyonlarını düzenleyici özelliğiyle ön plana çıkar.

İçerisindeki protein, antienfektif öğeler, A vit, D vit, B12 vit, sodyum ve çinko miktarı olgun anne sütüne göre çok daha fazladır. Bebeğin bağışıklığının güçlenmesini sağlar.

Doğumdan hemen sonra ilk anne sütüyle beslenmeye başlayan bebeklerde, ağızdan başlayarak bütün gastrointestinal sistemi immunoglobulin ile kaplanır. Bebek, dış ortam gelebilecek patojenlere karşı korunur.

Bağırsağı olgunlaştıran, alerji ve intoleransın gelişmesini önleyen büyüme faktörlerini içerisinde bulundurur. Mekonyumun atılımını hızlandırır, sarılığının önlenmesine yardım eder.

Ağız sütü 5-15 günden sonra geçiş sütü, daha sonra ise olgun anne sütü formuna geçer. İçeriğindeki besin öğeleri ve immünolojik maddelerin oranları değişim gösterir.

D vitamin oranı kolostrumda yüksek miktarda olsa da olgun anne sütündeki oran, bebek için yeterli değildir. Anne sütüyle beslenen bebekler, yeterli miktarlarda güneş ışığına maruz kalmadıklarında “rikets” dediğimiz çocuklarda görülen kemik yumuşaması ve zayıflıkları meydana gelebilir. Bunun önüne geçmek için 15 günlükten itibaren 1 yaşına kadar günde 400IU D vit. takviyesi verilmesi önerilir.

ANNE SÜTÜ ALAN BEBEKLERDE,

• Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonlar, orta kulak iltihabı gibi hastalıklara karşı yakalanma riski daha azdır.

• İlerleyen yaşlarda lenfoma, lösemi, tip 1 diyabet, obezite, çölyak ve kroner kalp hastalığı gibi kronik hastalıkların oluşum riski azalır.
• İshal önlenir.

• Sindirim ve gaz problemleri daha az görülür.

• Alerji ve pişik oluşumuna daha az rastlanır.
• Ağız ve diş yapısı gelişimini olumlu yönde etkilenir.
• Anne sütü alan bebek;

     * daha az ağlar.

     * ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimi daha güzel ilerler.

     * dikkat azlığı ve ilgisizlik gibi olumsuz durumların oluşumunu engeller.

BEBEĞİNİ EMZİREN ANNE, 

• Daha sakindir.
• Kansızlık gibi sorunlar yaşamaz daha sağlıklı olur.
• Göğüs kanseri, over kanseri ve osteporoza yakalanma riskini azaltır.

Emzirmek, anne ve bebek arasındaki duygusal bağı kuvvetlendir. Sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenen anne, süt üretiminde kullanılan yağ dokusu ile emzirme sırasında kaybettiği enerjiyi fırsata dönüştürebilir, kolaylıkla kilo verebilir.

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

Diyetisyen Rümeysa Özkan.

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.