MUHARREM KARABACAK, KERİM ÖZKUL VE MEHMET GÜNBAŞ 

Dün şehri inanılmaz bir şekilde turladık.

Selçuklu’dan Meram’a Meram’dan Karatay’a sanayi sitelerinden işyerlerine ofislere yaklaşık 5 saati aşan bir süre turladık.

Heybeyi doydurduk.

O zaman hemen sizlerle bazı şehir meselelerini ve şehrin insanlarını yazmaya başlayalım.

TRAFİK ÇEKİLMEZ

DİYORUZ İNANMIYORSUNUZ

ALIN O ZAMAN KAZALAR

VE KAPANAN YOLLARI

TEK TEK GÖRÜN

Çarşamba günü saat 18.30 sularında BÜSAN’ dan çıktım önce Meram tarafına daha sonra da Sille bölgesine geçtim,

Kaç saatte bu işi başardığımı hatırlamıyorum.

Not almadığım içinde yalan yanlış bir şey yazmak istemiyorum.

Ama tek bildiğim bir şey var o da akıllı bir insanın sabah ve akşam saatlerinde yola çıkmaması gerektiğidir.

Binlerce insan sabah ve akşam yıllardır bu yollarda çile çekiyor.

Milli servetin heba olması ceplerin yanması da ayrı bir mevzu.

Bu konuyu tekrar tekrar yazmanın bir anlamı da yok.

Bir şeylerin yapıldığı da yok.

Uğur Başkanın ekibinin kavşaklara girmeden sola ya da sağa dönüşler vermesi de bu büyük soruna çare değil.

Çare olmadığını görüyoruz.

Ama insanı ve mesleki sorumluluk içerisinde bunu bir kez daha yazıyoruz.

Yağmurun bile daha düşmediği saatlerde şehrin trafiği bu kadar çekilmez idi.

YAHUDİ KÖKENLİ

MÜSLÜMAN OLAN AMERİKALI

YAZARIN VASİYETİ

YERİNE GETİRİLDİ

Dün öğle namazına müteakip Üçler Mezarlığına defnedilen Amerikalı yazar Shems Friedlander’in vasiyeti dün şehrimizde yerine getirildi.

“Hazreti Ebubekir neden Müslüman olduysa ben de o yüzden Müslüman oldum” diyen Shems Friedlander New York City'de doğdu.

Shems Friedlander, ödüllü bir grafik tasarımcısı, usta bir fotoğrafçı, ressam, şair, film yapımcısı idi. Tasavvuf hakkında kitapları olan yazarın, ikisi Hazreti Mevlana ve semazenler hakkında olmak üzere yayımlanmış dokuz kitabı bulunuyor.

Tabloları New York ve Kahire'de sergilenen, çizim ve fotoğrafları muhtelif özel koleksiyonlarda yer alan Friedlander'ın, Türk dervişleriyle ilgili fotoğrafları New York, Kahire, İskenderiye ve Dubai'de sergilendi.

Kraliyet İslami Araştırmalar Enstitüsü tarafından sanat ve kültür alanında 2012'nin "En Etkili 500 Müslümanı"ndan biri seçilen, 20 yıl Kahire Amerikan Üniversitesi'nde profesör olarak görev yaptıktan sonra 1994'de emekli olan Friedlander, 2014 yılında İstanbul'a yerleşti. Eşi Türk olan yazarın bir çocuğu var.

Merhum bir röportajında;

“İslam hayatın her yerinde olmalı. Bu yüzden bütün hayatımı İslam'a entegre ettim.

İslam bir hayat tarzıdır.

İslam'ı hayatınızdan ayrıştıramazsınız.

İslam sadece cuma günleri namaza gitmek değildir.

İnsanlar bana soruyorlar, 'Nerede, ne zaman, neden Müslüman oldun?'

Bakın, Hazreti Ebubekir Sıddık neden Müslüman olduysa ben de o yüzden Müslüman oldum." Demişti.

………..

"Friedlander, vefatından sonra Konya'da Mevlana dergahının yanı başındaki mezarlığa defnedilmeyi vasiyet ettiğini." Söylemişti.

Ve dün bu vasiyet yerine getirildi.

Cenaze namazına şehirden beklenen ilgi alaka olmasa da ünlü ismin vasiyeti yerine getirilmiş oluyordu.

ŞEHRİN ÜÇ KİLİT

İSMİ İLE DERİN

SOHBETLER YAPTIK

Dün bir ara Mobilyacılar sitesine uğradık.

Buraya girilir de Sayın Başkan Mehmet Günbaş’a uğranmaz mı?

Kimse yanlış anlamasın farklı yorumlar yapmasın.

SAYIN GÜNBAŞ BANA GÖRE KONYA’NIN EN KARA KUTULARINDANDIR.

Çok çok doludur.

Sohbetin belli bir yerinde Mehmet Bey anlatıyor ben anlatıyorum Başkan dayanamadı;

“Uğur abi vallahi ben hasta bir insanım.

Yeter gözünü seveyim.

Ben bu kadarını kaldıramam” diyordu.

………………

Mobilyacılar Odasında ayrıca bir tören varmış.

Tören sonrası Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Sayın Muharrem Karabacak ile de “Mobilyanın sanata dönüştüğü merkez mobilya mesleki eğitim projesi” ne katılan Türk ve Suriyeli öğrencilerin çalışmalarını izledik.

Muharrem Başkan da yeni bir biten yarıştan sonra yeni bir yarışa hazırlanıyor gibi.

Muharrem Başkan farklı ve alt yapısı güçlü kendisini geliştirmiş bir isimdir.

Hayırlı ise Allah yolunu açık etsin.

BÜSAN’da iken de Kerim Özkul abimiz ile yazıştık ve müsait olduğu içinde kendisini ziyaret ettik.

Biz hep derim.

Dediklerimizi de yapmaya çalışırız.

Bizim için insanlar vekil iken başkan iken kapılarında insanlar birikmiş iken kendilerini ziyaret etmeyiz.

O dönemlerde selam dahi vermeyiz.

Çünkü biz iyi gün dostu değiliz.

Ama yalan dünyanın yalan saltanatı ne zaman biter işte biz de o zaman gönül dostu, büyük, saygın isim diye bildiğimiz insanları ziyaret eder gönül alırız.

Kerim Bey ile de benim için hayati ders niteliğinde samimi bir sohbette bulunduk.

Teşekkürler Kerim abicim     

…………..

Sonuçta beş saatlik şehir turu pozitif enerjisi ile gücümüze güç katıyordu.

Çok şükür

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsan ne şartlarda olursa olsun insan sevdiği için yürür

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ankara-Ereğli yolu kavşakları ve üstgeçidin olduğu bölgeye köklü bir neşter vurabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.