NE VEKİLLER GÖRDÜK NE BAŞKANLAR, KİMİLERİ HALA ADAM, KİMİLERİ YEL OLDU GİTTİ

Evet bugün dün kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Edeceğiz ama yazımızın başlığını da giriş bölümünü de Sayın Barış Bektaş’ın ziyareti bozdu.

Dahası Sayın Bektaş bozdu.

CHP Konya milletvekili Barış Bektaş’ın bir gün önceden randevu için araması.

Ardından verdiği saatte gelmesi.

Sonra samimi sohbeti ve vadesinin ardından şöyle geri çekildim bir düşündüm.

……………..

Sayın Bektaş İl Başkanı iken kendisi ile sadece siyasetçi-gazeteci ilişkisini içerisinde sınırlı bir ilişkimiz vardı.

Barış Bey CHP Milletvekili.

…………..

Ben CHP ye oy vermemiştim.

Ve seçim öncesi CHP ye oy vermeyeceğimi de kendisine yüksek sesle ifade etmiştim.

Seçim öncesi CHP nin birkaç haberini öylesine yapmıştık.

Yani adet yerini bulsun diye.

………….

Ve şimdi seçimler bitmiş Barış Bey vekil olmuş rozetini takmış mazbatasını almış ve şimdi de sabah ilk olarak teşekkür etmek için bizi ziyaretimize gelmişti.

Barış Beyin ADAM olduğunu biliyordum da dün bir kez daha gördüm kabul ettim aldım kabul ettim.

Teşekkürler Sayın Bektaş.

Allah yolunuzu açık etsin.

Tuttuğunuz altın olsun. 

………….

Sonra kendime kızdım.

Kendime kızarken geriye gittim.

Bu şehrin geriye dönük 40 yılında ne vekiller ne Belediye başkanları ne koca koca iş adamları bürokratlar görmüştük.

Sağ olanların çoğu ile hala görüşürüz.

Çünkü adamlık (!) onlarda.

BİZ HANCI İDİK ONLAR YOLCU.

O makamlarda oturan, konuştu mu mangalda kül bırakmayanları da gördük.

Ama onlarda bir eksiklik vardı ve yok oldular.

Yok olmanın sadece bizimle bir alakası yoktu.

Çünkü ADAMLIK herkes için her yerde geçerlidir.

O adam olmayanları kendi seçildikleri bölgelerinde ki üst bürokratlar bile tanıyamamıştı.

Makama girmek için özel kaleme girdiklerinde “Kim geldi efendim?” diye kendilerine sormuşlardı

…………..

Başta dedim ya Barış Bektaş sabah sabah dengemi bozdu diye.

Nerede benim oy verdiğim vekiller.

Sizler bugün vekilsiniz.

Kralsınız.

Bir eliniz yağda bir eliniz balda.

Arabalarınızda gıcır haaa.

Kelle kulak da yerinde,

Bugüne kadar giymediğiniz markalarla donanmış durumdasınız.

Dokunulmazlığı da kaptınız

Eeeee sağ olursak sağlıklı olursak bir dönem sonra görüşeceğiz sizlerle de.

Bakın bazı arkadaşlarınız artık Konya’da bile değiller.

Gelseler de selam verenleri yok.

Yağcı tabakası kalktı

Kaldırımda selam verenleri bile yok.

Bu dünya Sultan Süleyman’a bile kalmamışken size mi kalacak.

Önce insan olmalıyız insan.

Adamlık bile ondan sonra geliyor değil mi?

Sayın Vekil, Sayın Barış Bektaş bana ne desen haklısın.

Ben eşeklik yapmışım.

BUGÜNLER İYİ

GÜNLER MEVZUSUNA

DEVAM EDELİM Mİ?

Malum simide ekmeğe gelen son zamdan sonra yine bir iki gün aklımızca ağızımızın içinde homurdandık ve alışıverdik.

Dün sabah yine mütevazi bir kafede gözlerimle şahit oldum ki simidin her türlü çaylarla muhteşem bir şekilde midelere indiriliyordu.

Yani buna alışmıştık.

……………….

Zaten o açıklanan rakamda göstermelik rakamdı.

Simidin normal fiyatı 15 TL.

Peki simidin ekmeğin zamlanmasının suçlusu ekmekçiler fırıncılar simitçiler mi?

Siz niye onlara kızdınız?

Bakın onların aldığı rakamlara bir bakar mısınız?

Benim simit zammını yazdığım gecen haftaki fiyatlar.

Peki bu simitçilerin uncuların tek giderleri ana madde olan un mu?

Una yedi ayda iki kez zam gelmiş.

……………..

Bu insanların dükkan kiraları beşe ona katlamadı mı?

Çalıştırdıkları işçilerin en basitinden asgari ücretleri artmadı mı?

İşçiye zam gelince ustanın maaşı artmadı mı?

Elektrik suya zam gelmedi mi?

Susam fiyatları ne oldu?

Peki tereyağlı simitte tereyağ kaç para?

…………….

Yok ne olur akıllı olalım.

Hedef saptırmayalım.

Neyin nereden kaynaklığını dibine kadar gidip görelim.

Tabii görecek yürek varsa.

Ben hala aynı yerdeyim simit 20 TL olmalı.

Ekmek en az 10 TL.

Bu insanlar iş veren.

İşçi elaman çalıştırıyorlar.

İstihdam sağlıyorlar.

KÜÇÜK BİR DİP NOT: Benim birinci ikinci, üçüncü, on üçüncü dereceden fırıncı simitçi yakınım yok

DÜN NE DEMİŞTİK

İşte pazartesi sabahı Konya Emniyet Müdürlüğünden bizleri kamuoyunu Konya’yı yönetenleri ve yönetilenlerin durumunu göz önüne seren resmi net açıklama.

Ve o kadar net ki rakamları ile.

Konya polisi hepimizin beynine çocuklarımızın yüreğine ya da bir insanımızın herhangi bir yerine bir merminin girme ihtimalini şöyle özetliyordu  

“Emniyet güçleri, asker eğlenceleri ve yaz aylarının gelmesiyle artan düğünlerde maganda kurşunuyla can kaybı ve yaralanmaları engellemek adına kentin birçok noktasında denetimlerini sürdürürken gelen ihbarları anında değerlendiriyor.

TÜM UYARILARA

RAĞMEN VAZGEÇİLMİYOR!

Meram İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, Karaarslan Üzümcü Mahallesi’nde düzenlenen düğünlerden gelen silah atma ihbarları üzerine kısa sürede adreslere intikal etti.

Polis ekipleri 2 ayrı adreste, 4 adet ruhsatsız tabanca ve 3 adet av tüfeği ele geçirdi. Ele geçirilen silahlar ile ilgili toplam 6 şahsa yasal işlem başlatıldığı öğrenildi.

Karatay İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri ise Emirgazi Mahallesi üzerinde bir düğünde ateş edilmesi ihbarı üzerine harekete geçti.

Adrese giden ekiplerin yaptığı aramalarda 3 adet kurusıkı tabanca ele geçirilirken 3 kişi hakkında yasal işlem başlatıldı.”

…………..

Bakın polis resmi rakamlarla konuşur.

Polis Meram’da bir düğün evine bir ihbar üzerine gidiliyor ve 4 adet ruhsatsız tabanca ile 3 adet av tüfeği ele geçiriveriyor.

………….

Bu örneğe artık yorum dahi yapmak istemiyorum.

Çünkü anlayan anlasın gayri,

……………… 

AKSİNNE MAHALLESİNDEN

İSTEKLER VAR

Benim böyle bir kooperatif üyeliğim ya da evim olmadığı için bu işleri bilemem anlamam.

Ama bize inanan güvenen bir okurumuz önce telefon etti “Abi böyle böyle bir durum var.

Yazabilir misiniz?” diye sordu.

Bizde gubuzluk yaptık “Yasal olan her şeyi yazarız” dedik.

Okurumuz anlattıklarını şöyle özetlemiş;

“Uğur Abi merhaba,

Meram Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından yürütülen Aksinne Mahallesi projesi kapsamında arsalarımızı Meram Belediyesiyle anlaşma yaparak verdik.

Arsa sahipleri olarak anlaşma yaptığımız ilk günden başlayarak arsa sahiplerinin konutları ile kooperatif üyelerinin konutlarının aynı olacağı, hatta örnek daire olarak gösterilen dairenin tüm katılımcılara aynısının yapılacağı yıllardan beridir Belediye ve Kooperatif yetkileri tarafından söylenmekteydi.

Konutları dağıtıldığında şunu gördük;

Kooperatif üyelerine antrenin zeminde kullanılan kalebodurla mutfakta kullanılan aynı ve daha kaliteli olduğu, arsa sahiplerine girişte dresuarın yapılmadığını, mutfakta televizyon ünite ve killerlik olarak adlandırılan dolap kısmının yapılmadığını, banyoda çamaşır dolabı ve üstünde yer alan banyo dolabının yapılmadığı ve asma tavan ışıklandırmasının yapılmadığı görülmektedir.

Bu konuyu hem belediye başkan yardımcılarına hem de kooperatif başkanına görüşmeye gittim.

Yaptığım görüşmede;

Arsa sahiplerine yukarıda bahsettiğim yapım işerinin neden yapılmadığını ve arsa sahiplerinin bunları hak mı etmiyor diye sordum?

Başkan yardımcısı yapılan sözleşmede bunların olmadığını ve yapmayacaklarını ifade etti.

Ben de kendisine Belediye olarak haklarını koruyacak ve savunacak makamın belediye olduğunu burada bir hak kaybı ve mağduriyetin olduğunu imza atılması ile konut teslimi arasında çok büyük farklar olduğu ve belediyenin kooperatifle yaptığı sözleşmeye bir madde ilave edilerek, arsa sahiplerine yapılan konutların üyelere yapılan konutların daha altında bir imalat yapılamayacağının yazılması durumunda, arsa sahiplerinin mağduriyetinin olmayacağını söyledim.

Bu konuyu Uğur Abi sizinle paylaşmak istedim.

Bu konuyla ilgilenirseniz çok seviniriz.”

……………….

Durum bundan ibaret.

Ama koca koca Başkan yardımcıları, başkanlar cıııık dedi ise bizim yazmamız ile de bir şey değişmez diye biliyorum.

Hayırlı Allah’tan

Biz üzerimize düşen elçilik görevini yaptık.

Gerisi büyüklerimizin işidir.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Siyasetin öznesi insan, anahtarı samimiyettir. Samimi siyasetçinin saha pratiklerinde geçemeyeceği kapı dokunamayacağı gönül yoktur

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Küçük hesaplardan minnacık menfaatlerden kurtulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.