“NE YANİ ŞİMDİ KUYRUĞA MI GİRECEĞİM”

Bu satırları yazmak için biraz geç kaldım.

Genelde sabah ilk işim saat 10 sularında günlük yazımı yazmak olur. Ama bugün biraz şehri turladım. Hani törenle anlı şanlı açılışları yapılan yerlerin 72 saat sonraki durumunu gözlemlemek istedim. Tabii ki klasik olarak gözlemlerimi doğru olarak sizlerle paylaşma şansım yok. Onun için kendimizi ve sizleri kandırmaya devam.

Allah sonumuzu hayır eder inşallah.

…………….

“SABIR VE ZAMAN İŞTE BENİM BAHADIR ASKERLERİM”

Şunu sizlerle paylaşmadan yapamayacağım.

Cumartesi günü OĞUZ OĞUZ rumuzlu okurumuz şöyle bir yorum yapıyordu;

“Dertlerimiz pi sayısı gibi küçük ama bitmiyor, sonsuza kadar devam ediyor Uğur abi.

Allah size sağlıklı uzun ömürler versin, keyfiniz daim olsun.

Sabır ve zaman işte benim bahadır askerlerim demiş Tolstoy.

Her şeye kafa yormak zorunda değiliz, biz uyarılarımızı yapar geçeriz.

Biraz da başkaları düşünsün bos verin.

Bir musluk düşünün her dakika damla damla damlatıyor, her bir dakika sonunda bir öncekinin 2 katı damlatıyor. 2-4-8-16-32-64-128-556-1112......

Bir futbol stadyumu düşünün.

Bu stadyum damla damla akan su ile kaç yılda dolar?

1 sene, 5 sene, 10 sene?

Yalnızca 50 dakikada dolar.

Matematik eğitimi bilmeyen insan bunu bilemeyebilir ama asıl mesele olayın ilk 45.dakikasinda stadın yalnızca 7% si dolarken, kalan 93% lük bölümün aniden dolarak taşma noktasına gelmesidir.

İşte bunu da çok az insan çözümleyip, halkı uyarabilir.

Tıpkı Neumann serileri ile uzay büküm teorilerinin açıklanmaya çalışıldığı gibi.

Cehaletle savaş önemli bir konudur.

Dünyada ki en kârlı ticaret din ticaretidir, sermayesi yalan, müşterisi cehalettir demiş Aziz Nesin.

Haksız sayılmaz.

Sağlıcakla kalınız.

Mutlu hafta sonları dilerim dostlara”.

……………

OĞUZ OĞUZ Beyden Allah razı olsun.

Benim gibi cahil bir insan sizler gibi samimi dostlar sayesinde her gün yeni yeni şeyler öğreniyorum.

Mesela ben sabır ve zaman kavramına çok inanırım ve bunu kullanırım.

Ancak OĞUZ OĞUZ Beyin sayesinde “Sabır ve zaman işte benim bahadır askerlerim” diye bir sözü ve bu sözünde Tolstoy’a ait olduğunu sizlerin sayesinde öğrenmiş oluyordum.

Teşekkürler. İyi ki varsınız.

………………

NUR İÇİNDE YATIN SAYIN

VALİM KONYA SENİ UNUTMAZ

“İmparator” lakaplı Konya eski Valisi rahmetli Kemal Katıtaş’ın aramızdan ayrılışının 35’inci yıl dönümü. Sayın Valimiz 14 Ağustos 1987 Cuma günü görevi başında geçirmiş olduğu bir kalp krizi sonucu vefat etmişti

Konya rahmetli valiyi unutmaz unutamaz.

Sayın Valimizin yaptıkları ile efsane olarak kabul görmesinin yanı sıra aynı zamanda Sayın Valimiz şair ruhlu bir kişiliğe sahipti.

……………

Daha önce çalıştığım gazetede Sayın valimiz ile ölüm yıl dönümünde şöyle yazmıştım.

………………

Efsane Vali "İMPARATOR" Kemal Katıtaş'ı rahmetle anıyoruz

Konya tarihinin gelmiş geçmiş en önemli valilerinden birisi olan ve görev süresince herkesin gönlüne taht kurarak “İmparator” lakabını alan Vali Kemal Katıtaş vefatının 31. yılında rahmetle anılıyor.

Konya tarihinin gelmiş geçmiş en önemli valilerinden birisi olan ve görev süresince herkesin gönlüne taht kurarak “İmparator” lakabını alan Vali Kemal Katıtaş vefatının 31. yılında rahmetle anılıyor.

Malatya ili, Darende ilçesinden 70-80 yıl önce gelerek Adana ilinin Kozan ilçesi Bucak Köyü’ne yerleşen, sonra Ceyhan ilçe merkezine taşınan tüccar merhum Hacı Hurşit KATITAŞ’ın oğludur.

Kemal Katıtaş, 1937 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğmuştur. Adana Erkek Lisesi ve Maraş Lisesi’nde okudu.1961 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Melahat KATITAŞ ile evlendi. Kızı Figen 1962’de doğdu, oğlu Savaş 1965’te doğdu. 1968-1970 yılları arasında Kığı Kaymakamlığı ile Aralık 1979-Kasım 1980 tarihleri arasında Elazığ ve 6 Şubat 1984- 14 Ağustos 1987 tarihleri arasında Konya Valiliği yaptı.

Bingöl ili Kiğı Kaymakamlığı sırasında halk tarafından kendisine verilen ve İçişleri Bakanlığı tarafından da teyit ve tescil edilen "İmparator" ünvanı ile halen anılır. Şiirlerle Gerçekler isimli şiir kitabı 1980 yılında yayınlanmıştır. Yaptığı unutulmaz hizmet ve eserleri ile, üstün insani değerleriyle ve davranışlarıyla hizmet verdiği yerlerdeki bütün vatandaşların kalplerinde taht kuran Kemal Katıtaş, Konya Valisi iken 14 Ağustos 1987 Cuma günü saat 16.30’da makam odasında görev başında iken aniden rahatsızlandı ve kurtarılamayarak saat 21.15’te vefat etti.

Görev şehidi Kemal Katıtaş’a Konya’da ve defnedildiği doğum yeri Adana-Ceyhan’da görkemli bir tören yapıldı.

Katıtaş’ın dillere pelesenk olan şiiri ise şöyle:

“….DA AVRADINI”

Yere atmışlar cevherleri,

Bulanın da avradını.

Yalan dolan haberleri,

Salanın da avradını.

***

Doğruya engel olana,

Hileyi düstur kılana,

Menfaat denen ummana,

Dalanın da avradını.

***

Çifte rozet takanın da,

Adaletsiz Bakanın da,

Yağ çekerek makamın da,

Kalanın da avradını.

***

Fare tutmayan kediye,

İltifat, bilmem ki niye,

Rüşvet, niyetli hediye,

Alanın da avradını.

***

Kemal’de coşuyor efkar

Sözü etmez kimseye kar,

Maliyetine riyakar,

Olanın da avradını.

…………………

Nur içinde yatın Sayın Valim.

Binlerce seveniniz sizin için bugünde duacı.

KUYRUĞA MI GİRELİM?

AK Partinin işi gerçekten çok zor.

Çünkü millet olarak hayal etmediğimiz alın teri dökmeden yaşadığımız yüksek bir hayat standartını AK Parti ile gördük.

Şimdi ne demek istediğimizi biraz açalım mı?

Hani AK Partililer gençlere yokluk yoksulluk yıllarını anlatmamız lazım diye bir yerleri yırtıyorlar yaaa.

Vallahi boşa yırtıyorlar.

Bu hayat pahalılığı bu ekonomik şartlar düzelmez ise bu millete hiçbir şey anlatamazsınız.

Ne demek istediğimi şöyle açalım.

………..

Bende benim hatunda yokluk yoksulluk içerisinde büyüdük.

70 li yılları yaşadık.

Benzin kuyruklarını yağ kuyruklarını en iyi biz biliriz,

Bugün olmayan ama 70 li yıllarda olan ET Balık Kurumunun önünde bir kile kıyma bir kilo kuşbaşı için oruç ağza sıcağın altında kuyruklarda nasıl saatlerce beklediğimizi hiç unutmadık.

Dün sabah hatunla kahvaltı yaparken haberlerde Tarım Kredi Kooperatifinde Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelediği başta et olmak üzere 40’a yakın üründe ki ucuzluğu anlatıyordu.

Hemen hatuna seslendim;

“Tatlım bundan sonra alışverişi Tarım Krediden yap. Bak orada 40 ürün daha ucuz”

Hatun sordu;

“Nerede?”

“Bize en yakın yer Şefik Can’dan oradan al”

…………

Kısa bir süre sessizlik oldu ve bizim ki;

“Ne yani bu yaşta bu saatten sonra üç kuruş ucuz alacağım diye kuyrukta mı bekleyeceğim?”

…………….

Ahaaaa.

Cevap veremedim.

“Evet üç kuruş için kuyrukta olsa girmelisin hayatım” diyemedim.

Vallahi hatun haklı idi.

Kendimden utandım.

Ben kuyruğa girer miydim?

Allah mecbur etmesin.

Allah düşürmesin.

Allah muhtaç etmesin.

Yüce Rabbim gösterdiğin aşağını göstermesin.

Ama ben yeniden o kuyruğa girmeye mecbur kalırsam bilin ki hepiniz ile akraba olurum.

Şimdi bize ucuz et için akıl ve istikamet gösterenlere bende soruyorum;

“Siz yiyin, Siz için beyler.

Şimdi yeniden başa mı dönüyoruz?

Bize yeniden 70 li yılların kuyruklarını mı öneriyorsunuz?”

………………

Az yiyin.

Doymadan sofradan kalkın.

Mevsim sebze meyvesi yiyen Konya’da ki AK Partilileri soruyorum.

Buyurun cevabını verin.

Bende buradan yazayım.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sarılmak ne güzeldir bilir misin? Çünkü sağ tarafta kalp yoktur. Sarılınca sağ yanını O’nun kalbi doldurur

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Nalçacı Kerkük caddesi kavşağında yayalar yalalar için yeşil ışık yanarken karşıdan karşıya geçtikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.