O ESKİDENDİ ÖĞRETMENİM
26 Kasım 2021, Cuma 08:02Öğretmen; öğretmeyi kendisine meslek edinen insan.
Öğretmen; bilginin, bilimin, sanatın kaynak ve öğreticisi.
Öğretmen; edep, adap, ahlak, davranış öğretecisi.
Öğretmen; çocuklarımızı, gençlerimizi hayata hazırlayana insan.
Öğretmenlik mesleği bu sebeplerden çok saygın ve kıymetliydi daha çok eskiden..
Öğrenciler için önemli ve kıymetliydi bu meslek.
Ailelerde önemli ve kıymetliydi.
Toplumda önemli ve kıymetliydi.
İdealist öğretmenler, idealist öğrenciler yetiştirirdi.
Ülkenin geleceği olan gençleri yetiştirmek en önemli hedefleriydi.
Almayı değil, vermeyi severdi öğretmenler.
Bilgiydi verdikleri.
Son yıllarda şartlar bir takım öğretmenleri öğrencilerine saat karşılığı yüksek ücretle özel ders vermeye mecbur etti. Vergisiz, algısız, denetimsiz merdiven altı dershanelerde yerden mantar bitercesine çoğaldı.
Yaz/boz sisteminin üzücü/düşündürücü bir tezahürü olmalı bu. Ayrıca devletin Milli Eğitim bütçesi de bir sebep teşkil ediyor bu duruma. Haliyle eğitim kalitesi düşüyor. Diploma veren okulların nitelikli öğrenci yetiştiremediklerinin sayısız örneği var ülkemizde. Çok kolay ve basit sorular karşısında bile sıfır bilgi düzeyinde yüzbinlerce öğrenci/mezun olması ne anlama geliyor? Sınavlarda gösterilen başarısızlıklar ne ifade ediyor?
Paralı eğitim ne?
Paralı eğitim daha çok diploma olmuyor mu, istisnalar hesaba katılmadığında?
Öğretmenliğe dönelim.
40 yıl kadar önce çok önemli bir meslekti öğretmenlik.
Meslekler içinde saygındı.
Hangi ortamda bulunursa, bulunsun saygı gösterilirdi öğretmene.
Hürmet edilirdi.
Karşısında ayağa kalkılırdı.
Cumhuriyet öğretmene büyük değer verdi kuruluş yıllarında.
Genç Cumhuriyetin eğitim alanındaki inkılabı 1940 tarihinde kurulan Köy Enstitüleri ile zirve yaptı ilk olarak.
Köy Enstitüleri’nde ilkokul öğretmeni yetiştiriliyordu.
Sonraki yıllarda bizim bölgemizde Akşehir ve İvriz’de ilkokul öğretmeni yetiştiren okullar açıldı.
Bu okullardan öğretmenler yetişti, ülkeyi aydınlatan.
Bu okullardan önemli yazarlar, şairler, edebiyatçılar, siyasetçiler ve devlet adamları da yetişti.
Sonra Sınıf Öğretmenliği okulları açıldı.
Öğretmen Yüksek okulları açıldı.
Eğitim Enstitüleri ve Eğitim Fakülteleri açıldı.
Bu okullardan mezun olan öğretmenler ülkede bilimin, bilginin, aydınlanmanın ve çağdaşlaşmanın yolunu açtı.
Buradan bakıldığında onların sadece bir öğretmen değil, ülkede her şey olduğu görülecektir.
Meslek, şapka çıkartılan bir meslekti.
Öğretmen görev yaptığı okulun bahçesinde görülünce, öğrenciler durup bakardı arkalarından. O duruş, saygı ve minnet duruşuydu.
Öğretmen sınıfa girince ayağa kalkardı öğrenciler aynı anda.
Öğretmen karşısında her yaştan insan ayağa kalkar, saygı ve sevgi gösterirdi esasen.
Okullarından mezun olan öğrenciler, öğretmenlerini unutmazlardı çoğunlukla. Ararlar hal, hatır sorarlardı.
Şimdi?
Nereden ve nasıl bakarsanız bakın, düşündüren ve yürekleri sızlatan endişe verici manzaralarla karşılaşıyorsunuz , A’dan, Z’ye kadar her şekilde. Mesela; Öğretmen haklarında. Öğretmenlere ve bireylere saygı ve duruşta. Eğitim alanında daha çok bilgi, kalite ve seviyede.
“Kusura bakmayın” sözünün durumu kurtarması imkansız görünüyor. Zira, konu tek başına öğretmen meselesi olmaktan çıkmış gibi.
Öğretmen, öznemizde gene de.
24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yazmayı planladığımız yazıyı, gecikmeli yazabildik. Bu yüzden kusurluyuz.
Işığın öncüleri size minnettar olmamak mümkün mü?
Minnettarız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Suleyman Bayrakcı
26-11-2021 10:44Ali Rıza BeyAgzıniza sağlık bu kutsal meslegi guzel aciklamissiniz.cok tşk.ederim. Sayginligi yerlere serildi. Bir toplumuMahvetmek isteseniz.Egitimi ve ögretimi veögretmenleri itibarsizlastirin.demisler düsünürler.Gazetenize ve sizlere tesekkurler.