O ZAMAN BEN “MUTLULUĞUN FORMÜLÜNÜ” SİZE YAZIYORUM
20 Kasım 2024, Çarşamba 00:58Yine gaza geldim.
Bende herhalde Atiker’in gazı ile çalışıyorum.
Pazartesi gününden itibaren sosyal medyada Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi profesör alımında ilana çıkılan ve bu alım için aranan şartta MUTLULUĞUN FORMÜLÜ HAKKINDA ÇALIŞMALARI OLMAK şartı hızla Türkiye’de gündemi oluverdi.
Bu arada sağ olsunlar bazı okurlarımız İstanbul’dan Konya’ya devreye girerek bizi de etiketleyerek bombayı kucağımıza koyuverdiler.
Bu dostlar gerçekten iyi niyetli ve samimi insanlardı.
O zaman biz de bu iyi niyetli güzel insanları kırmayalım dedik ve MUTLULUĞUN FORMÜLÜNÜ öyle laf olsun kitaplar dolsun torbalar boş kalmasın diye değil ispatlı bir şekilde dile getirelim istedik.
…………….
Cumartesi günü saat 14 sularında yıkılan stadyumun yerine yapılan Millet Bahçesinin içinden şöyle yürüyerek bir geçeyim istedim.
Taştan yürüme yolları nasıldı?
Bahçenin içerisindeki kitaplık ne durumdaydı?
Kafe yine dolu muydu?
……….
Gibi … gibi gözlem yapma amacıyla bahçenin bir ucundan girelim bir ucundan çıkalım istedik.
Önce şunu yazalım ki kütüphanenin içi değil kütüphaneden yararlanmak için buraya gelen erkekli kızlı gençlerin çimlerin üzerindeki görüntüleri hiç de içerideki kütüphane gibi iç açıcı değildi.
Erkek kız torunlarım var.
Biz 50 yıl önce Şems Parkının oradaki Vakıfların bulunduğu kütüphaneye giderdik
Kütüphanenin kokusunu o zaman almış kütüphanenin ne olduğunu o zaman görmüştüm.
Çooook yanılmışım(!)
En küçüğü lise seviyesindeki çimlerin üzerindeki kızlarımızın ve onları kesmekle bilim arasında gidip gelen yakışıklı gençlerin hal ve tarzları üzücü hatta ürkütücü idi.
Neyse geçelim bunları.
Neyi kınarsak başımıza gelecek deyip dünyamızdan attıktan sonra çocuk parkının olduğu bölgeye geçtim.
Çocuk Parkı mutluluğun tablosu idi.
Türk ve çoğunluğu Suriyeli aileler çocuklarını parka getirmişler onların oradan oraya tertemiz koşturmaları ile bir mutluluk çerçevesi oluşturuyorlardı.
Çocukların bir oyuncaktan diğer oyuncaklara koşturmalarını seyrederken bir banka oturdum ve bu kez büyükleri izlemeye başladım.
……….
Bir süre sonra ellerinde en az 50 tane rengarenk uçan balon bulunan iki baloncu genç parkta koşturan her çocuğun eline balon vermeye başladılar.
Allah Allah baloncular balonları çocuklara ya da ailelere veriyorlar ama para almıyorlardı.
Garip bir durum vardı.
Baloncular niye balonları bedava herkese dağıtıyorlardı ki?
Yerimden kalktım onlara doğru yürümeye başladım.
Bir tanesi ile karşı karşıyla gelince genç bir balon da bana uzattı.
“Hayırdır bu neyin balonu?” diye baloncuya sordum.
Genç, kara kaşlı, kara gözlü baloncu ileride bankta oturan bir bayanı gösterdi ve
“Bu abla balonların parasını ödedi.
Bizde çocuklara dağıtıyoruz”
…………..
Durumu öğrenince bu kez bu hanımefendiyi izlemeye başladım.
Hanımefendiyi daha önce de görmüştüm.
Elimde telefonla çocukları çekiyordu.
.jpeg)
.jpeg)
Bu kez hanımefendi baloncu gençlerden toplu şekilde balonları alıp kendisini dağıtmaya başladı.
MUTLULUĞUN FORMÜLÜ MÜ?
İşte siyah pardösülü hanımefendi elbette en az o 50 balonun parasını ödedi ama ardından da çocukların mutluluğunu haklı olarak doyasıya yaşıyordu.
Bu balon dağıtma işi devam ederken yürüyerek oradan ayrıldım ve Pirebi mahallesine doğru yürümeye başladım.
Sonuç;
MUTLULUK bu kadar basit ki,
Bunun kitabını yazmak için bilim adamı olmaya gerek yok
Ha kadro işi şuna göre buna göre o işler bizi aşar.
Bal tutan parmağını yalar.
Türkiye’de artık partili partisiz iktidar ya da muhalefet mensupları her şeyi bizlerden çok iyi biliyor.
Ama pazartesi günü Türkiye’ye böyle bir gündem çıktı.
Bizde cumartesi günü aldığımız gazla gördüğümüz MUTLULUĞUN FORMÜLÜNÜ sizlerle paylaşalım dedik.
PARA PİYASALARINDA
NELER OLUYOR?
Borsadan dövizden anlamam.
Param olmadığı için de para ile hiç işim olmaz.
Ama o gözü kör olasıca olmazsa olmaz olarak dünyamıza giren ve parası olmayana selam dahi verilmeyen iğrenç dünyada mesleğimiz gereği her konuyu dinlemeye, öğrenmeye, okumaya ve takip etmeye çalışıyoruz.
Artık ülkede bizim gibi sabit gelirli, emekli, asgari ücretli insanlar için yaşamanın yukarıda belirttiğimiz çerçeve içerisine aldığımız MUTLULUK diye bir durum asla söz konusu değil.
Sağ olsun büyüklerimiz özellikle biz emeklileri diri diri açlık yoksulluk ve de çaresizlik içerisinde çocukların eline muhtaç edip onursuz bir şekilde toprağa girmemize üzerimize de hızla toprak atmaya devam ede dursunlar şu son okuduğum haberi gelin birlikte düşünelim.
“ATM’LER GÜNDE ÜÇ DEFA DOLDURULUYOR
ATM’LERDE 200 TL’NİN PAYI SON 15 YILDA YÜZDE 400 ARTIŞLA YÜZDE 80’LERE ÇIKTI”
.jpeg)
………….
Bu iyi mi kötü mü?
ATM’lere yüklenmek kredi kartlarına boğulmak mideden borçlanmak ve sonunda da toplum olarak ahlaki çöküş, intiharlar, adam öldürmeler aile faciaları alkol ve uyuşturucu kullanımı bahis siteleri özellikle gençlerin oturdukları yerden ellerindeki cep telefonları ile kısa sürede köşe dönmece hayalleri ile bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.
Bence bu son ATM haberi iç karartıcı.
Haaa iş gene ekonomi.
İş gene para pul ise
Alın size hafta başından iki güzel muhteşem haber(!)
“14 GÜNDEKİ İKİ ZAMLA BİRLİKTE KOLİ BAŞINA YÜZDE 30 ZAM MARKET RAFLARINA YANSIDI.
ZAMDAN ÖNCE 200 LİRA OLAN YUMURTANIN KOLİSİ, 260 LİRAYA YÜKSELDİ.
BUNA GÖRE 1 ADET YUMURTANIN FİYATI 8 İLA 9 LİRA ARASINDA DEĞİŞİYOR.”
…………….
Bu da ikinci müjdeli haber
“SON 10 GÜNDE KUZU ETİNE ORTALAMA 80 LİRA DAHA ZAM GELDİ.
KUZU KIYMA VE KUZU KEMİKSİZ ETİN KİLOSU 1045 LİRAYA ÇIKTI.
MEZBAHANEDE KIVIRCIK KUZU KARKAS ETİN KİLO FİYATI 510 İLA 540 LİRA ARASINDA DEĞİŞİYOR. KASABA GELENE KADAR DA FİYATLAR KATLANIYOR”
.jpg)
……………
Eeeee hadi bizim saf temiz pırıl pırıl yürekli insanlarımız.
Yaşınız kaç olursa olsun.
Mesleğiniz ne olursa olsun.
Hala mutluluk fotoğrafı çekmeye var mısınız?
…………..
Mesela pazartesi günü içimi yakan bir mesaj aldım.
………….
Türbanlı, üniversite mezunu ve ülkücü genç bir hanımefendi kızımız,
Ki bu kızımızın okulunu bitirmesi, topluma girmesi, iş güç sahibi olması belki de kızımdan çok emek verdiğim evladımız bana şu haberin fotoğrafını gönderip,
“Abi ben DEM Partili olacağım” diye yazıyordu.
İki gündür bunu telefonumda saklıyorum.
İçim yanıyor biliyor musunuz?
İçim içim
Ülkücü, türbanlı bir saf temiz Anadolu kızı nasıl olur da şaka dahi olsa öfke ile de olsa bunu nasıl yazabilir?
Bunu nasıl düşünebilir bir vatan evladı?
Bunu nasıl düşünebilir bir vatan evladı?
Bu gençlerimizi bu hale getirenler yemin ediyorum öbür dünyada yatacak yer dahi bulamazlar.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kurt tuttuğu dağı pusuya düştüğü ovayı sırtını dayadığı kayayı asla unutmaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Açık alanlarda hani kaldırım üzerlerinde yemekler yeniyor yaa. Bu alanlarda herkesin önünüzden size bakarak geçtiği alanlarda yemek yerken hiç değilse kahkahalar atıp dikkat çekmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Talip Talha
20-11-2024 18:25Meczup abi Allaha şükür benim gönlümuzde nefsimizde tok amma komşusu açken tok yatan bizden değildir düsturu ile bakarsaniz memlekette artık insanları dinden soğuttular malesef ben bu acıdan size böyle bir mesaj yazmıştım Saygılarımla can abim
Oguz Oguz
20-11-2024 17:23Vayandaş abi teşekkür ederim. Mektup 12.2.1931 tarihli ve Karatay Medresesi müzesi giri@ duvarında sergileniyor. Atatürk , ısmet İnönü'den ülke genelinde ecnebi mütehassısların sınıflandırdığı ve müze md lüklerinde koruma altına alınan eserlerin yanında, diger gömülü ve kaçırılmış eserlere de sahip çıkılabilmesi , yurda getirilebilmesi için y. dışına Arkeoloji alanında egitim görmek için de kontenjan açılmasını ve Konya da harab olmuş Aleaddin Camii, Sırçalı Mescid ve ince minareli camii, Karatay Medresesi, Sahip Ata medrese ve Camii gibi yerlerin derhal ve müstacelen tamir edilmesini talep ediyor. Malesef Konya Sarayına ve mülklerine ait bir çok Selçuklu kalıntısı ve yazma eseri Berlin pergamon muzesi, Louvre muzesi, Paris Dekoratif eserler muzesi, pensilvanya universitesi gibi yerlerde sergilenmekte, geri verilmemekte bize de fotgraflarını izleme kısmı kalmaktadır. Ayrıca Aydın Dikmen isimli bir kaçakçının hikayesi de müzede bulunmaktadır.
meczubun biri
20-11-2024 16:29Talip Bey kardeşim Cenabı Hakta Aynı emirleri Adem Babamızdan beri insanoğluna iletiyor lakin dinleyen yok.Kuran da 1500 yıldır aynı ayetlerle bize nasihatda bulunup yol gösteriyor yine dinleyen yok gerçi sende haklısın ben kimim ki dinleyen olsun.Zaten ben karnımız doysun diye demiyorum insanın karnı bir kuru ekmekle de doyar ya gözünü ve nefsini nasıl doyuracağız hele sen onu diyiver.
Vatandaş
20-11-2024 16:16Oğuz Oğuz Kardeşin yazısından alıntı yaptım. Karatay medresesi müzesi ile ATATÜRK EVİ MÜZESİ karışmış olabilir diye düşünüyorum. Hoş Eğer Atatürk'ün Konya'dan İsmet Paşa'ya yazdığı MİRAS niteliğindeki eserlerin sahip çıkılması, korunması, kollanması amaçlı bu mektup Karatay Müzesinde de sergileniyorsa yetkili ve ilgilileri ancak alkışlarım. ALINTI METNİ "Netekim Karatay Medresinin müzesinin duvarında Atatürk'ün Konya'dan İsmet paşaya 1935 yılında yazdığı acil kodlu bir mektup vardır. 8 asırlık boş vermişlikten kaynaklanan, ve kayıp kaçak, yıkıntı haline gelmiş, kıymetli Selçuklu eserlerinin ortaya çıkartılabilmesi için acilen yurt dışına eğitim için gönderilen ekibin içine arkeoloji okuyacak gençlerin dahil edilmesini istemektedir."Gençlerin Üniversite yerine kısa yoldan Yazılım ve kodlama ile emek yoğun alanlarda meslek öğrenmeleri önerisini de canı gönülden destekliyorum
Salih
20-11-2024 13:35Mutluluk kim Akparti ye yakınsa onundur bak Uğur abem işi çözmüş akıllı adam
Uysal
20-11-2024 12:18Uğur bey sen tabiki mutlu olursun almışsın arkana Akparti yi gelsin reklamlar oh ne ala sonrada burdan millete mutluluk reçetesi veriyorsun Allah aşkına biraz samimi ol insanların aklıyla oynama
Oguz Oguz
20-11-2024 12:15Enflasyon yüzde 175 % tir. Bu resmi rakamdır çünkü devletin tüketim mallarından topladığı vergi gelirleri bu kadar artmıştır. Cebinizdeki 50 TL ile 1 kg satın alabildiginiz bir malın fiyatı, diğer ay 100 TL olduğunu görüp, siz cebinizdeki 50 TL ile bu sefer ancak yarım kg alabiliyorsanız, hakkınız olan diğer yarım kiloyu başkası satın alıyor demektir, yani sizden, hakkınızı çalıyor demektir. Bu çalan enflasyon lobisidir. Nas ile ekonomi yönetmeye çalışan Hükümet ve yandaşlarıdır. Bunlar paralsrını katlamak için, faizler düşsün, kredi kartlarına taksit gelsin, satışlar artsın, Türkiye böyüsün gardaşım, derler, ama bunun sonucunu ve maliyetini akıl edemezler. Genç kızımız/kardeşimiz haklıdır. OECD ülkeleri arasında Kamu da yolzuluk oranında Türkiye en kötü dördüncü ülkedir, ve son bir kaç yılda katlana yolsuzluk oranı ile dikkat çekmektedir. Yani yandaşlar bir şekilde cebini doldurmaktadır. Diger yandan,halka gelince, Kredi kartı doluluk oranında en yüksek kesim limiti 10.000- 25.000 TL arasında olanlardır, yani düşük gelirliler borç batağındadır, ve Bireysel kredi ve kredi kartı ödeyememe riski en fazla artan il Konya'dır. Muhalefet ve eleştirel bakış olmadan insanlar iş bulamaz, gelir sahibi olamaz, kamudan hizmet alamaz. Muhalefet olmazsa, adalet olmaz, salatanatın devamı için eğitim başta, hiç bir şey yapılmaz, memlekete çivi çakılmaz. Çakılan çiviler de sökülür, çalınır, çırpılır, yurt dışına taşınır, hırsıza göz yumulur. Netekim Karatay Medresinin müzesinin duvarında Atatürk'ün Konya'dan İsmet paşaya 1935 yılında yazdığı acil kodlu bir mektup vardır. 8 asırlık boş vermişlikten kaynaklanan, ve kayıp kaçak, yıkıntı haline gelmiş, kıymetli Selçuklu eserlerinin ortaya çıkartılabilmesi için acilen yurt dışına eğitim için gönderilen ekibin içine arkeoloji okuyacak gençlerin dahil edilmesini istemektedir. Kütüphaneler ulaşım ve iletişimin olmadığı çağlardan kalma modası geçmekte olan bir ihtiyaçtır. Bu çağın gereği bireysel ve ortak grup çalışmalarına, ar-ge ve inovasyon faaliyetlerine, bilimsel deneyler yapmaya , filmler izlemeye uygun lâboratuvarlardır. Bizim bebeler bozuk eğitim sisteminden dolayı, kütüphane ile ders çalışma salonlarını biraz bir birine karıştırıyor. Sonuçta Millet kıraathanesi gibi, il halk kütüphanesi gibi, Megap gibi dar dar yerler, ilginç görüntüler ortaya çıkıyor. Türkiye de ilk 30-40 bine giremeyen veya giremeyecek gençlere tavsiyem, ilk etapta, kısa yoldan bir meslek öğrenmeleridir. Türkiye artık 1990 lardaki gibi yeni iş yerleri açacak, yabancı yatırımcı çekecek, sanayileşecek, fabrikalar kuracak, atılımlar yapacak hamle gücünü kaybetmiştir. Ayakta kalabilmek için, analiz yapmak ve hayata buna uygun hazırlanmak gerekir.
hacı cavcav
20-11-2024 12:10Mutluluğun formülünü açıklıyorum: Cumhur İttifakı
Talip Talha
20-11-2024 11:15Ya meczup abi sende den den hep aynı şeyler yazıp durun aylardır ne oldu bunlar hep klasik laflar artık karın doyurmuyor yanlış anlama
HALİT
20-11-2024 09:45Kim ne teklif ederse etsin boşa konuşur anca havanda su döver bu memlekette herşeye tek bir kişi karar verir oda cumhurbaşkanıdır ,diyerleri anca çenesini yorar .
Emekli vatandaş
20-11-2024 09:40Gençler tek tek yurt dışına gidiyorlar çünkü bu ülkede gelecek göremiyorlar acı ama gerçek emeklide sürünüyor insanliktan çıktık yakınlar eş dost olmasa artik yaşamak bile bize zul geliyor bu akpartiye oy verdigim icinde kendimi suçlu hissediyorum tek çare gerçekten erken seçim
meczubun biri
20-11-2024 09:13ben çok dedim bir kez daha diyeyim.Bakın ey güç ve makam sahipleri :Sen âh deyip de geçme öyle, Bir âh'tadır celâl-i Zât'ı, Bir âh semâyı, Arş'ı sarsar, Bir âh yıkar bu kâinatı...Vallahi bu at izinin it izine karıştığı ayakların baş olduğu günlerin hesabını Cenab ı Hak soracak.Sabahın ve gecenin sahibi bunu yapanların yanına bırakmaz.Allah ahdinden dönmez.
erken seçim istiyoruz
20-11-2024 01:30erken seçim istiyoruz