PLANSIZLIĞIN SONUÇLARI
18 Ekim 2021, Pazartesi 08:17Mercimek üretimi tüm tarım ürünleri üretimi içinde en kolay ve ekonomik olanı.
Bizim bölgemizde olduğu gibi uygun olan başka bölgelerde daha çok da kıraç topraklarda yapılır, mercimek üretimi.
Bu bakımdan mercimek su dostudur.
Tarlanın ekime hazırlanması da kolaydır.
Traktörün diğer tarım ürünleri üretiminde olduğu gibi defalarca tarlaya girmesi gerekmez.
Gübre, ot ilacı ve diğer bazı girdiler bakımından de mercimek doğa dostudur.
Maliyet olarak çiftçi ve doğa şartlarını fazla zorlamaz mercimek tarımı. Hatta faydasının olduğundan bile söz edilebilir.
Mercimek üretiminde olduğu kadar olmasa da, nohut üretiminde de benzer avantajlardan söz etmek mümkün.
Gerek mercimek gerekse nohut üretim halkasında bir hayli ekonomik iki ürün. Bilinen ve kabul gören bu gerçeğe rağmen ülkemiz, bu ürünlerin üretiminden giderek uzaklaşmaya başladı.
Peki üretimi öteki tarım ürünlerine göre fazla meşakkatli ve masraflı olmayan mercimek, nohut ve kuru fasülye üretiminden, Türk çiftçisi hangi sebeplerden dolayı uzaklaşıyor?
Birkaç önemli sebep ve o sebeplerin başında da ülkemizdeki ürün yelpazesinin genişlemesi olabilir. Ancak her tarım ürününün kendi özelinde ayrı bir değer ve öneme sahip olduğu düşünüldüğünde, ürün yelpazesinin genişlemiş olmasının sanıldığı kadar önemli olmadığı görülecektir.
En önemli sebep tarımın her alanında görülen plansızlık olmalı.
Plansızlık..
Yani..
Tarlada ürün çeşidinin dönemsel olması.
Kafaya göre ekim, dikim.
Kafaya göre tarım faaliyetleri.
Kafaya göre ürün, üretim tercihi.
Çok zamanda çevre tesiriyle ürün, üretim tercihi.
Çiftçi, içinde bulunduğu yıl para kazandığı ürünü de kendi açısından stratejik ürün olarak görüyor. Oysa bunun belirleyicisi çiftçi değil, devletin ilgili organları olmalı. Çiftçi, ülkede ve dünyada hangi ürüne ne kadar ihtiyaç olduğunu/olacağını ve ürettiği ürünün gelecekteki önemini nerden ve nasıl öğrenecek?
Tarım sektörü üretiyor fakat plansız üretiyor.
Plan olmayınca farklı olan sorunlar çıkıyor velhasıl her dönem çiftçinin karşısına.
Aslında çiftçinin karşısına çıkan sorunlar, ülkenin bu alanda karşına çıkan yüksek bedelli sorunlar oluyor.
Tarım sektöründe nasır tutan üretim sorunları söz konusu.
Yeni değil..
40-50 yıllık bir sorun, tarımda plansızlık sorunu.
Aradan geçen yarım asırda, tarım alanında önemli gelişmeler oldu.
Modern tarıma geçildi ama anlayışlar değişmedi.
Sorunun çözümü için kısa dönemli planların değil, geleceği öngören uzun dönem planların yapılması gerektiğini gösteriyor bu durum bize.
İÇİNDE MERCİMEK OLAN BİR ANI
Kendi köyümde mercimek tarımını ilk yapanlardan birisiydim.
40-50 dönüm mercimek ektiğim yıllar oldu.
Farklı ova köylerinde de mercimek tarımı sürpriz yapmış ve yüzlerce köyde mercimek ekiliyordu.
Ayrıca ülkenin farklı şehirlerinin, farklı köylerinde de binlerce dönüm tarlada mercimek ekiliyordu. Mercimeğin kazandırdığını gören çiftçiler mercimek tohumu bulabilmek için, şehirleri dolaşıyordu. Esnaf tohum talebini karşılamakta zorlanır hale gelmişti.
O yılların birinde hasat zamanı gelince, mercimek üretiminin rekor kırdığı görüldü.
Esnaf alabileceği kadar mercimek aldı.
TMO’da alabileceği kadar mercimek aldı.
Fakat gene de elde kaldı mercimek.
Bizim mercimek de elde kaldı bu arada.
TMO’nun önünde kamyon kuyrukları oluştu. Çiftçi satmak istiyor ama TMO daha fazlasını alamıyordu.
Yazın sıcağında 2-3 gün mercimek yüklü kamyonların üstünde yatan insanlar, ne yapacağını bilemiyordu.
Mağduriyet had safhadaydı.
Kamyonun kapağını açıp mercimeğini yere dökenler insanlar vardı.
Sinir krizi geçirenler, TMO yetkilerinin üstüne saldıranlarda oluyordu.
Kavganın, gürültünün haddi hesabı yoktu.
Mevsim harman mevsimiydi.
Köyde iş, şehirde asabiyet ve eziyet vardı.
Sonra para da lazımdı.
Yeşil mercimekler satılacak, borçlar ödenecek ve ihtiyaçlar karşılanacaktı.
Birisi hatırlattı, Ankara’yı aradık.
ANAP iktidardaydı.
Rahmetli Abdullah Tenekeci’de Devlet Bakanıydı.
Tenekeci Paşa’ya “Gelin Konya’ya, görün bu zulmü” dediğimi hatırlıyorum.
Rahmetli aynı gün içerisinde o dönem TMO Genel Müdürü olan Ahmet Özgüneş’i, sorunu çözmek üzere Konya’ya göndermişti.
Genel Müdür TMO’nun kapılarını çiftçilere açtı.
Açmasına açtı da, düşük fiyatla alındı o yıl mercimekler.
Mercimek üreticileri zarar etti.
Bu olaydan sonra da mercimek üretimi önemini kaybetti.
Türkiye bahsettiğimiz olayın yaşandığı talihsiz yıl öncesine kadar mercimek üretiminde dünya lideriydi.
Dünyada mercimek ihtiyacının yüzde 70’ini Türkiye karşılıyordu.
Bugün mercimek üretiminde dünya lideri olan Kanada ise mercimek nedir, bilmiyordu.
Ülkemizden ithal ettikleri mercimek tohumu ile üretim yapmaya başlayan Kanada günümüzde dünyada mercimek ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyor. Bizde bu ülkeden yemek için mercimek ithal ediyoruz. Mercimek tohumu verdiğimiz ülkeden, mercimek alıyoruz.
İçerdeki mercimek üretimi ihtiyacımızı karşılamıyor çünkü.
İçerdeki nohut ve kuru fasulye üretimi de ihtiyacımızı karşılamıyor.
Dünyanın diğer ülkelerinde bakliyat ürünleri üretimi artarken, çiftçileri de devletten daha çok üretim için her türlü desteğe görürken biz geriye doğru gidiyoruz.
Ülkemizde yakın zamana kadar yılda iki milyon ton civarında bakliyat üretimi yapıldığı söylenirdi.
Son yıllarda ise bu miktarın bir milyon tona gerilediği söyleniyor.
Sebep: Başka sebeplerde var ama plansızlık her şeyden daha önemli bir sebep olmalı.
Aslında başka tarım ürünlerinde benzer durumlar söz konusu.
Mercimek sembol ürün olduğu için bugün onu yazdık
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.