POPÜLARİTE

Popülarite, salt ünlü olmak anlamına ifade eden bir kelime değil. Farklı anlamları da olan bir kelime popülarite.

Popülarite ile popüler kelimeleri arasında yakın akrabalık bulunuyor. Mesela; popülarite ünlü olmayı ifade ederken, popüler kelimesi de kalabalık kitleler tarafından tanınan ve beğenilen kişileri ifade ediyor.  Yani ünlü, ünü yaygın ve herkes tarafından oldukça tanınan kimseler.

Popülarite ve popülerden esas  maksat kişiler olmakla birlikte, özel ve kamu kurumlarının da da bu kelimelerin çatısının altında değerlendirilmesi mümkün. Yazıda ikisinden de örnekler vereceğiz.

Popülaritesi yüksek popüler kişiler/yöneticiler.

Kişiler ve yöneticilerden maksat  yerel siyasetçiler, milletvekilleri, belediye başkanları, kamu kurumlarının müdürleri, oda-borsa başkanları, STK temsilcileri. Aynı şekilde üniversite rektörleri, hastane başhekimleri.

Popülaritesi yüksek popüler kurumlar.

Valilikler, belediyeler, ticaret ve sanayi odaları, üniversiteler, eğitim kurumları,  hastaneler, emniyet teşkilatı.

Kastımız kimseyi ve herhangi bir kurumu yermek değil. Geçmişle bugün arasındaki farkı ortaya koymak açısından bir tespit.

Bakalım..

Popülarite, eski popülarite mi?

Popüler dediğimiz kişi/yönetici ve kurumlar eskiden olduğu kadar popüler mi?

Arada büyük bir fark olmadığını söylemek mümkün mü?

Örneklendirecek olursak..

Eski kuşak 1980 yılı öncesinin, yeni  kuşak ise 2000 yılı öncesinin yerel siyasetçilerini hatırlayabiliyor.

Mesela o dönelerin milletvekillerinin, belediye başkanlarının, partilerin bazı il başkanlarının kimler olduğunu söyleyebiliyor. Hatırlananlar arasında vali isimleri de var. 

Aynı şekilde bahsedilen dönemlerle ilgili Ticaret ve Sanayi  Odası Başkanlarının kimler olduğunu, üniversite rektörlerinin, Milli Eğitim Müdürlerinin, emniyet müdürlerinin, okul müdürlerinin,  hastane başhekimlerinin, kimler olduğunu hatırlayan çok sayıda insan var.

O yılların bir bölümünde (1980)’den önce sosyal medya, cep telefonları, bilgisayar, internet, vb. yoktu. Yerel  TV kanalları da yoktu. Buna rağmen iletişimin sınırlı olduğu o dönemde popülaritesi yüksek  çok  popüler kişiler, milletvekilleri, belediye başkanları, yerel siyasetçiler, valiler, oda-borsa başkanları, rektörler, başhekimler, daire müdürleri vardı.

1980-2000 yılları öncesini hatırlayanların bahsedilen konularda gelişen onca iletişim teknolojisine rağmen, sonraki yılları hatta bugünün yerel siyasetçilerinin, milletvekillerinin, valilerin, oda-borsa başkanlarının, üniversite rektörlerinin, emniyet müdürlerinin, milli eğitim müdürlerinin, hastane başhekimlerinin,  STK temsilcilerinin kamuyla içli dışlı olan dairelerin başındaki insanların adını bilmemesinin sebepleri ne olabilir sizce?

Burada farklı sebepler söz konusu.  O sebeplerin en başında da ilgisizlik ve umursamazlık geliyor.  Belli dönemler dışında tenezzül edilmemesi ve bizden/bizden olmayan bakışı da önemli bir sebep.

Günümüzde bir çok değer, eski tadında değil.

Popülarite ve popülerde eski tadında değil.