PUSLU HAVA!...

15 Temmuz darbe girişiminin ardından alınan tedbirler, çıkarılan yasalar birilerini rahatsız etti. Hava bulanık.

FETÖ’cülerin tespit edilip, görevden alınmaları, kimilerinin tutuklanmaları, bazı FETÖ’cülerin sıranın kendilerine de geleceği endişesi havayı bulandırdı.

Beyaz TV’de Melih GÖKÇEK’i dinliyorum; “Belediyeden tespit ettiklerimizi ayıkladık. Bir kısım FETÖ’cüler kriptolu tespiti zor ama onları da ortaya çıkarıyoruz” deyip ortaya bir gerçeği koyuyor. “Tespit  ettiğimiz 14 FETÖ’cüye dostlarımızdan itiraz geliyor. ‘14 kişinin FETÖ ile yakından uzaktan alakası yok. Yazık bunlara’ diyorlar. Araştırıyoruz. Evet 14’ü de FETÖ’cü ancak yıllardır dost olduğu arkadaşları bunlara kıyamıyor” diyor sayın GÖKÇEK ve ekliyor “Kim FETÖ’cü ise bedelini ödeyecek” diyor.

15 Temmuz’dan sonraki ilk yazımda, darbeciler için “KANI VE GENİ BOZUKLAR İŞ BAŞINDAYDI” başlığını atmıştım.

Şimdi tekrar ediyorum. Kim FETÖ’cü ise hesabını verecek. FETÖ’cü olduğunu bildikleri kişiyi ihbar etmeyen vatan hainidir. FETÖ’cü olmadığı halde kim iftiraya uğramışsa yalan yere iftira eden dünyanın en şerefsiz insanıdır.

Bu arada FETÖ’cüler kendilerini gizleyebilmek için, karşı taaruza geçiyorlar, kendilerini darbe karşıtı gösteriyorlar. Kamuoyuna düşmüş FETÖ’cülere saldırarak kendilerini kamufle etmeye çalışıyorlar. Kendilerinin üzerine gelinmesine kızıp günahsız insanlara iftira etmek için bekliyorlar. Hiç merak etmeyin, İLAHİ ADALET tecelli edecek, sıra size de gelecek. Ne yapsanız kendinizi gizleyemeyeceksiniz. Başkalarına attığınız çamur ve tehdit içinde boğulacaksınız.

Beyşehir ilçemizin emniyet müdürü FETÖ’cü olduğu için açığa alınıyor. Yerine atanan ilçe emniyet müdürünün de FETÖ’cü olduğu ortaya çıkıyor. 29 Gün sonra o da görevden alınıyor.

Demek istediğim şu ‘HAVA PUSLU’… Birileri bunu fırsata çevirmeye çalışıyor. Yok öyle yağma… Ey FETÖ’cüler hesap vereceksiniz, hesap. Efendim, ‘at izi, it izine karıştı’ diye bir ata sözü var. Bin biraz ileri gidiyorum, bırakın izi atla it birbirine karıştı.

BEN BİR OYUMUN PEŞİNDEYİM…

Evet demokrasilerde halk, kendilerini idare edecekleri seçer. Seçtiklerini beğenmezse başka seçimle değiştirir.

Benim bir OY’um var. Bu oyum kutsaldır.

Birileri darbe ile başa gelemez. Siyasi iktidarı sevmeyebilir. Kendi tutuğu parti daha iyi projeler ortaya koyar o seçilir. Dayatma ile bir yere varamazsınız.

Bir manken kılıklı kız çıkıyor, ‘Benim oyum dağdaki çobanla nasıl aynı olur’ diyor. Unutulmasın dağdaki çobanın oyu son derece NAMUSLU bir oy... Peruk takan Erol EVGİN müzisyeni (sanatçı demiyorum) ‘Ben beş fakülte bitirdim, benim oyum ilk okul mezunuyla nasıl bir olur’ diyor. Darbe başarılı olsaydı siz oyunu koyunu görürdünüz. Unutmayın ‘Okumak cehalet alır eşeklik baki kalır.” Biz ne okuyanlar gördük…

Bekir COŞKUN bey ne diyordu yazısında: “Karnını kaşıyan adam.” Eğer Ak partiye oy verdiyseniz sizden kötüsü yoktu bir zamanlar. Hatta gazeteci Oktay EKŞİ Ak Partiye oy verenlere hakaret ve küfür etmişti de CHP onu ödüllendirip 85 yaşında vekil yapmıştı.

Beyler herkes bir OY’una sahıp çıksın. O oya göz dikenin gözünü çıkaralım. 15 Temmuz’da olduğu gibi…

Benim bir oyumun namusunu kurtaran 240 şehidime Allahtan rahmet, 2400 gazime acil şifalar diliyorum. Allah sizden razı olsun.

KURBAN FİYATLARINI KİM BELİRLİYOR?

Bakanlık hariç herkes belirliyor. Bakın Kırmızı et üreticilerinin sorumlu kişisi,bu sene kurbanlıklar yüzde 30 daha pahalı olacak diyor. Yani pahalı olması gerektiğini ifade edip piyasa oluşturmaya çalışıyor.

Diyanet vakfı da çok önceden yurt içi kurbanlıkların 690 Lira (iyi ki 700 değil) yurt dışı ise 500 lira deyip piyasa arz-talep dışında yön verip spekülasyon yapıyor.

Beyler! Kurban dini bir vecibe. Belki de Kurbandan kurbana et gören insanlarımız var. Dişinden tırnağından ayırdığı para ile dini vecibesini yerine getireceklerin iştahını kaçırmayın. İnsanları kurban kesmekten soğutmayın. 400-500 liraya kurban varken, diyanet vakfının bayramdan bir ay önce 690 lira fiyat açıklaması neyin nesi oluyor.

Kimse kusura bakmasın devlet, kurban bağışlarını vakıflara bırakmamalı, kendi kurumları aracılığıyla toplatmalıdır. En ufak afette yanımızda olan KIZILAY ne güne duruyor.

Ayrıca kurban fiyatları imsakiye gibi ilden ile değiştiğine göre neden bütün Türkiye’de 690 lira. İstanbul’da 690 olabilir, ama bir Erzurum’da, Kars’ta, Ağrı’da, Konya’da vb. yerlerde daha ucuz olacaktır.

Kurban kesecekleri ve bağışlayacakları bin kere düşünmeye davet ediyorum. Tabi ki en iyisi kendimizin kesip bağış işini kendimizin yapması.

KONYA’DA MERKEZ İLÇE BELEDİYELER YİNE KONYALILARI PERİŞAN EDECEKLER Mİ?

Maalesef kurban satış yerleri Selçuklu, Meram ve Karatay Belediyeleri için ANGARYA haline gelmiş. Düşünebiliyor musunuz bilmem kaç ilden büyüklüğü ile (nüfus olarak) övünen Selçuklu Belediyesi kendisini küçültüp sadece bir yerde evet rakamla da söyleyeyim sadece 1 yerde Kurban Satış Yeri açıyor. Oda ilçenin en ücra köşesinde. Diğer ilçelerde pek farklı değil. Onlarda ikişer yer açıyorlar.

Ama Antalya’nın Murat Paşa Belediyesi 6 yer açıyor. İlçe belediyelerimiz! Sorumluluktan kaçmayın en az 5-10 yer açın, rekabette olsun insanlar rahat rahat kurban temin etsinler. 400 liraya aldıkları kurbana 70 lira ulaşım masrafı vermesinler. Ayrıca rekabet ortamı olsun, üreticilerin hepsi pazara inebilsin, tüketicilerde ucuz ve zahmetsiz kurban temin etsinler.

Hizmetten bahseden belediyelerimiz. Hodri meydan! Yine Konyalılara eziyet edip kurbanı zorlaştıracak mısınız? Görelim…

NOT: 15. Kuruluş yılını kutlayan, son yıllarda Türkiye’mize büyük emeği geçen Ak Partimi kutluyor, nice 15, nice 150 yıllar diliyorum. Adalet ve Kalkınmadan ayrılmadan. Esen kalın.