REKLAMIN EGEMEN OLDUĞU KONYANIN BELEDİYELERİ -2-
01 Nisan 2016, Cuma 08:43Salı günkü yazımızda Konya Büyükşehir Belediyemizin yaptığı ve yapmadığı hizmetleri eleştirmiştik. Aslında eleştirilerimiz eksik kalmıştı. Şimdi durup dururken Konya’mız “İslam Dünyası Turizm Başkenti’ oldu. Yine bir sürü masraf. Direklere yüzlerce, beklide binlerce bu sloganı içeren flamalar asıldı. Şehrin hemen her yerine cam üzerine yine aynı sloganı içeren şeffaf yapıştırıcılar yerleşti.
Bu kadar kutsal topraklar varken, farz olmayan ziyaretler varken sizce Koya İslam Dünyası Turizm Başkenti olabilir mi?
Bana göre kesin hayır!
Hele şehir bu haldeyken.
Neyse dedik ya eleştirmeye başlarsak 12 ciltlik roman olur diye…
Bir üzüntüm daha var. Mevlana Türbesinin alanına yine Konya Büyükşehir Belediyemiz bir müze inşaatı yapacak! Eyvah dedim.. Kamuoyu önünde tartışılmayan, ısmarlama proje ile ‘Ben yaptım oldu’ durumu hasıl olacak. Bir ucube ile karşılaşmasak. İnşallah bu projenin başlangıç ve bitim tarihi Konyalılara bildirilir. İlerde bu konuda açıklamalarda bulunacağız.
Bizim bugün esas konumuz Merkez İlçe Belediyeleri. Özellikle de içinde mecburiyetten yaşadığımız Selçuklu Belediyesi…
Eleştirilere ve şikayetlere kulağını tıkayan, Ankara’ya oynayan bir Belediye ile karşı karşıyayız.
İş üretmeyen belediyelerimizin ‘Reklam Sloganı’ üretmede üstüne yoktur. Büyükşehir’imiz ‘Medeniyet Okulu’ reklamıyla pardon projesiyle bütün reklam panolarını doldurmuştu. Şimdi onun yerini ‘İslam Dünyası Turizm Başkenti’ reklam sloganı aldı…
Selçuklu’nun da SEDEP diye ‘Selçuklu Değerleri Projesi’ var. Bu konu ile ilgili her iş reklam kokar.
Tekrar ediyorum. Belediyeler kendi görevleri dışında ne iş varsa yapıyorlar. Ama kendi asıl işlerini yapmıyorlar. Kapalı Spor Salonu, Sağlık Ocağı, Down Sendromlu Çocuklar için bakım evleri, okullara yardım, vakıf ve eski eserlerin restorasyonu vb… Bu işlerin hepsinin Konya’da ilgili Bakanlıklara bağlı müdürlükleri var, bırakın onlar yapsın. Paranız çoksa onlara parasını verin yine onlara yaptırın. Yoksa onları kapasitesiz mi görüyorsunuz?
Başbakanımıza da seslenmek istiyorum. Belediyelerimizin gelirleri o kadar çoğaldı ki nereye harcayacaklarını şaşırıp kalıyorlar. Uçuk projelerle ve reklam harcamalarıyla paraları çarçur ediyorlar. Belediyelerin bu gelirlerini, ildeki diğer kamu kurumlarına aktaralım onlar da popolarını kaldırıp biraz canlansınlar. Sağlık İl Müdürlüğüne, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne, Kültür Müdürlüğüne bu paraları aktaralım. Sağlık Ocaklarını, statları, vakıf onarımlarını, Mevlana Müzesi ek inşaatını vb. onlar yapsın…
Belediyeler parayla hovardalık görüntüsündeler. Selçuklu Belediyesi bir ‘Kelebekler Vadisi’ yaptı. Konya’nın ne kadar ihtiyacı var değil mi? Bana sorarsanız ‘Ayranı yok içmeye, faytonla gider ….’ ibaresi herhalde geçerli olur.
Belediyelerin verdiği RUHSATLAR mutlaka tartışılmalıdır. Ruhsat tadilatları da tartışılmalıdır. Kule’nin bulunduğu yer çok büyük bir plan tadilatına uğradı. Bu konuda Selçuklu Belediyesi bu plan tadilatına ne zaman nasıl olur verdi, açıklamalı ve daha tadilat esnasında ‘Şeffaf Belediyecilik’ ilkesi doğrultusunda açıklamalarda bulunmalıydı.
Defalarca söyledim Nalçacı Caddesi üzerinde bir apartmanın giriş katı ve kapalı otoparkı ECZA DEPOSU olarak kullanılıyor. TIR’larla hasta bezi geliyor. İçinde ilaç ve yanıcı malzemelerde bulunuyor. Allah korusun bir yangın olsa facia çıkar. Bir apartmanın kapalı otoparkının ecza deposu olarak nasıl ruhsat verilir? Eğer geçmişte ruhsat verilmemişse iptali mümkün değil mi? Ama bu işlerle kim uğraşacak. Reklamı yok, getirisi yok. Yarın bir şey olursa (Zümrüt apartmanında olduğu gibi) bundan birinci derece Selçuklu Belediyesi ve Başkanı sorumludur.
Selçuklu Belediyesi para uğruna gençlerimizin hatta çocuklarımızı kötü alışkanlıklar edineceği yerlere şehrin merkezinde ruhsat verip adeta onları bu kötü alışkanlıklara özendiriyor.
Kulesitenin yanında Nalçacı caddesindeki kafeleri, nargile salonlarını gördünüz mü?
Yeşil alan olması gereken dükkan önündeki yerleri, dükkancılara verip, şeffaf asetattan kapalı yerler yapıp buralarda da sigara ve nargilenin serbest olmasına ne dersiniz? Okulu kıran, veya okuldan çıkan lise talebelerinin, hatta ortaokul talebelerinin kızlı erkekli gurular halinde nasıl sigara tüttürdüklerini görseniz?
Bu kafelerin bazıları genç kızlara ve erkeklere cafe önlerinde çığırtkanlık yaptırıp, reklamlarını yaptırıyorlar. Selçuklu Belediye Başkanı okulları ziyaret edip öğrencilerle buluşuyor. Bence zahmet etmeyip okullara kadar gitmesin. Gençlerimizi dejenere edecek kafelere gelsin, oralarda öğrencilerle buluşsun. Onlara ruhsat verdiği bu mekanları göstersin.
Bu arada bir cafede ‘Canlı Müzik’ diyor. Yahu kardeşim şehrin göbeğinde evlerin altında bu cafelere nasıl ruhsat verirsiniz. Hem de yeşil alanları körleyip onlara nasıl şeffaf yerler yaptırırsınız? Yoldan geçen bütün insanlar görüyor. Bunların önündeki araç trafiğine ne demeli… Cafelerin üstündeki evler gürültüye dayanamayıp terk edilmiş, avukatlık büroları falan olmuş. O ev sahipleri sizleri sevgi ile yadediyorlardır.
Nalçacı malum Konya’nın metrekare bazında en kalabalık semti. Ara ve arka sokaklar araçlarla işgal edilmiş durumdadır. Yayaların geçeceği yaya kaldırımları işgal altındadır. Yayalar bazı sokaklarda yoldan yürümek zorundadır. Bazı sokaklarda sağlı sollu araç parklarından dolayı araç geçişi o kadar zordur. Nişantaş ve Şahinağa sokağa gelin, belediyenin olmadığını göreceksiniz…
Yine Nalçacı’da 44 araçlık ücretsiz bir araç park yeri var. Tabi Selçuklu Belediyesinin. Ama bu park belediyeye değil, ‘Allah’a emanettir. 3 tane araç kiralayıcısı için bulunmaz bir nimettir. Bedava otopark. Hem Selçuklu, hem de Büyükşehir’e buranın ücretli park olması için müracaat ettim. Bu parkı Selçuklunun temizlik işçisi bile temizlemez. Belediyenin ifadesi de bu parka bakamayacakları doğrultusundadır. Şahsıma ‘Biz her otoparka adam veremeyiz’ ifadesini kullanmışlardır. Adama demezler mi bakamayacağınız parkları niye yaparsınız. Mesele 44 araçlık otopark meselesinden öte, Selçuklu’nun belediye zabıtalarının bile buradan bihaber oluşudur.
Bu 44 araçlık otopark o kadar hor kullanılır ki, bu parkın içinden geçip anayola çıkmak veya apartmanlarının otoparkına girmek için insanlar çok mücadele eder ve Selçuklu Belediyesinin kulaklarını çınlatır.
Düşünebiliyor musunuz 44 araçlık otopark her yönüyle kaderine terk edilmiş. Biz bu parklara bakamayız diyen bir belediye… Sonrada çıkıp SEDEP (Selçuklu Değerler Projesi) diyeceksiniz. Hayi oradan bee… haydi oradan… İşinizi yapın işinizi… Kurban Bayramı gelir, cehennemin dibine bir tek kurban yeri açarsınız sonra hizmetten bahsedersiniz. Geçeceksiniz oraları.
Belediyelerin en kötü huylarından biri de harcanan paranın hesabının bilinmemesidir. Bir belediye düşünün, Muhtarları ücretsiz gezilere götürüyor, gazetecileri Karadeniz gezisine götürüyor. Partinin ilçe yönetimini Afyon yöresinde termallerde ağırlıyor. Bu şekilde giden, yiyen, harcayanda helallik konusunda sıkıntı vardır. İsterseniz biz devletin tüyü bitmemiş yetimlerinin hakkı olduğu paraları böyle güzel yerlere harcıyoruz, ‘helal’ değil mi? diye Diyanetin Fetva Hattına sorun.
Bütün bu eleştirdiğimiz belediye başkanlarını ‘MİLLETVEKİLİ’ olarak görebiliriz. Zaten Belediye başkanları da onun için çalışıyorlar. Gerçi belediye başkanlarının da haklı oldukları yönler var. Şu bile milletvekili olmuş, bizim ondan fazlamız var diyebilirsiniz. Haklısınız…
Sitemim Ak Parti yöneticilerine. Bu kadar geniş, elit kadrolardan daha dikkatli yöneticiler, şehirciler seçilebilir.
Allah’ın verdiği bu göz, bu kalem sağlık bizde olduğu sürece onu Hak’kın ve halkın hizmetine sunacağız. Tek korkumuz Allah korkusudur.Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.