SADE VATANDAŞ VE ONUN YÜCE DEVLETİ!

Sade vatandaştan kastım; vergisini ödeyen, kimseye rahatsız etmeyen, suç işlemeyen devleti ne derse onu yapan vatandaş tabidir...

Geçtiğimiz hafta büyük bir gazetede bir komiser ve polisle ilgili açıklama vardı. Olay İstanbul'da geçiyor. Bir trafik polisi yaklaşık 280 bin liralık toplamında vatandaşlarımıza ceza kesiyor. Sonra bakıyor performans göstergesinde değişiklik yok.

Suç duyurusunda bulunuyor. Bu arada hemen belirtelim yüce devletimiz vatandaşa ne kadar ceza keserse trafik polisini o kadar ödüllendiriyor. Ne devlet değil mi? Neyse konuya devam edelim. Soruşturma neticesinde, bir komiser ve bir polis bu 280 bin lirayı bilgisayardan silip ceplerine indiriyorlar. Şimdi sıkın durun benim yüce devletimin adaleti, bu iki emniyet görevlisine 5 yıl kontrol cezası veriyor. Yeni 5 yıl bu suçu işlemezlerse hiç bir şey yok... Adamlar resmen hırsızlık yapıyor verilen cezaya bakın!

Hakkari'de elektrik %76 sı kaçak kullanılıyor, yani para ödenmiyor. % 24 de zaten kamu kurum ve kuruluşlarıdır. Benim Yüce devletim, kullandığı elektriğin parasını ödemeyen bu namussuzların parasını, faturasını günü gününe ödeyen sade vatandaşa ödettiriyor. Onların faturalarına ilave ederek. Ne devlet değil mi?

Pınar SÖLEK diye bir hanımefendi Medyanın her nedense çok sevgisini toplamış On yılı geçkin bir süre önce Mavi Çarşıya bomba koymakla suçlanıyor. Yanılmıyorsam bu yüce devletimin yüce adaleti 5 kez müebbet, 5 kez de beraat veriyor. Ne devlet değil mi?

Haberlere bakıyorsunuz. Kameralara takılan hırsızları gösteriyor. Hırsızlık suçundan 126 kez sabıkalı şahsın görüntülerini izliyoruz. Adam 126 kere hırsızlık yapmış yani aynı suçu işlemiş 127 ncisi için dışarıda dolaşıyor. 127 nci şanslı kim olacak diye biz de, yüze devletimizde ümitle bekliyor.

Ne devlet değil mi?

Hırsızdan açılmışken, suçluların avukatını devlet veriyor. Yani parasını da devlet ödüyor. Mağdur olanlar ise kendi paraları ile avukat tutuyorlar. Ne devlet değil mi? Ha sonradan bir ilave ile mağdurda isterse herhalde devletim ona da avukat veriyor. Yüce devletimin hakkını yemeyelim.

Adam ticaret yapıyor. Tarımsal alanda ziraatla uğraşıyor. Günü gel dimi ticaret yapan vergilerini, çalıştırdığı işçilerin parasını sigortasını ödüyor. Tarımsal alanda ziraatla uğraşan devlete olan borcunu ödüyor. Aman günü geçmesin diye kıvranıyor borçlarını yüce devletine günü gününe ödüyor.

Adam ticaret yapıyor devlete vergilerini ödemiyor. Kaçak işçi çalıştırıyor, sigorta pirimi ödemiyor. Ziraatla uğraşan ziraat bankasına borcunu ödemiyor. Elektrik ödemiyor.

Benim Yüce Devletim ne yapıyor biliyor musunuz? Aradan yıllar geçiyor. Paranın değeri günümüze göre geçmişte daha düşük. Devletimiz alacaklarını yapılandırıyor. Çoğu zaman gecikme faizi almıyor. Yani vergi, sigorta, elektrik parası ödemeyenler adete ödüllendiriliyor. Ana para taksitlendiriliyor. Vergisini, sigorta primlerini, borçlarını günü gününe ödeyenler kendilerini ENEYİ gibi hissediyorlar ama vicdanları onlara hep vergilerini, borçlarını günü gününe ödemeyi emrediyor. Onları enayi yerine acaba kim koyuyor? Ne yüce devlet değil mi?

Vatandaşının bazen 10 kuruşunun peşine düşen, icraya başvuran devlet büyük futbol kulüplerinin milyonlarca liralık devlete borçlarına hiç ses çıkarmıyor. Ne yüce devlet değil mi?

İş yeri çalıştıran, onlarca, yüzlerce işçi kullana müessese ve kurumların ah bir hata yapsalar da giydirsem diye bekleyen, yoktan suç var ederek  ceza kesen bir devlet...

Öküz gibi suçu görmeyip, pire gibi suç için kıvranan devlet Ne yüce devlet değil mi?

Alın teriyle yıllarca devletine hizmet etmiş emekliler, ayrıcalığı olmayan memurlar maaşlarına zam alırken düştükleri aşağılayıcı durumlar... Efendim zamları nasıl olsun 3+3 mo yoksa 3.4

3.4 mü olsun. Karar 3+3. Memur ve emeklisine, bağkurlusuna, sigortalısına aylık sağlayacağı 50 - 80 lira artış. Bir öğünde lokantada yenen para. Vatandaşına bu kadar cimri davranan Yüce Devletim Milletvekillerine çok şükür çok bonkör davranıyor. Hatta vekil emeklilerine geçtiğimiz yıllarda cukkalı emekli maaş artışı yapan nerdeyse aylık 8 bin lira emekli maaşı alan vekillerin ONURUNU kurtaran yüce devletim... Bu zam yapılırken Cemil ÇİÇEK beyin söylediği sözdür. Milletvekillerinin emekli maaşı artırıyorken onların onurlu, şanına yakışır şekilde yaşamasını örnek gösteriyor. Sade emekli vatandaşın onuru gururu ne olacak? Ne devlet değil mi?

Cem UZAN'ları Bedrettin DALAN'ları Turan ÇÖMEZ'leri terörist Sabancı katili Fehriye ERDAL'ları yurt dışında dasece seyreden. Hiç bir şey yapamayan. MİT'i olan ama PAKETLEME SERVİSİ olmayan devlet. Ne devlet değil mi?

Terörist faaliyetlerde bulunup Yurtdışına kaçan PKK'lı milletvekillerine günü gününe vekil ve emekli maaşını ödeyen devlet. Ne devlet değil mi?

Hapiste yatan, suçlu yada suçsuz fark etmez, yemin etmeden hapisten çıkmadan, görev yapmadan, vekillere maaşlarını geçmiş dönrmleriyle beraber ödeyen bir devlet. Ne devlet değil mi?

Siyaseten veya Cemaatten binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce kişiye iş bulan, ama sade vatandaşın çocukları için kılını kıpırdatmayan devlet.

Ne yüce devlet değil mi?

Kanun Düzenini mutlaka sağlayacağını belirtip, elleri silahlı terörist soytarılarını sadece seyreden, onların öldürdüklerini seyreden, CİZRE manzarasını bu sade vatandaşlara yaşatan devlet... Ne yüce devlet değil mi?

Sonuç... Yüce Devletimle ilgili örnekleri çoğaltabilirim. Ama devlet düşmanı olduğumu zannetmeyin. İnancım, Bayrağım,Vatanım, ve Devletim daima yücedir. Verdiğim örnekler deki her DEVLET kelimesinin yerine SİYASİ leri koyunuz. Devlet afaki bir kavramdır. Kutsaldır. Ama bu söylediklerim örnekleri yapan hep SİYASİlerdir. İKTİDARLARDIR. Elimizden yazmaktan başka bir şey gelmiyor. Ama İlahi Adalet vat. Hiç merak etmeyin. Hem bu dünya da hem de ahirette neler göreceğiz neler. Yaradan bizi helalden, adaletten ve doğrudan ayırmasın.

Esenkalın