SAĞLIK ÇALIŞANLARI BUNU HAKETMİYOR…
17 Kasım 2020, Salı 09:05Kovid-19’un süratle arttığı, yayıldığı bir dönemde, sağlık çalışanlarının izinleri kaldırıldı. Zorunlu olmadıkça sağlık çalışanları izin kullanamayacaklar, istifa edemeyecekler. Bu yönetmelik uygun gibi gözükebilir. Ancak Sağlık çalışanları bıktı. Sonun da Sağlık Bakanımız da açıkladı. Sağlık çalışanlarının hizmeti sınırsız değil.
Sağlık çalışanları da insan. Gittikçe sayıları artan hastalar karşısında, yavaş yavaş çaresizliği yaşıyorlar.
Çoğunun aile düzeni bozuldu, eşini çocuklarını göremiyorlar. Virüs bulaşma ve bulaştırma korkusuyla yaşıyorlar.
Virüsü yayan, maskeyi takmayan, sosyal mesafeyi korumayan insanlarla yumuşak mücadele eden devletimiz, en kolay yolu tercih ediyorlar. Efendim sağlık çalışanları izin kullanmasın, istifa etmesin. Eyvallah! Ne zamana kadar? Belli değil.
Bundan bir ay öncesine kadar, bin yüz bin ikiyiz dediğimiz hasta sayısı üç bin beş yüzleri aştı.
Siz virüsle değil, önce virüsü yayanlarla mücadele edeceksiniz. Adam psikolojik rahatsız. Maske takmam diyor. Yani ben DEVLETİ takmam diyor. Siz bunlara cezai müeyyide, hem de anlayacağı dilden uygulamazsanız virüs alır başını gider.
Siz istiyorsunuz ki “Ne şiş yansın, ne kebap” ikisi de yanıyor.
Sağlık çalışanlarının bu kısıtlamalarını kaldırın. Unutmayın sağlık çalışanlarımızdan çok can kaybı verdik. Giden geri gelmiyor. Onlarında insan olduğunu, dinlenmeye ihtiyaçlarının olduğunu unutmayın.
YİNE RAKAMLARA TAKILDIM…
İzmir Depremi nedeniyle günden deprem olmuştu. Şimdi yine gerçek gündemimize yöneldik. Her ne kadar bazıları yeni gündem yaratıp bizi pandemi döneminden uzaklaştırmaya çalışsa da, bu hastalıklar ölümler olduğu sürece, gündem VİRÜS dür. Daha doğrusu VİRÜSLE MÜCADELEDİR.
Maalesef mücadelede çok geç kaldık.
Biz biliriz ki, virüs ülkemize yeni gelmişken, benim ülkemde saat 22:00’da açıklama yapıp, 24:00 ‘de sokağa çıkma yasağının başlayacağı duyurulmuştur. Millet bu iki saat içinde ihtiyaçlarını gidermek için sağa sola koşturup, misafir gibi gördüğümüz virüsü kalıcı hale getirip, ev sahibi yaptılar.
İşte biz virüsle böyle güzel(!) mücadele etmeye başladık.
Sonra gittikçe artan vakalarda, artışı pek önemsemedik ve en kötüsü halkı bilinçlendirip, gerçek rakamları söylemedik.
İl bazında rakamları ve özellikle vefatları açıklamayarak, insanları mücadelede umursamaz hale getirdiler. Sonuç ortada.
Şimdilerde rica, minnetle kurallara uyma duyurusu yapıyorsunuz. Para cezalarıyla, kurallara uymayanları yola getireceğinizi zannediyorsunuz. Sanki Bor’un pazarı geçmiş gibi.
Geçtiğimiz hafta, Sağlık Bakanlığı Türkiye Genelinde vefat sayısı 92 diyor. Aynı gün mezarlıklardan da sorumlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İMAMOĞLU sadece İstanbul’da aynı gün vefat sayısının 164 olduğunu söylüyor.
Yani Türkiye’de 92 vefat var denilen gün sadece İstanbul’da 164 vefat var. Türkiye Genelini siz düşünün.
Ha efendim siz hangisine inanırsınız bilemem. Ama 164 rakamı kovidli olup, İstanbul mezarlıklarına o gün gömülenlerin sayısıdır.
Sağlık Bakanımız İBB Başkanı Sayın İmamoğlu ile görüşmüş bizde ki kayıtlar 92 diyebilmiştir. Tabii Türkiye Geneli. Ama sadece İstanbul’da 164 vefat yalanlanmıştır.
Rakamların inandırıcı olabilmesi için ilçe il bazında vakaların, hastaların, iyileşenlerin, vefatların sayılarını bağımsız oluşturulan kurullar açıklamalıdır.
Bu rakamlar oynayarak düşürülemez. Gerçek neyse o! Dedim ya Virüs kontrol altında olmasa bile rakamlar kontrol altındadır. Veballi iştir gerçekleri açıklamamak. İlahi adaleti çağırıştırır.
Kusura bakmayın. Virüs her gün sayılarını artırarak bizden daha güçlü olduğunu gösterdi.
EMEKLİ ÖĞRETMENİMİZ NİYAZİ SARISAÇ’I KAYBETTİK…
Evet! Virüs bir değerimizi daha aldı bizden. Niyazi Hocamı Selçuklu Anadolu Lisesinden tanırım. Benim de Milli Güvenlik Öğretmenliği yaptığım yerdi.
Hayat dolu, düzgün, dürüst bir öğretmendi. Konusun da uzmandı. İyi öğrenciler yetiştirdi. Adam gibi adamdı vesselam. Kısa süreli dostluğu, ömür boyu dostluğa dönüştürmüştük. Hafta da bir mesajlaşırdık.
Emekli olunca Aksaray’a eczacı kızının görev yaptığı yere yerleşmişti. Hac görevini de tamamlamıştı.
Konya kanalında ölenlerin isimlerini takip ederim. Niyazi SARISAÇ ismi geçince, isim benzerliğidir dedim.
Ancak yazıyı tamamlamaya çalıştığım 16 Kasım Pazartesi günü, sosyal medyadan vefatını öğrendim. Sonuç bir değerimizi daha yitirdik. Farkında mısınız aileler yavaş yavaş eksiliyor. Biz ise virüsle mücadele ediyor görüntüsü vermekten öteye pek bir şey yapamıyoruz.
Niyazi Hocam’a güzelliğiyle iz bıraktığı bu dünyadan ayrılışıyla, rahmet diliyorum. Mekanı cennet olur inşallah.
GÜÇLÜ TEDBİRLERLE, BU VİRÜSÜ ÖNLEYEBİLİRİZ…
Lafta uyarı ile hoş görü ile bu virüs ÖNLENEMEZ… herkese anladığı dilden konuşacaksınız. Alın tedbiri, insanlar yaşasın. Almayın tedbiri………. ne olursa olsun.
Yetkilileri çok daha duyarlı olmaya çalışıyorum. Tavırlarını, çalışmalarını CAN dan yana koymalarını istiyorum. Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.