“SAMAN ÇÖPÜNÜN ÜZERİNDE Kİ SİNEK GİBİ Mİ OLDUK” DİYORSUNUZ?

Kendimi hep bu fani dünyanın en şanslı insanları arasında görürüm.

Niye?

Öylesine samimi ve aynı zamanda hayatta maddi manevi hiçbir bağımız olmayan, dahası olmayacak dostlarımız vardır ki.

Bu güzel insanların yanı sıra hiçbir şekilde aynı yolda yürümek şöyle dursun aynı arabaya binmeyeceğimiz insanlarımız ile şehir ve ülke için birlikteliğimiz oluyor.

Bir insan için bundan güzel bir zenginlik olabilir mi? 

Haaa arada bir üzülüyor muyuz?

Evet hem de çok üzülüyoruz.

Arada bir kırılıyor muyuz?

Hem de çok kötü kırılıyoruz.

Ama bunları da hızla beynimizden ve yüreğimizden atıp yalan dünyaya devam ediyoruz.

Çünkü bunlarında bizler için birer imtihan olduğunu biliyoruz.

Yüce rabbim altından kalkamayacağız imtihanlar vermesin.

Başımızı kaldıramayacağımız hatalar yapmayalım.

Gerisi yaylan dolan ve sonunda fani dünya….

……………….

Yazımızın başlığı ile ne demek istediğimizi anlatıp bunun üzerinden bir iki Konya örneği ile devam edelim.

…………………

Hazret-i Mevlânâ'nın eşi menendi olmayan eseri Mesnevî'den ibretlik bir mesele:

Bir sinek, eşek sidiğinin üzerinde gezinen bir saman çöpünün üstüne kondu ve bir gemi kaptanı gibi başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle meydan okudu

"Ben bu denizin ve gemiciliğin mektebinde okumuş, bu işe ömrümü vermişim.

İşte deniz, işte gemi, işte adam, işte kaptan, işte görüşü keskin bir kahraman".

Bir saman çöpü kadar zayıf bir şeyin üstünde durduğunu bilmeyen, o saman çöpünün az sonra toprağa karışacak olan bir eşek sidiği kadar pis bir şeyin akıntısıyla kontrolsüz bir şekilde gittiğini fark etmeyen ve sidik akıntısını büyük bir okyanus, saman çöpünü büyük bir gemi, kendisini de kaptân-ı deryâ zanneden hattâ bununla da yetinmeyip, bir de başını gururla yukarı kaldırıp kendinden son derece emin bir şekilde ahmaklığını cümle âleme ilân eden bu sinek kime remzdir?...

Kime olacak, hem ahmak hem de mütekebbir olan kişiye tabii ki.

Sinek nasıl gururla "BEN BU İŞİN MEKTEBİNDE OKUDUM, BU İŞE ÖMRÜMÜ VERDİM" gibi laflar ediyorsa, mütekebbir ahmaklar da hep "BİZ BURALARA KOLAY GELMEDİK, BİR SÜRÜ EMEK HARCADIK, ZAHMETLER ÇEKTİK ORTAYA AKLIMIZI VE YÜREĞİMİZİ KOYDUK" gibi laflar ederler de nasıl bir rezillik içinde olduklarının farkına bile varamazlar, tâ ki kafaları teneşir tahtasına vuruncaya kadar.

……………………

İşte bir gönül dostumuzun gönderdiği hikaye ile bugünü nasıl ne güzel okuyabiliyoruz değil mi?

DUR DURAK BİLMEYEN

ZAMLAR VE ŞEMSİYEDEN

HALA RAHATSIZ OLAN BİZLER

Dün sabah bize gönderilen yeni zamlı etiketler genelde şöyle idi;

Renkli toz deterjan 119.90 iken 135 TL olmuş.

Sıvı Deterjan 99.95 iken 114.90 olmuş.

Siyah zeytin kuru sele 77.90 iken 92.90 olmuş.

Siyah zeytin az tuzlu 63.90 iken 74.90 olmuş.

…………..

Yani millet olarak ne bekliyoruz ki?

Aman ha millet derken 80 küsur milyon hepimizi kastetmiyorum.

Özellikle güçlü(!) siyasi alt yapıları ve bağlantıları ile hayal edemedikleri bir hayatı yaşayan azınlığı ayırıyoruz biz bize olan kesimi kastediyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız yılbaşı ile birlikte yani yeni yıl ile birlikte hayat pahalılığının biraz olsun fren yapabilmesi için bazı adımların atılmasını sağlayacak.

Zaten yüksek sermaye bunun bilincinde.

İş oralara gelmeden rakamları ne kadar yükseltebilirlerse o kadar paralarına para katacaklar.

Sonra da dün vatan-millet-Sakarya diyenler gibi dünya ülkesi sözleri ile onlar uçmaya bizler alçak sürünmeye devam edeceğiz.  

Bende bizim gibi sürünen dostlara diyorum ki gelin hadi bir mod değiştirin.

Geçin şu giren şemsiyeden zevk alma dönemine.

Bakın o zaman hayattan nasıl zevk alıyorsunuz.

TEŞEKKÜRLER SEYFULLAH

KOYUNCU KARDEŞİM

ACİ VE YALAN

BİR GERÇEĞİ

GÖZÜMÜZE SOKTUN

Genç meslektaşlarımızdan Seyfullah Koyuncu’nun bir sosyal medya paylaşımını gönderdiler

Koyuncu, Tuğba Özay’ın köpek barınağını öven paylaşımını koymuş ve

“Yaptığı yayınlarla günlerdir Konya’yı linç eden Tuğba Özay Konya Büyükşehir Belediyesi barınağını gezdikten sonra fikir değiştirdi;

“Buraya çok büyük önem verilmiş.

Birkaç kendini bilmezin yapmış olduğu şey bu kadar emeğe mal edilmemeli”

…………….

Teşekkürler kardeşim.

Sayende biz Hazreti Pirin hikayesinden yeni bir örnek daha görmüş olduk.

Hanımefendi konuşuyor;

“Şaşırdım gerçekten ciddi emek verilmiş

Yaşanılanların aslı yok

Birkaç kendini bilmezin yaptığı şey”

…………..

Yahu bu işler bu kadar mı basit.

Mecliste ki fırdöndüler bile bunların yanında zemzemle mi yıkandı acaba?

Görmeden bilmeden bu şehri linç edeceksiniz.

Sonra çok şaşıracaksınız.

Sonra yapılanlar yanlış diyeceksiniz.

Yapanlarda kendini bilmez diye suçlayacaksınız.

…………………….

Kimler kendini bilmez artık tartışılmalı.

Adamı vuracaksınız.

Adam ölecek

Sonra da diyeceksiniz ki “Ya kusura bakmayın görünce şaşırdım. Bu adamın bu işlerle alakası yokmuş” yesinler sizin duruşunuzu.

Yesinler sizin objektifliğinizi

Ama bence yine siz bizi bizden iyi gördünüz için bu millet ile oynamaya devam edin bakalım.

Dönen büyüyor.

Dönen yolunda yürümeyi sürdürüyor.

Ben bu sistemin.

Ben bu adaletsizliğin

………..

Anladınız siz anladınız.

BELEDİYENİN SUYUNUN

FİYATINA DA ZAM YAPILINCA

MİLLET YİNE ÇILDIRDI

Büyükşehir Belediyemizin suyu 1 Aralıktan itibaren 19 TL olan damacana fiyatına zam yapmış 25 TL olmuş.

Vallahi yurt dışında iken bile bizim gazeteci arkadaşlar bu durumu konuşuyorlardı.

Derim hep ne ekmekle ne suyla alışveriş ile para ile işim olmaz.

Ama bize bu konuda ulaşan okurlarımız gerçekten öfkeliler idi. 

Çünkü genel anlamda ülkede adeta Cumhurbaşkanına rakip olan zamcılarla bu iş aynı kefede görülüyordu.

ÇÜNKÜ DÖVİZ FİYATLARI ARTMIYORDU.

ASGARİ ÜCRETTEN EMEKLİYE DE ZAM GELMEMİŞTİ.

AKARYAKITTA BENZİNDE MAZOTTA ÜÇ İLERİ BİR GERİ TAKTİĞİ SÜRÜYORDU.

YANİ BİR ANORMALLİK YOKTU.

O zaman şimdi bu zamda nereden çıkmıştı?

Vallahi bütün bu işler köpek konusunda olduğu gibi en masum olan Başkan Uğur İbrahim Altay’a oluyor Beyler.

Biraz akıl.

Biraz feraset.

Yanlışlar yapmaya devam ediyorsunuz,.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Mükemmel olmayabilirim en azından sahte değilim. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İstanbul Caddesi ile Türbe önünden Kızılay’a çıkan güzergâhtaki trafik sıkıntısına köklü bir el attığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.