SAYGI İLE KARŞILAMAYACAKTINIZ…

Sayın AKŞENER

Aday adayları, adaya dönüştüler. Kısaca adaylar belli oldu. Kimi liste dışı kaldı, kimi adaylık olarak yerlerini hiç beğenmedi…

Tüm partilerin aday adaylığından, adaylık sürecine geçmişlerini ve bugünkü durumlarını eleştireceğim.

İlk olarak İYİ Parti ile başlayacağım. Yusuf HALAÇOĞLU Beyle ilgili eleştireceğim. Yahu biz Yusuf HALAÇOĞLU Beyi Türk Tarih Kurumu Başkanlığından yani 90’lı yıllardan beri tanırız. Bana göre Yusuf Bey, partiler üstüdür ve yaptığı çalışmalarla ülkem insanının beğenisini kazanmıştır. İYİ Partinin kurucularındandır. MHP’den istifa edince eşinin tayininin kasıtlı İzmir’e çıkarıldığını küçük çocuklarına bakmak zorunda kaldığını ve bu yüzden, Ankara veya İzmir’den aday olmak istediğini söylüyor. Parti ona Kayseri 1. Sırayı öneriyor. Yusuf Bey’de bu kabul etmiyor, adaylıktan affını istiyor. Yahu ayıptır. Sayın Akşener, ‘Benim hocam’ dediği Yusuf Bey’in isteğini yerine getiremiyor. Yok fendim İzmir’de birinci sıralarda İYİ Partinin başkan yardımcıları konmuş falan, filan… Yusuf Bey’i bunların altına koymak istememişler. Başkan yardımcılarını Yusuf Bey’in altına koyun. Sayın Akşener güney mitinginde Yusuf Bey’in Kayseri’yi istemeyip, affını isteyince SAYGI DUYDUM deyip Yusuf Beyi aday yapmadım diyor.Bu işler o kadar ucuz değil. Yusuf Bey’in adaylıktan vazgeçme talebini saygı ile karşılamayıp, Yusuf Hoca’nın istediğini yerine getirmeniz gerekirdi… Demek ki ahde veya yokmuş.

Gelelim CHP Konya’ya… CHP Konya’da bir taktik uygulayıp Abdüllatif ŞENER Beyi (ki Saadet kökenli olup) 1’inci sıraya koymuştur. Buraya kadar tamam. CHP ikinci sırayı da Saadet Partili Abdülkadir Karaduman’a verdi. İşte buna herkes itiraz eder. Neden 2’nci sırayı bir partilinize, bir CHP’liye vermediniz? Konya’dan seçilebilecek ilk iki sırayı CHP kendi partisi olmayanlara kullanmıştır. Tabii ki eleştirilecektir. Böyle bir açık verirseniz, iktidar kanadında muhalefet kanadında büyük eleştiri alırsınız. Şu anda siyasi iktidardan yana olan medya, CHP’nin açığını arıyor. Hergün CHP’den Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İNCE ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun tezatlıklarını, düşmanlıklarını anlatmaya çalışıyorlar. Olayı CHP’de bir Genel Başkanlık yarışına çeviriyorlar. Kendi tuttukları, nemalandıkları partinin yücelmesini bırakıp, karşı görüşteki partinin küçülmesine çalışmanın anlaşılması mümkün değil…

MHP’yi pek fazla eleştirmeyeceğim. Seçmenine sormadan Ak Partiye iltica ettiği için söyleyeceğim pek fazla bir şey yok. Barajın altında kalacakların yaptığı ittifak ülkeyi de bu hale getirmiştir. Kutuplaşmanın fitilini de MHP ateşlemiştir. Durup dururken ülkem seçim ortamına girmiştir. Şimdi de sayın Bahçeli seçim rantı koparmak için AF’fı gündeme getirmiştir. Ak Parti’nin de sayın Bahçeli’nin konuşmalarını durdurma gibi bir niyeti yoktur.

Büyük Birlik Partisi (BBP)’ye gelince, bu parti sayın Muhsin YAZICIOĞLU’nun vefatı ile işlevini yitirmiştir. BBP’nin şu andaki Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ’nin bu partiyi yüceltmek hiçbir çalışması ve yeteneği yoktur. AK Parti listelerinden, kendi amblemlerini kullanmadan seçime giriyorlar. Ak Parti, BBP’ye kendi listelerinden 18 kişilik yer vermiş. Sadece Genel Başkan Mustafa DESTİCİ seçilebilecek yerde. Geri kalan 17 kişi seçilmeyecek yerdeler. Yani Sayın Destici kendi ikbali için vekil seçilebilmek için gemisini batıran kaptandır. Yani BBP’yi eleştirsen ne olacak ki vallahi değmez.

Gelelim son olarak Ak Parti’ye, onunda eleştirilecek çok yönü vardır. Mesela eski vekilleri yeniden aday yapması eskiden medet ummaktır. Yok mudur yeni yüzler, yeni yetenekler?

Yalnız Ak Parti’nin bir özelliği var, ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ atasözünü en iyi uygulayan partidir. Ayrıca fazla eleştiriye de hele hele parti içinden eleştiriye tahammülleri yoktur. İl ve ilçe kongrelerini hatta Genel Başkan seçme kongrelerini, tek adayla yaparlar. Sonra da demokrasi gereği çok adaylı seçimlere giren diğer partilerin, kısır çekişmelerini sevkle izlerler. Tabii tek adayla girilince hiçbir gürültü patırtı olmaz. Demokrasilerde çoğulculuk esastır.

Bakın Ak Parti’nin Konya listesine bile epeyce eleştiri yapabilirsiniz. Belediye Başkanlığından ayrılıp ikinci sıraya yerleşen Tahir AKYÜREK’i eleştirebilirsiniz. Eski vekillerin yeniden adaylığı bana göre hoş değildir. Hiçbir iş yapmayan bazı vekillerin yeniden aday olmasını anlamak mümkün değildir. Mehmet BABAOĞLU ve Mustafa BALOĞLU’nun yeniden aday olmaması da yadırganabilir. En çok eleştireceğim Ali SÜRÜCÜ Bey’in 11’nci sıraya konmasıdır. Burada da ahde vefa yoktur. Bana göre Ali Bey ilk üç içinde yer almalıydı.

Benim düşündüklerimi, hatta daha fazlasını düşünen eleştirebilecek parti içinden epeyce insan vardır. ama bunlar hayatta sesli düşünemezler. Ak Parti’nin özelliğinde bu olsa gerek…

24 Haziran’da yapılacak seçimlerin ülkemiz için hayırlı olması en büyük temennim. Ancak ben bu seç imler kadar kutuplaşmanın olduğu, hakaretlerin havada uçuştuğu, yalanın muteber sayıldığı, iftiraların, hiç ahret düşünülmeden insafsızca yapıldığını görmedim. Parti Başkanları bunları yapıyorsa vay vatandaşın haline.. Düzgün insan oluşturmak, vicdanlı insan oluşturmak, gerçek inançlı insan oluşturmak hepimizin görevi olmalı. Hepimiz gerçekten insan olmalıyız.

Kalın sağlacakla…