SAYIN BAŞBAKANIM

62inci Hükümet olarak güvenoyu alıp göreve başladınız. Başbakan olarak bizlere hizmet vereceksiniz; Allah’a dua ediyorum, ülkemiz, İslam âlemi, Tüm dünya ya güzel hizmetleriniz olur inşallah.

Bir Konya’lı olarak ne kadar gurur duysak azdır. Sayın Başbakanım sizi bekleyen iki tehlike var. Bunlardan ilki daha görece başlamadan faaliyete geçen şer odakları.  Şimdiden kin ve nefret kusmaya, olumsuzluk yaratmaya başladılar. İkinci tehlike ise ikbal ve makam bekleyen kesim… Sizi öve öve bitiremiyorlar. Peki kim bunlar? Mevcut bazı vekillerimizden tutunda, parti yöneticileri, oda, borsa, vakıf başkanları ticaret erbapları. Gazetelerde her gün boy boy resimlerinizi, hem de tam sayfa resimlerinizi görüyoruz. Reklam veren verene… Bu reklamların parası çok az kişi şahsi öderken, diğerleri mevcut kurum kuruluş oda ve borsalara ödettirerek kendi reklamlarını yapıyorlar.

Bir kısmı ikbal ve makam talepçileride özellikle yerel televizyonlarda sizi öve öve bitiremiyorlar… Tabii bunlara belediyelerimizde dâhil…

Sanki biz Konya’lılar sizi tanımıyoruz. Ahmet DAVUTOĞLU’nun Kim olduğunu bilmiyoruz. Bulunduğu makama tırnaklarıyla, inancıyla imanıyla zor şartlarla geldiğini bilmiyoruz. Yani anlayana tabiriyle

Bizim gözümüz yok, Kulağımız yok, hissiyatımız yok bize birileri maval okuyor… 

Sayın Başbakanım Ahmet DAVUTOĞLU iyi ki gözlüğünüz var… Gözünüze girmek isteyenler gözlük camı olduğu için pek rahat hareket edemezler. Hani öğrenci, öğretmenin sorduğu bütün soruları bilmiş. Öğretmen ah deyip gözünü tutmuş. NE olmuş? Öğrenci öğretmenin gözüne girmiş. Örgenci öğretmenin sorduğu hiçbir soruyu bilememiş. Güüm diye bir ses gelmiş. Ne olmuş? 

Öğrenci öğretmenin gözünden düşmüş. Aman başbakanım şu aralar dikkat edin. Ne olur gözünüzü koruyun. Binlerce kişi gözünüze girmek için mücadele ediyor.

Sayın Başbakanım bizler sade vatandaş olarak sizlerden çok şey bekliyoruz. Gelir dağılımındaki adaletsizlik diz boyu. Aynı iş kolunda, aynı meslekteki emekliler arasında gelir farklılıkları çok...

Bu ülkede biri bir lokma yerken, diğeri kırk lokma yerse çok büyük sıkıntı var demektir...

Milli Eğitimin milliği kalmadı. Her gelen bakan kendine özgü bir sistem Gerçekleştirmeye çalışıyor. Bir kısmı eğitim sistemimize inanılmaz zararlar veriyor. İşte Ömer DİNÇER… Hala onun yaptığı işler düzeltilmeye çalışılıyor. Merkezden öğrenci kaydı tutmadı. Sistem öğrenci ve velileri ümitsizliğe sevk etti. Rotasyon adıyla okul müdür ve öğretmenlerinin okul açılmasına 15,gün kala yer değiştirmeleri, görev değiştirmeleri idareci ve öğretmenleride mutsuz etti. Bu dertler anlatmakla bitmez.

Sağlıkta reklamla hasta toplanıyor veya sağlam kişiler hasta sıfatıyla hastanelere çağrılıyor ... Adeta devletin parası deniz gibi görülüyor.

Ulaşım özellilikle hızlı trende ki hızını kaybetti… Konya -İstanbul hızlı tren hattını dört gözle bekliyoruz.

Bankalar kredi kartları ile vatandaşın boğazına sarılmışlar. Kart aidatı yok diyoruz. Banka bana ÜYE aidatı diye aynı parayı alıyor. İyide ben banka'ya üye falan değilim.

Sayın Başbakanım velhasıl kadar çok olumsuzluklar var ki evvel Allah üstesinden geleceğinize inanıyoruz…

Millet Meclisimizin bu dönem hariç öğrencilerden fazla yaz tatili yaptığını anlamış değilim… Adli Tatili ise hiç anlamıyorum. Bizim tatillere değil çalışmaya ihtiyacımız var. Tabii ki dinlenmekte hakkımız.Her şeyin bir kararı olmalı...

Konya Belediyelerimizin İşi zor. Artık göz boyayacak prim yapacak sayıda kişiyi ilgilendiren projeleri yapamayacaklar. Bir ayda bitecek İşleri, bir yılda bitiremeyecekler. Pire kadar hizmet yapıp DEVE kadar reklamını yapamayacaklar.

Belediyelerimiz son zamanlarda kendi hizmetlerini bırakıp Sağlık Bakanlığının, Kültür Bakanlığının, Gençlik ve Spor Bakanlığının, hizmetlerini yapmaya başladılar. Vakıfların görevlerini üslenmeye başladılar. Ama kendi hizmetlerini aksatarak bu işleri yapmaya başladılar.  Sayın Başbakanım daha ilk gündem olumsuzlukları sıraladık. Peki, olumlu işler yok mu? Olmaz olur mu? Hem de sayısız olumlu iş var. Ama halka hizmetin hakka hizmet olduğunu düşünüp mükemmeli yakalamak hepimizin hedefi olmalı… Bu sebeplede aksayan hoş olmayan işleri insanı duygular ve saygı kuralı içinde iletmek de hepimizin görevi olmalı… Sayın Başbakanım Ahmet DAVUTOĞLU... İkbal ve makam beklentisi olmayan biri olarak, sizin bir DÜNYA LİDERİ olmanız için dua ediyorum. Herkesi başarınız için duaya davet ediyorum. Allah’a emanet olun.

Esen kalın