SEÇİM HAYIRLI OLSUN

31 Mart Pazar günü yerel seçimimizi gerçekleştireceğiz.

Dileğimiz, duamız seçimlerin kazasız, belasız, olaysız tamamlanması.

Malum bu bir yerel seçim. Ancak siyasiler bu seçimi genel seçimin ötesine taşıdılar. Sanki 1 Nisanda yer yerinden oynayacakmış gibi.

Partilerimizin kimi oy kaybedecek, kimi oylarını artıracak. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?

1 Nisan da yerel bazda değişiklikler olurken iktidar, hükümet ve Millet Meclisinde hiçbir değişiklik olmayacak.

Yani 1 Nisan da çok büyük değişiklikler olmayacak.

Ama en çok merak edilen konulardan biri de mahallenin muhtarı kim olacak.

Muhtarların sosyal ve mali imkânları güzelleştirilince muhtar aday patlaması oldu. Bayanlar da adaylığı benimsemiş olacak ki muhtar adayı sayısı bayanlarda da epey arttı.

Eeee Muhtara silah verirseniz (Niye veriyorlar anlamış değilim) tabii muhtar adayı sayısı artışı olur.

Muhtar silah alınca herhalde mahalleyi, köyü ve bizi koruyacaktır!!!

Belediyelerimizde muhtarlarımızı yanlarına çekebilmek ve oy oranlarını arttırabilmek için, eşleriyle birlikte geziler düzenlerlerse bazı imkânları sunarlarsa muhtar aday sayısı da patlar.

Daha önceki yazımda söylemiştim muhtarlar partili olsun diye. Ülkemin Cumhurbaşkanı partili oluyor da mahallemin, köyümün muhtarı neden partili olmuyor?

Zaten icraat da muhtarlar partili gibi gözükmüyor mu?

Muhtar adaylarımıza da hayırlı seçimler diliyorum.

Çok adaylı, çok partili seçimler bu milletin ve devletin demokrasi bakımından gereğidir.

Demokrasi hazım rejimidir.

Bükemediğiniz bileği saygı ile karşılayacaksınız. Yeter ki düşmanlık kin nefret olmasın.

Şunu itiraf etmeliyim ki, yaşım 63 bugüne kadar bu kadar gergin bir seçim atmosferi görmedim.

Bu kadar hakaretlerin karşılıklı havada uçuştuğu diyeceğim ama iktidar kanadının daha yoğun suçlayıcı ve ağır dil kullandığını da görüyorum.

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Bey’in Meclis kürsüsünden ‘Birbirine hakaret edenlerin, meclis lokantasında nasıl sarmaş dolaş olduğunu görseniz, birbirinizle siyasi tartışmaya girmezsiniz’ diyor.

Siyasilere bir vatandaş olarak kaç kez uyarıcı yazı yazdım.  Haddimize değil ama kardeşliğimize halal gelecekse bunları yazmak ve söylemek durumundayız.

Maalesef siyasilerin gerek iktidar, gerek muhalefet olsun, karşılıklı inanılmaz suçlama ve hakaretleri bizi çok germiştir.

Unutmayın! Siyasilerin söylemleri ile kardeşini arkadaşını kıranlar, kolay kolay kendilerine gelemezler. Bu bir cam kırığı gibidir. İstediğiniz kadar birleştirmeye çalışın başaramazsınız.

İttifaklara karşı olan biriyim. Demokrasi içinde partilerin tek başlarına mücadele etmesini isterim. İttifak kuracaksanız, birleşin gitsin.

Hala üzüldüğüm şey de partili bir Cumhurbaşkanımın oluşudur. Cumhurbaşkanımın partiler üstü ve birleştirici olmasını hep istedim, hala da istiyorum.

Bizi birbirimizle kaynaştıracak, kardeşliğimizi pekiştirecek, hoşgörüyü çoğaltacak, bizleri gerektiğinde frenleyecek birileri olmalı.

Siyasilere kalsak vallahi yangına körükle gideriz.

Bu seçimlerde millet olarak, üslup bakımından çok ders çıkarmalıyız. Bu ülkenin vatandaşları, terör partisi dışında istediği partiye oy verebilmeli ve hiçbir suçlamayla hakaretle karşılaşmamalıdır.

Tarım Bakanımızın da kullandığı ‘Adiler’ kelimesini yadırgadım, Kalabalığı görüp, coşup doğaçlama konuşursanız çok dikkat edeceksiniz. Ağzınızdan çıkan laf ok gibidir. Geri dönüşü olmaz. Sonradan yok ben PKK’lılara dedim falan deseniz de işi toparlayamazsınız.

İstanbul çok şanslı. İki mütevazı sevecen ve nüktedan adaylarla yollarına devam ediyorlar. Bir yandan Binali Yıldırım, diğer yandan Ekrem İmamoğlu… Hakaret yok, üsluplar temiz espriler yerinde. Binali Bey’in HDP’nin oylarına talibim demesi kadar doğal bir şey yok.

HDP’liler de bu ülkede oy kullanacaklarsa ve Binali Bey bu oylara talip olunca tuu kaka mı olacak.

Bu HDP’liler için ayrı parantez açmak isterim. Bu Parti ‘Etkin Kimliği’ ön plana çıkaran, tutumlarını değiştirmeli, sadece Kürt kökenli kardeşlerimize hitap eden partili olmaktan çıkmalıdır.

Yine HDP terör örgütleri arasına mesafe koymalı. Türkiye düşmanları ile Türkiye aleyhine olacak davranışlardan kaçınmalıdır. PKK’yı onlarda lanetlemelidir. Bu devletin kimseye vereceği bir karış toprağı yoktur. Ama bu uğurda vereceği ŞEHİT çoktur.

Bu seçimde ezanımızın da malzeme yapılması beni çok üzmüştür.

Yine bu ülkede yaşayan hepimiz biliriz ki, Ezan susmaz, Bayrak inmez.

Tekrar yerel seçimler ülkemizin için halkımız için hayırlı olsun. Kardeşliğimiz, bütünlüğümüz daim olsun.

Kalın sağlıcakla.