SEVİYESİZ BİRLİKTELİK…

Ülkemdeki gündeme bakın!

Sıla sevgilisi Ahmet’ten şiddet görmüş.

Eeee!

Sıla mahkemeye başvurmuş.

Savcı Ahmet’i ifadeye çağırmış.

Sıla’nın avukatı açıklamalarda bulunmuş…

Ahmet sessizliğini bozmuş:

‘Sıla bana bir şey dedi kaldıramadım’ demiş…

Ahmet Hakan’da köşesinden konuya maydanoz olmuş.

‘Ahmet Kardeşim! Sen ‘Sıla bana bir şeyler dedi’ diyerek indirimden mi faydalanmak istiyorsun’ demiş.

Konuya herkes maydanoz olmuş.

Şarkıcı, türkücü, oryantal, dizi oyuncusu vb.

Bakınız bunların hiçbirine sanatçı demiyorum.

Şarkıcı türkücü vb. diyorum.

Benim yüce Devletim bunlara sanatçı diyebilir.

Ben demiyorum, demeyeceğim.

Ben sanatçının kim olduğunu, daha iyi biliyorum.

Kısaca yaptığı işle, aile yaşantısıyla, hoşgörüsüyle, efendiliğiyle topluma örnek olmuş kişidir sanatçı.

Biz bu tipleri örnek alırsak kiminle gezip tozduğumuz, yatıp kalktığımız belli olmaz.

Bir edepsizlik çukuruna düşeriz.

Sıla ile Ahmet Kural’ın nikahı var mı?

Hayır! Seviyeli birlikteler.

Sıla’ya destek veren hanımefendilerin (!) yüzde doksanı da nikahsız, seviyeli birlikte yaşayanlar.

Kaçıncı seviyeli birliktelikleri onu bilmemem.

Bir hanımefendi (!) açıklamalarda bulunuyor;

‘Ahmet benimle düşüp kalkarken parmağımı kırdı’ diyor.

Serzenişte bulunuyor.

‘Neden o zaman büyük bir tepki vermediniz?’ diyor.

‘Büyük bir tepki verseydiniz, bugün Ahmet Sıla’ya bunları yapamazdı’ diyor.

Emrin olur hanımefendi(!) emrin olur.

Siz önünüze gelenle düşüp kalkın, tepkiyi biz verelim.

Dönelim konunun başlığına ‘SEVİYESİZ BİRLİKTELİK dedim.

Sıla ile Ahmet magazin medyası, yandaş medya önünde mutluluk pozları verip gerdan kırarken, adı seviyeli birliktelik.

İşin içine şiddet girince benim tabirim SEVİYESİZ BİRLİKTELİK…

Adama sorarlar RESMİ NİKAH var mı? diye.

Hani siz aile oldunuz mu? diye…

Çocuk doğurursanız ve nikahınız yoksa biz o çocuğa ne deyip günahını alacağız?

Ha toplumun bir başka kemsi var.

Onlar genellikle varoşlular.

Onlar da sizin gibi yaşıyorlar…

Ama adına SEVİYELİ BİRLİKTELİK değil, ‘biz İmam Nikahlıyız’ diyorlar.

İşin kamuflesi…

Bir televizyonun magazin programında konu ile ilgili şarkıcı, türkücü vb.ni konuşturuyorlar.

Deniz SEKİ diye biri çıkıyor.

Hani şu evli Hüsnü ŞENLENDİRİCİ (klarnetçi) ile evli olduğunu bile bile düşüp kalkan Deniz SEKİ…

Hani şu esrar-eroin satarken, kullanıcının ötesinde satıcılıkta yapan DENİZ SEKi.

Bu yüzden hapis yatan Deniz SEKİ, Sıla’ya uygulanan şiddeti kınıyor.

Sıla’nın yanında olanlar Demet Akalın, Gülben Ergen Sılaya destek veriyor.

Hatta Mustafa SANDAL’da Sıla’ya destek veriyor.

İnsanın birlerleriyle gülesi geliyor.

Bunları yazarken dikkatinizi bir konuya çekmek isterim.

Magazin programlarını izleyen bu şarkıcı, türkücü vb.lerin yaşantılarına özenen genç kızlarımıza..

Televizyonlarda görüp, PEMBE TABLOLARA kanan genç kızlarımıza dikkat çekmek isterim.

Bu tiplerin çoğunda anne baba ayrı yaşayanların ve dağılmış boşanmış ailelerin çocukları olduğunu görürüz.

Bizim meselemiz Sıla-Ahmet meselesi değil.

Bizim meselemiz evli olup karısına, çocuklarına sürekli şiddet gösteren kocaların meselesi.

Zavallı kadın! Bir zalimle evli, para yok, pul yok, her gün dayak yiyor.

Yol, yordam bilmiyor. Mahkemeye başvuruyor.

Mahkeme erkeğe 3 ay vb. evden uzaklaştırma veriyor.

Gülüyorum. O zalim koca bunu dinleyecek evden uzaklaşacak…

Kim koruyacak bu kadını?

Devlet mi?

Geçin oradan…

Devlet siyasileri, bürokratları koruyor ya!

Sonra uzaklaştırma alan koca, bir punduna getirip kadını herkesin gözü önünde öldürüyor.

Gelsin OLAY YERİ İNCELEME…

En iyi yaptığımız asayiş olayı.

Delilleri topla falan filan…

Anne mezara, koca hapse, çocuklar ortada.

İşte eğitimin e inancın bir şey yapmadığı insanlar.

Geçim sıkıntısı bu olayların başında geliyor.

Evlilik müessesine yeterli özen gösterilmiyor.

Davul dengi dengine derler bu uygulanmıyor.

Boşanmalar hızla artıyor.

Kaynanalar, anneler evliliğin bozulması için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.

Sonuç ortada…

Beyler! Bu ülkede her gün kadın öldürülüyor.

Kanunlar yetersiz!

Eğitim yetersiz!

Din öğrenimi yetersiz!

Vicdan yok!

Allah Korkusu yok!

Ahlak yok!

Edep yok!

Saygı-sevgi yok!

Böyle olunca siz ne beklersiniz?

Ailenin satısı çatırdıyor, devlette tık yok.

Bana ne Sıla’dan!

Bana ne Ahmet’ten!

Ne halt ederlerse etsinler.

Tasa, tasa da bu damı tasa?

Ha! Kadınları hep masum göstermenin bir anlamı da yok!

Kocaya hayatı zehir eden kadınlarda var.

Bunları da göz ardı etmeyiniz.

Efendim Sıla ile Ahmet SEVİYELİ BİRLİKTELİKTEN, SEVİYESİZ BİRLİKTELİĞE geçmişler.

Benim ülkemin gündemi bu olmamalı!

Biz aileleri nasıl mutlu kılarız, bunları konuşmalıyız.

Nasıl düzgün nesiller yetiştiririz bunları konuşmalıyız.

Hepinize güzellikle,

Sağlıcakla kalın.