ŞİMDİ ÖLÜMÜ HATIRLADIK DEĞİL Mİ?

Allah’tan gelen her şeyde bir hayrın olduğuna inanırım.

Yaşanılan hastalıklardan mesela son virüs zıkkımından tutunda moda deyimi ile iklimsel değişiklikten kuraklıklara, sellere yangın gibi doğa felaketlerine kadar, her faciadan bizim kendimize bir ders çıkarmamız için vesile olduğuna inanırım.

İnandıklarımdan ders çıkartır mıyım?

Mümkün mertebe.

Her olumsuz durumdan kendi payıma almam gerekeni almak için çaba harcarım.

İşte KONYA DEPREM KUŞAĞINDA değil diye diye, özümüzü, kendimizi kaybetmedik mi?

Haramı helal, yasağı yasal yapmadık mı?

Her şeyi kendi menfaatlerimiz için kabullenmedik mi?

“Hak, hukuk, adalet, kul hakkı, insandan utanma, Allah’tan korkma kalmadı bu bize yakışmaz” diye her hafta iki kez bu sütunlarda yazmadık mı? 

…………..

Pazartesi akşamı hepimizi oturduğu yerden hoplatan o korkunç sarsıntı ile ÖLÜMü hatırladık mı?

Ölüm korkusunu içimizde hissettik değil mi?

Asla insanoğlunun balık hafızalı olmasının ardına sığınamayız.

Türkiye bir deprem kuşağında olmasına rağmen Erzincan depreminden Afyon depremine, Adapazarı depreminden son İzmir depremine kadar hepimiz 10 saniyede malların yerle bir olduğunu insanların taş duvarlar altında nasıl yok olduğunu gördük izledik ağladık değil mi?

Ama ekranın karşısından kalkınca her şeyi kendimiz için dünya malı için mubah sayar hale geldik.

Her şey yasal, her şey mubah.

Yok böyle bir yalan dünya.

…………..

Sarsıntı sonrası insanlarımızın sokaklara döküldüğü anlarda Kızılören merkezli videolar sosyal medyada paylaşılmaya başlamıştı.

Yıkılmış evler vardı.

Yine orada bulunan bir vatandaşımızın sosyal medya paylaşımı ile AFAD ekiplerinin iki vatandaşımızı kurtardığını öğreniyorduk.

Evet, Konya olarak depreme alışık değiliz.

Evet, Konya olarak depreme, büyük yangınlara, büyük sel felaketlerine alışık değiliz.

Biz hep KONYA’nın mübarek topraklar olduğuna inandık.

Bu mübarekliğin inancı içerisinde Yüce Rabbim tarafından korunduğumuza inanarak yetiştirildik bugünlere geldik.

Bizi şimdi geriye döndürüp kendi söylediklerimizle ters düşmeyelim.

Yeniden titreyip bir kendimize gelelim.

Herkes aynanın karşısına geçip yanında kimse yokken yüksek sesle bir konuşmalı.

Dünya malı için, makam için, koltuk için para için para ….

Yasal olmayanları yasallaştırıp, kul haklarını nasıl mubah yaptıklarımızı itiraf etmeliyiz.

Gününe göre her şeyin hesabını verebiliriz ama Cenab-ı Allah’ın katında kimsenin kimseyi kandırma gibi bir lüksü olmayacaktır. Böyle bir şansıda yoktur.

Bunu hiç unutmamalıyız.

Kaldırımda yürürken, alışveriş yaparken attığımız her adımın bir gün hesabını vereceğimizi ne olur hiç aklımızdan çıkarmayalım.

Deprem kuşağında olmayan KONYA’mızda son yaşadığımız sarsıntı inşallah yeniden kendi benliğimize dönmemize vesile olur diye düşünüyorum.

Dahası inanmak istiyorum.

…………

Meram merkezli deprem ile ilgili detayları KONYA POSTASI Gazetemizin internet sitesinden gazetemizin sayfalarından en detaylı şekilde izlemeye devam edebilirsiniz.

Biz yeniden izninizle şehir meselelerine dönelim.

BOLU’DA BULUNAN BİR KONYALI

Allah bizi takip eden okurlarımızdan bin kere razı olsun. Okurlarımız Dünya’nın neresinde olurlarsa olsunlar bizi bilgilendirmeye bizi yönlendirmeye devam ediyorlar.

İşte Bolu’daki Konyalı okurumuz Remzi D….. dikkatini çeken bir konuyu bizimle şöyle paylaşıyordu;

“ÇÖP TOPLAYICILARI

Konya’da ikamet ediyorum. Bir süredir Bolu’dayım.

Burada dikkatimi çeken şey; çöp bidonlarının etrafında çöpten plastik, kağıt vb. toplayan kimselerin olmaması.

Şehirde çekçek, üç tekerlekli vb. çöp toplayıcısı göremedim.

Çöp bidonlarının etrafı tertemiz.

Daha temiz, daha medeni, daha insancıl değil mi?

Çöp bidonlarının resimlerini gönderiyorum.

Remzi …..”

………………….

KONYA BİZİM “EĞRİYE EĞRİ, DOĞRUYA DOĞRU”

Zaman zaman biraz kendi izlenimlerimiz biraz da sizlerden gelenlerle şehrin sıkıntılı eksik ya da yanlışlarını bu sütunlarda büyüklerimize şehri yönetenlere iletiyoruz.

Hep haktan doğrudan olmak, olabilmek için kılı kırk yarıyoruz.

Çünkü bir yerde bizim işimiz vicdan meselesi.

Bakın dün saat 10.10 da bir bayan okurumuz bize şu fotoğraf karesini gönderiyordu;

“Şu medeniyete bakar mısınız?

Ankara, İstanbul olsa sola döneceklere ait olan o şerit işgal edilmişti bile…” diyordu.

…………….

Evet okurumuzun dikkati çektiği gibi burası Kampüs yolu.

İşte zaman zaman biz bu şehirde böyle güzel örnek kareleride görüyor ve gururla sizlerle paylaşıyoruz.

SCOOTER KULLANANLARA KÖTÜ HABER

Biz trafikte can ve mal kayıplarına neden olan yasal kurallara uymayan, yasal olarak resmi gazeteden yönetmeliklere kadar her şey kağıt üzerinde olsa da icraatta yolu kaldırımı olmayan cezası bile uygulanamayan her türlü araç ve bunları kullanan insanlara karşıyız.

Malum Konya’da yolu olmayan uygulaması da mümkün görünmeyen SCOOTER olayında yazmaya çizmeye devam ederken bu şehirde Konya’yı Türkiye genelinde ve yurtdışında en yüksek makamlarda alanında 1 numara olarak temsil eden bir gönül büyüğüm beni şöyle bilgilendirdi;

SİGORTA ŞİRKETLERİ PEŞİNE DÜŞÜYOR

Kent trafiğinin artık bir parçası haline gelen scooter kullanımı konusunda düzenlemeler yapılmaya devam ediyor. Ancak, scooterların karıştığı kazalarda oluşan zarar durumunda sigorta şirketleri tazminat talep edebiliyor. Konuya dair ise henüz bir düzenleme bulunmuyor.

Elektrikli scooterların kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Başta büyükşehirler olmak üzere hem kiralama şirketleri çoğalıyor hem de satın alarak kullanım artıyor.

Kent trafiğinin yeni parçası bu araçlara yönelik henüz netleşmiş bir kurallar bulunmuyor.

Genellikle trafikte ne şekilde yer alacağı tartışılan araçların karıştığı kazalarla ilgili sigorta şirketleri mevzuattan doğan haklarını kullanmaya başladı.

Öyle ki kazaya karışıp hastanede yatan scooter kullanıcısı hasar tazmini talebiyle karşılaşabiliyor.”

………….

Bu son bilgiyi de paylaşmak istedim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir görme engelli, bir başka görme engelliye yol gösterirse birlikte çukura düşerler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Direksiyonda cep telefonu ile mesajlaşırken mecburen aracın da hızı gereğinden çok daha düşük rakamlara düşmüş iken utanıp yolun en sol şeridinden en sağına geçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.