SİYASİLER KENDİ  İŞLERİNİ YAPSINLAR AMA DEVLETLE DİL DAHİ UZATMASINLAR

Dün güne güzel bir haber ile başladık.

Pazartesi günü. Şehrin göbeğinde Kültür Parkın karşısında ki otoparkın yanındaki Geçici atık toplama kutularının kilidinin kırılarak içine atılanların nasıl çalındığını bir okurumuzun uyarısı ile bu sütunlarda sizlerle paylaşmıştık.

Hep deriz bizim okur kitlemiz çok farklıdır

Pazartesi günü bu hırsızlığı pardon pis hırsızlığı üzülerek bizimle paylaşan okurumuz dün sabahta bu fotoğrafı gönderiyor ve

Altına da şunları yazıyordu;

“Abicim günaydın sizi çok önemsiyorlar.

Geçici toplama deposunu halletmişler

Yani tamir etmişler.”

…………..

Yazımıza duyarlılık gösteren yöneticilerimize, bu işleri tamir edip uğraş veren işçi kardeşlerimize bizde teşekkür ediyoruz.

Allah onlardan razı olsun.

BİZ DİYORUZ

BU MEMLEKETTE

FATURA HEP

GARİBİNA KESİLİR

İşte yeni yepyeni bir örnek daha.

Konuların takipçisi kovalayıcısı okurlarımızdan birisi dün yine yazıyordu;

“Abicim hayırlı sabahlar

Allah razı olsun bu Sancak dolmuşları için çok uğraştın.

Eskiden en azından birkaç duyarlı dolmuş otogara uğruyordu.

Artık şu 3-4 gündür bindiğim hiçbir dolmuş otogara uğramıyor.

Haklılar da “MADEM YAPTIRIMI YOK, CEZASI YOK, HİÇ MÜDAHALE EDEN YOK BEN NEDEN UĞRAYIM Kİ?” moduna girmiş olabilirler.

ALLAH’TAN UTANMAYAN, KORKMAYANLAR, DEVLETTEN BELEDİYEDEN VE ODADAN MI KORKACAK?

O açıdan bu otogara girmeyen dolmuşları birlikte Allah’a havale edelim.

Bu dünyada kral gibi yaşasınlar ama Mahşerde o krallıklarını göreceğim ben.

Allah razı olsun elinden geleni yaptın ben de yaptım ben sana şahitlik yaparım

Abicim tekrar ilgin için çok teşekkür ediyorum.

Selamlar öpüyorum. Allah’a emanetsin”

……………………

İşte vatandaş hakkını aramak için her türlü müracaatı yapıyor.

Ses seda yok

Yetkililerden tık yok.

Bu kez girmeyenlerin fotoğraflarını çekiyor bizlere gönderiyor.

Bizde mesleğin bizlere yüklemiş olduğu vebal ile bunları defalarca yazıyoruz.

Yine sonuç alınamadığını öğreniyoruz.

Biz önce bazı plakaların kime ait olduğunu öğrendik.

Burada kime ne diyebilirim ki?

İşte belgeli olarak otogara girmeyen dolmuşların fotoğrafını yayınladık mı?

Yayınladık.

Bir şey değişti mi?

Değişmedi.

O zaman faturanın sadece sade gariban vatandaşa nasıl çıktığını hepimiz birlikte görmüş olduk.

Başka da bir şey demiyoruz.

PARASI ÇOK OLANIN

DERDİ ÇOK BÜYÜK(!) MÜŞ

ÇOK ÜZÜLÜYORUM(!)

Kimse kusura bakmasın bende bir emekli olarak hayat pahalılığından enflasyondan yapanın yanına kar kalmasından mustaribim.

Biz hala peynir zeytin yumurta hatta maydanoz fiyatları ile ilgilenirken parası çok olanların derdinin bizimkilerin yanında ne kadar büyük olduğunu bir kez daha öğrendim.

Bu çok paralı dostlara o kadar üzüldüm o kadar üzüldüm ki anlatamam. 

Meğer piyasada peşin para sıfır yabancı lüks otomobil yokmuş yahu.

Aman Allah’ım bu nasıl olur yaaa.    

Ne kadar acı bİr durum(!)

“Arkadaş 2023 model süper lüks para alacağım araba yok yaaa.

Bu nasıl iş kardeşim”

Millette bir de para yok diyorsunuz nasıl para yok yahu?”

……..

Ya gördünüz mü memleketin geldiği hali.

Çok üzüntü verici çok acı çok.

HANİ KİRALARA

BİR DENETİM

BİR KONTROL VARDI

Dün bir esnaf dostumuz sosyal medyadan bize Büyükşehir’in türbe önünde yaptığı yeni Türbe önündeki çarşının kiralarının aylık 30 bin Tl olduğunu ve bununda bir yıllık peşin olarak istendiğini yazıyordu.

Gazeteye gelince bu esnaf arkadaşa ulaştım.

Birebir telefonla görüştüm.

Evet bu yeni tarihi çarşıda kiralık levhasını gören esnaf işyeri sahibi arar.

Ya da emlakçıyı.

Kendisini tanıtır.

Burada ne iş yapacağını anlatır.

Her şey yolunda giderken dükkanın kirasını sorar

“32 metrekarelik dükkanın aylık kirası 29 bin Türk lirasıdır ve peşin istenmektedir.”

…………..

Yan blokta içerde ikinci kat ise 30 metrekare aylık 4 bin Türk lirasıdır.

…………

Şimdi diyeceksiniz ki kardeşim dükkan sahibi ev sahibi istediği parayı ister parası olanda tutar.

Parası olmayanda gider istediğini yeri bütçesine göre tutar.

Serbest piyasa değil mi?

Kanun mu var?

Yasa mı var?

………….

Buraya kadar herkes haklı.

Ama hani Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile yüksek kira ile mücadele başlamıştı.

Bu konuda çalışmalar yapılıyordu.

Biz esnaf kardeşimizin adına sadece bu noktaya dikkat çekmek istedik.

ŞİMDİ GELELİM

DEVLETE DİL UZATMA

MESELESİNE

42 yıldır gazetecilik yapıyorum.

90’da Ankara’ya gittim.

TBMM muhabirliği, Genelkurmay Muhabirliği, Başbakanlık muhabirliği ve Cumhurbaşkanlığı muhabirlikleri olmak üzere pek çok tedrisattan geçtik

Allah’a çok şükür.

Hem de alnımızın akı ile gururla.

Ardından İstanbul maceramız başladı.

Orada da devletin derinliğini ve İstanbul’un bir dünya şehri olması nedeni ile olayın Devlet, sermaye güç kudret olaylarına şahitlik tanıklık yaptık.

………………

Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken kendileri ile tanıştık, görevlendirildik(!) ve Belediye Başkanı gazeteci olarak çalıştık.

Sonra o Konyalı damarımız tuttu ana baba duygusallıklar girdi işin işine ve sözüm ona gazeteciliği noktalayarak kürkçü dükkanına döndük.

Ama malum gazetecilik noktalanmadı.

Yüce Rabbim her şeyin hayırlısını versin diyerek devam dedik.

Ankara’da siyaseti Demirel’den Özal’a, Alparslan Türkeş’ten Erbakan hocaya, Tansu Çiller’den Mesut Yılmaz’a, Muhsin Yazıcıoğlu’ndan Deniz Baykal’a bütün siyasiler ile mesafeli bir şekilde çalıştık.

Apo’nun Türkiye’ye getirilişinden yargılanma sürecine, dönemin DGM Mahkemelerinden yüce divan duruşmalarına 90 lı yılların tüm patlamalı çatlamalı işlerini birebir yaşadık.

Ben demeyeyim ama sizler gözünüzü kapatın şöyle bir düşünün.

…………..

Şu yakın tarihte 40 yılda kimler geldi kimler geçmiş değil mi?

Kimse bu cümlemi yanlış yorumlayıp farklı bakmasın ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin siyasilere göre yani ülkenin siyasi yelpazesine göre, siyasilerin yaşam biçimlerine göre, siyasilerin hayallerine göre değişmeyen o rüzgara göre esmeyen eğilmeyen ve de Allah’ın izni ile hiç eğilmeyecek bir orta sütunu vardır.

Devletin Valisini, Cumhuriyet savcısını, Emniyet Müdürü, askeri birliklerin komutanını Devlet atar.

Devlet tayin eder.

A Parti iktidarda ise Devletin polisi askeri A partisine hizmet etmez baylar bayanlar Devlet milletine insanına hizmet eder.

A Partisi gider B partisi gelir bu kez B partisi atamaların imzasını atar ama Devletin Devlet adamlığı ve devletin üniformalı görevlisi sivil çalışanı kendisini atayan partiye hizmet etmez insana hizmet eder.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu konusunda kürsüden bağıra bağıra yaptığı konuşma gerçekten bu ülkenin bir insanı olarak birazcık da minnacık da Devleti bildiğini sanan emekli bir gazetecisi olarak o cümleler kanıma dokundu.

Yapmayın etmeyin Allah aşkına.

Yasal çerçevede istediğinize istediğinizi söyleyin ama Devletin iç ve dış güvenliğini siyasete salata yapmayın.

Bakın o koskoca iftiranın bir küçük diliminden söz edeyim de o konuşmanın neden kanıma dokunduğumu anlayın.

Sayın valimiz Vahdettin Özkan’a kendimden çok güvenirim.

Çünkü kendileri devlettir.

Çünkü hem Sayın Cumhurbaşkanımızı temsil ederler hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni.

Ben şahıs olarak belli güçlerin karşısında eğilebilirim.

Ama Sayın Özkan’ı hiç kimse eğemez bükemez.

Sayın Özkan’a kadar da Konya’da Ankara’da ve İstanbul’da Türkiye’nin pek çok yerinde çalışmış ve çalışmakta olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Valisi hiçbir iç ve dış güce karşı eğilmemiştir, eğilmez, eğdirilemez.    

Emniyet Müdürü Engin Dinç Bey.

Devletin hiçbir Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürü, hiçbir İçişleri Bakanı Devletine leke sürdürmek değil toz kondurmaz.

Kondurmadı.

Kondurmayacaktır.

…………..

Evet ülkede ne acıdır ki uyuşturucu bağımlılığı artmış mıdır?

Evet.

Peki bunu zaten Emniyet her gün açıklamıyor mu?

Sayın Özkan Sayın Dinç’in imzası onayı ile daha dün bir etliekmekçi kisvesi altında bugün bir berber kisvesi altında uyuşturucu işi yapanların ipliğini pazara çıkarmıyorlar mı?

Allah aşkına yazık günah.

Valisinden başmüdürüne, kaçakçılığından uyuşturucu ile mücadele eden amirine polis memuruna, istihbaratçısından sivil iş birlikçilerine 24 saat kırmızı alarmda olanlara yazık etmeyin.

Bizim ortak çatımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’dir.      

Bu çatı çökmez.

Ama siz kiremitleri kırmaya çalışırsanız inanın o çatı SADECE sizin başınıza çöker.

………….

Yasal çerçevede siyasete tamam ama Devlete karşı gelmeye asla asla HAYIR…HAYIR…HAYIR

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Cahille sohbet keyiftir; ona ders anlatırken kendin de öğrenirsin. Ama yarı cahille sohbeti derhal kesmek lazım çünkü delirebilirsin. O güya her şeyi bilir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Sille yolunda Kardelen kavşağında Sille-Çimenlik hattı dolmuşu yolun en sağ şeridinden gelerek sola dönmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.