SİZ KADINMISINIZ?
10 Nisan 2015, Cuma 00:00Son dönemde medyanın gündeminden düşmeyen KADINA ŞİDDET konusu. Gün geçmiyor ki öldürülen bir kız, kadın haberi almayalım. Dünya kadınlar gününde kadına şiddet konusu masaya yatırılıyor. Efendim aileden sorumlu Bayan Bakanımız açıklama yapıyor, bir internet sitesi kurmuşlar fakat dünya kadınlar gününde çalışmamış… İşlenen tek konu kocaların eşlerine uyguladıkları şiddet…
Bütün kabahat kocalarda. Yani kocalar inanılmaz suçlu. Doğrudur ama bu olayların olmaması için EĞİTİM ŞART felsefesinin sürekli gündemde tutulması gerekir.
Toplum ahlaki değerlerden inançlardan, güzelliklerden uzaklaştıkça başımıza neler gelir neler.
Özgecan kızımızın katli ile nefretimizi kustuk. İnsan canına kıymanın dünyanın en adi suçu olduğunu söylemeye gerek var mı?
Bu ülkede sadece kadınlar mı öldürülüyor? Trafikte bir basit nedenden, alacak – verecek meselesinden komşu çocukların kavgasından dolayı, gürültü yüzünden cinayet işlenen bir ülkeyiz.
Toplumda aile çatırdatan en büyük neden, işsizlik ve düşük gelirdir. Yazdık çizdik gelin şu gelir dağılımındaki adaleti temin edin diye…
Dinleyen var mı?
Bakın ülkemizdeki kızlarımızın ve kadınlarımızın yaptıklarına. Kadınlarımız kendi içlerindeki çürük elmaları ayırmadıkça, kadını aşağılayıcı her olayla mücadele etmedikçe daha çok yazar çizerim.
Ey hanımefendiler! Şimdi vereceğim örneklerdeki olaylara sessiz kalışınızı, sesinizi çıkarmayışınızı kınıyorum.
Bir televizyonda kızlarımız konu mankeni seçilmiş. Dekolte kıyafetlerle, aşırı makyajlarla adeta satılık bir mal gibi gösteriliyor. Jüriye bakıyorsunuz, homosundan tutunda dönmesine varan insanlardan oluşuyor. Kızlarınızı bu derece aşağılayıcı cinsel obje olarak gösteren bu programlara kadınlarımızdan tepki yok… Her şeye yürüyüş yapıyorsunuz bu televizyon kanalına yürüyüp protesto etsenize… Ne gezer…
Yine bir kanalda güya aileleri yarıştırıyorlar. Karı – Kocayı şaklaban yapıp abuk subuk yarışmalar yaptırıyorlar. Aşkım, canım, cicim vb. eş hitapları ile bayağılığı seyrediyoruz. Yine kadınlarımızdan tık yok.
Yine bir kanalda yedi kere evlenip, yedi kere boşanan kendini sanatçı zanneden şarkıcı hanımefendi süslenip püslenip yanında bir bayla EVCİLİK programı sunuyor. Evlenecek hanımların giysilerine bir bakın! Bunlar eş olacak öyle mi? Yine kadınlarımızdan böyle programlara karşı tık yok.
Efendim yine kendini sanatçı zanneden bir şarkıcı hanım evli erkekle ilişkiye giriyor hem uyuşturucu kullanıyor, hem ticaretini yapıyor. Hanımefendi şimdi hapisteymiş… Bütün bu pisliklere kadınlarımız tepki göstereceğine hanımefendi hastaymış diye acıma hissine kapılıyorlar.
Yine bir televizyonda Alişan’la sabah programı yapan hanımefendi elbisesinin azizliğine uğrayıp güç durumda kalıyor. Evli olan bu kadının adı bir basketbolcu ile aşk dedikodularıyla anılıyor. Ve evlilik bitiyor ama kadın programına devam ediyor Topluma kötü örnek olan bu olaylarada kadınlarımızdan tepki yok.
Bir devlet tiyatroları müdiremiz, bir genelge ile kadın sanatçıların göğüs çatalı göstermeyecek şekilde giyinmelerini belirtiyor. Kadınlarımız sanatçılar yerine müdireye tepki veriyorlar. Efendim insanların özeline karışmayın diyorlar.
Aydın’da evli bir bayan öğretmen kendi gibi öğretmen olan eşinin eski öğrencisiyle ilişkiye giriyor. Kocası tarafından uygunsuz vaziyette yakalanan bu bayan öğretmen çocuklarımıza ZİNA nasıl yapılır onumu öğretecek?
Yine Kars’ta bir bayan öğretmen öğrencisi ile karı koca hayatı yaşıyor. Acaba kadınlarımız bu öğretmenlerin öğretmenlikten uzaklaştırılması için girişimde bulundular mı?
Bodrum’a Lisedeki kız öğrenciler müdürlerinin etek boyuna karıştığı için yürüyüş yapıyorlar. Utanmasalar vücutlarının her yerini açacaklar. Ey anneler neredesiniz. İllede MİNİ etek deyip teşhircilik yapanların karşısında duramayacak mısınız?
Yaz geliyor. Dekolte kıyafetlerle vücutlarına dövme yaptırıp bunları sergileyen bayanları göreceksiniz. Bunlara laf söylerseniz ahlaksız olursunuz.
Anne başörtülü… Yanındaki kızı hem dekolte kıyafetli hem de kilolarca makyajlı. Sorunca anne kızına söz geçiremiyor diyorlar. Kızın bazı nahoş olaylarını babadan saklayan zavallı anne… Anne baba sözü dinlemeyen acaba yarın KOCA sözü dinleyecek mi? Kocasına acaba tertemiz mi gelmiş? Yine kimseden tık yok.
Üniversitelerde ahlak sınırını aşan karşı cins arkadaşlığına alkol sigara kullanımına KİMSE ses çıkarmıyor.
Anne baba sözü dinlemeden gelişi güzel yapılan ve boşanmayla sonuçlanan evlilikler, ortada kalan çocuklar toplumun yarası
Birde başını örtüp her tarafını açan bayan görünümlü yaratıklar var. Büyük alışveriş merkezleri önünde ağızlarında sigara, yüzleri bir kilo boya, vücutlarını teşhir eden tayt giyen, erkeklerle yalakça şakalaşan bu yaratıkları görebilirsiniz. Din için değil, menfaat için başlarını örterler bunlar.
Yine simsiyah çarşaflar içinde sadece gözlerini gösteren hatta gözlükle gözlerini örten ve bu örtünmeyi yüce dinime bağlayan menfaatperest bayanlar var. Bu simsiyah giysileri benim dinime bağlamaya kimsenin hakkı yok.
Son zamanlarda başları kapalı gözlerinde iri gözlükle lüks arabalara binen İslami elit burjuvanın gövde gösterisi de izleyebilirsiniz.
Nikâhsız birlikteliklerin bolca yaşandığı bir dönemdeyiz. Doğacak çocuklara ne diyeceğiz. Çocuğun kimden olduğunu anlamak için yapılan DNA testlerinde patlama varsa ne diyebilirim!
Dekolte kıyafetlerle din adamlarının karşısına geçip dini program yapanlara ve karşılarındaki din adamı görüntüsündeki şaklabanlara aslında çok şey söyleyebiliriz.
Sabancı katili Fehriye ERDAL Mavi çarşı bombacısı Pınar SELEK bunlar hep kadın.
Ey hanımefendiler ben örnekleri çoğaltabilirim. Bütün bu saydıklarıma sessiz kalıp sadece kadına şiddete takılıp kadınlığın onurunu kurtaracağınızı zannederseniz yanılırsınız. Bütün bu saydıklarıma sessiz kalırsanız, kadınları aşağılayıcı tüm olayları insanları seyrederseniz, sizde sıkıntı var demektir.
O zaman “Siz kadınmısınız” diye sorarız. Ve kadınlığınızda önce insanlığınızı sorgulamanız gerekir diye düşünürüz… Acaba haksızmıyım. Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.