SİZDE ALLAH KORKUSU VAR MI?

Virüsle mücadelede, kurallara uymayanlara atacağım en son başlık bu olsa gerek.

Bu kadar laftan, uyarıdan anlamayan yaratık olabilir mi? Oluyormuş demek ki. Yaratık diyorum insan demiyorum.

Konya’da çarşıda bazı gençleri toplu halde görürseniz, tehlike var demektir. Çünkü grup halinde dolaşınca insanlıklarını unutup, aykırı düşünceye sahip olup, kurallara uymamayı kabadayılık gibi gören bir çakal sürüsünü andırıyorlar. Bunlar maske takmadıkları gibi, yan yana yürüyüp sosyal mesafeyi hiçe sayıyorlar. Bu tiplerin ellerini falan sabunladığını düşünmeyin.

Ha sadece gençler mi? hayır kahvede, çay ocağında oturup lak lak etmekten başka bir işi olmayan orta yaş ve yaşlılarda bu guruba dahildir.

Devlet yeni kararlar almaya başladı. Çook geç kaldılar. İnsanın geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye diyesi geliyor.

İç İşleri Bakanlığı 81 ile gönderdiği talimatla vaka sayısının fazla olduğu illerde denetimlerin arttırılmasını istedi.

İllerde Vali Yardımcıları, ilçelerde Kaymakamlar vasıtasıyla denetleme ekibi oluşturulması talimatı verildi.

Kırıkkale şehri bu konuda ilk uygulama şehri seçildi. Şikayetlerin, dileklerin ulaşacağı bir çağrı merkezi kuruluyor. Denetleme ekipleri de sahaya iniyor.

Peki bu kadar kişi, kurum, mekan nasıl denetlenecek? Daha önce arkadaşlarımla sohbetimde söylemiştim. Kamu kurum ve kuruluşlarından takviye personel alınacak. DSİ, Karayolları, Orman Bakanlığı kuruluşları, Bayındırlık, Milli Eğitim v.s. v.s. Bunların bölge müdürlüklerinden, teşkilatlarından takviye personel alıp, bölge bölge kontrol yetkisi verilecek. Üzerinde tek tip, renk bir yelek, birer kimlikle vatandaşların arasına girecek.

İvedi çıkarılacak bir yönetmelikle bunlara ceza verme yetkisi de verilecek.

Ha unuttum. Birde Fahri Trafik Müfettişleri var. Bazılarının egolarını tatmin için önüne gelene ceza yazan ve bunu trafiğe ileten bu müfettişleri, birde virüsle mücadelede, sahanın ortasın da görmek isteriz.

Hemen söyleyeyim denetleme personelini arttıramazsanız, bu mevcut personelle ancak reklam maliyetinde denetleme yapabilirsiniz. Buda virüsün artmasını asla engelleyemez.

Ha bu arada hastanelerdeki durum ve hasta sayımız Konya’da kötü değil çok kötü.

Durum kötü olunca Konya’lı vekillerimizin basın toplantılarını pek göremiyoruz. Durum iyi olunca, başarıdan faydalanma prensibiyle ekranlarda endam eyleyenler, şimdiler de yoklar.

Konya’ya turistlik yörelerden hasta nakli yapıldığına dair haberler almıştık. Meğer bir vekilimizin açıklamasına göre onlar Konyalı imiş. Tatilini Antalya’da falan geçirirken orada virüs kapanlar Konya’ya getiriliyormuş. Mübarek Rusya’da hastalanan Türkleri ülkemizi getirir gibi, tatil yörelerinde hastalanan Konyalıları da Konya’ya getiriyormuşuz bee. Konya milliyetçiliği bu olsa gerek.

Konya Hastanelerinin virüsle mücadelesinde yatakların tamamen dolu olduğunu söyleyebiliriz. Söylemekten öte şahidim.

Konya Numune’de bazı ağır virüs hastalarının acil servis arkasında geçici iskan eylediklerini söyleyebiliriz. Yatak boşalırsa kliniğe alınacaklar.

Hasta sayısı o kadar fazla ki Konya hastalarının bazılarının civar illere gönderildiğini söyleyebiliriz.

Durum bu kadar kötü iken aman Konya’nın adını kötülemeyelim demek vicdansızlıktır. Onu diyeceğinize mücadeleye güç katın. Durum bu kadar kötü iken, kurallara uymayanlar için söylediğim SİZDE ALLAH KORKUSU VAR MI? başlığım benim için çok önemlidir.

Hz. Mevlana’nın Konya için söylediği bir söz hep aklıma gelir.

Konya altın tas… içi………………. Devamını yazmak istemedim. İsteyen devamının ne olduğunu bilmiyorsa araştırır. Biliyorsa mesele yok.

Ben virüsle mücadeleyi, uyulması gereken kuralları, trafik kurallarına benzetirim. Hangi yolda ne kadar sürat yapacaksınız? Güvenli takip mesafeniz kaç metre olacak? Girilmez denen yola girmeyeceksiniz. Kırmızı ışıkta duracaksınız. Aracınızı gelişi güzel yere park etmeyeceksiniz v.s. v.s.

Ne güzel kurallar konmuş buna herkes uyarsa mesele yok. Bunları denetleyen, trafik polislerimiz var hatta fahri müfettişlerimiz bile var.

Virüsle mücadelede de kurallar var. Evdeki yaşantınızı kontrol edemeyiz ama toplum içindeki yaşam için kuralları uygulayacağız.

Maske mutlaka TAKILI olacak, ağız ve burunu kapatacak. Sık sık maske değiştireceksiniz. Cebinizde küçük bir şişede dezenfektan veya kolanya bulunduracaksınız. Yedek maskeniz, birkaç tane olmak üzere, steril, temiz bir naylonda olacak. Ve hatta, şeffaf tek kullanımlık eldivenler taşıyıp, alışverişte, bankamatikte kullanıp uygun yere atacaksınız. Sosyal mesafeye, (bir buçuk iki metre) uyacaksınız.

Aklınıza şu soru gelebilir. Siz bunları uyguluyor musunuz? Evet, sürekli uyguluyorum. Birinden virüs kapıp, birine bulaştırırım endişesi var. Bu kuralları, uyguluyorum çünkü ben insanım ve Allah’tan korkuyorum. Başka kimseden korkmuyorum. Esenkalın.