SOĞUYAN HAVAYA İNAT İÇİMİZİ ISITAN BİTKİ ÇAYLARI
19 Ekim 2020, Pazartesi 08:59Soğuyan havayla beraber bitki çaylarına olan ilgi artmaya başlıyor. İçimizi ısıtan binbir çeşidiyle bize farklı alternatifler sunan bitki çaylarını bireyler genellikle, “bağışıklığı güçlendirmek, vücut direncini artırmak, metabolizma hızını arttırmak, zayıflamak(!) vb.” sebeplerden dolayı tercih ediyor. Önüne doğal kelimesi gelen her şeyin masum ve zararsız olduğunu düşünüyoruz. Fakat bitki çayları günde 2-3 kupadan fazla tüketildiğinde vücut için tehlikeli hale gelerek çeşitli yan etkileri göstermenize neden olabilir.
ADAÇAYI
- Bitki çayı denildiği zaman akla gelen isimlerden biri olan adaçayı, ağız ve boğaz içi enfeksiyonlarının iyileştirilmesinde etkin rol oynar.
- Sinüsleri ve akciğerleri temizleme özelliği sayesinde öksürüğün önler.
- Adaçayının çayı ve gargarası soğuk algınlığı için birebir etki gösterir.
- Uyku getirici özelliğe sahip olan adaçayı, anti-depresan kullanan bireyler tarafından doktora danışılmadan asla içilmemelidir.
- Hem uyku getirici özelliğinden hem de kasılmalara neden olmasından dolayı hamile bireyler, hamilelik döneminde adaçayı tüketmemelidir.
ZENCEFİL
- Diyabet(şeker hastalığı) üzerinde gösterdiği olumlu etkilerle ön plana çıkan zencefil, soğuk algınlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıklarının önlenmesine yardımcı olur.
- Safra salgısı salınımını arttırıcı özelliği bulanan zencefil, safra kesesi problemi yaşayan bireylerin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
- Hamile bayanlarda, bulantı ve kusmayı önler. Fakat 1gr dan fazla tüketildiğinde zencefilin adet söktürücü özelliği devreye girer ve düşük riski oluşturur.
- Bu nedenle, safra kesesi problemi yaşayan ve hamile bayanlar zencefil çayı tüketimine dikkat etmeli, mutlaka doktorlarına danışmalıdır.
EKİNEZYA
- Soğuk algınlığı denilince akla gelen çaylardan biri kuşkusuz ekinezya çayıdır.
- Soğuk algınlığını tedavi ederek kalıntılarını vücuttan uzaklaştırır. Bağışıklığın güçlenmesinde etkin rol oynar.
- 1 ay boyunca düzenli kullanıldığında mevsime bağlı vücut kırgınlıklarını hafifletir, hastalıklara karşı vücudu korur.
- Fakat bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Doğum kontrol, alerji ve kolesterol ilaçları ile olumsuz etkileşim gösterir. Bu ilaçları kullanan bireyler ekinezya çayı tüketmek istediği zaman mutlaka doktorları ile iletişime geçmelidir.
KEKİK
- Kendine özgü kokusu ve tadıyla günlük hayatta sıklıkla tercih edilen kekik çayı, bazı durumlarda şifadan çok hastalığı beraberinde getirebilir.
- Mide rahatsızlıklarının önleyici, üst solunum yolu enfeksiyonlarını iyileştirici, idrar yolları ve sindirim sisteminin çalışmasını düzenleyici özelliklere sahiptir.
- Fakat kekiğin tansiyon düşürücü etkisi özellikle tansiyon ilacı kullanan yüksek tansiyon hastalarında, ilacın etkisini artırıyor. Tansiyonda gereğinden fazla düşüşe neden olup bireyin sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor.
- Bu yüzden hipertansiyon hastaları kekik çayı içmek istediğinde mutlaka bir hekime danışmalıdır. Tansiyon ilacını içtikten en az 2-3 saat sonra 1 fincan kadar içebilir.
SİNEMAKİ ÇAYI
- Gelelim içlerinde en tehlikeli olana, sinameki çayına!
- Özellikle zayıflama form çaylarının vazgeçilmezi olan sinameki çayı kabızlık tedavisi için kullanılır. Bağırsak hareketlerini hızlandırıcı etkiye sahip olsa da uzun süreli kullanımı bağırsaklarda tembelliğe yol açar.
- Tüketilmesi gereken süre kişiden kişiye değişmekle beraber en fazla 2 haftadır. Bu süre dikkate alınmadığında, 2 haftadan fazla tüketildiğinde bağırsaklara kalıcı zarar verirken, uzun vadede tümör oluşumuna neden olabilir.
YEŞİL ÇAY
- En popüler olan bitki çayı kuşkusuz yeşil çaydır.
- İçerisinde bulunan “epigallokateşin galat” maddesi metabolizmayı hızlandırır.
- Gün içerisinde fazla tüketildiğinde bünyesinde bulunan “Kafein” hipertansiyon ve kalp çarpıntısı olan bireylerde rahatsızlıklara yol açabilir.
- Dolayısıyla yeşil çay tüketimi abartılmamalı, hipertansiyon ve kalp çarpıntısı olan bireyler başta olmak üzere her birey günde 1-2 fincandan fazla yeşil çay içmemelidir.
KUŞBURNU
- Kırmızı rengi ve hoş kokusuyla insanı kendisine çeken kuşburnu, C vitamini içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendirici ve koruyucu etkiye sahiptir.
- Nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların iyileşme sürecinde etkin rol oynar.
- Romatizma vb. iltihaplı hastalıkların tedavi döneminde güçlü etkiye sahiptir.
- Fakat günde 3 fincandan fazlası, deride kızarma, kaşıntı ve dökülme gibi alerjik reaksiyona yol açabilir, ağız ve sindirim sisteminde tahrişe neden olabilir.
En kısa zamanda en güzel şekilde bu zor günleri atlatmak ümidiyle..
Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.
Diyetisyen Rümeysa Özkan.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.