SU CAN ÇEKİŞİYOR

ANAP-DYP dönemlerinde daha çok siyasi mülahazalarla ülkede çok sayıda yerde yapılan Göletler, susuzluktan kurudu.

Bölgeler arasında Yüksek Okul yarışının olduğu gibi, Gölet yarışının da olduğu yıllardı, o yıllar. Günümüzde bazı yerlerde Yüksek Okulların faaliyetleri yönetim tarafından haklı gerekçelerle sonlandırılırken, Göletler de doğal yollardan ömrünü sonlandırmış  durumda.

Ülkede binlerce sayıda Gölet kurudu.

Göletlerin kuruması hadi neyse de, Göllerimizde kuruyor.

Gene yer altı sularımızda büyük bir hızla çekiliyor.

Su seviyelerinin düştüğü barajlar olmaya başladı.            

Kuraklık ve uzun yılların sorunu olan bilinçsiz tarımsal sulama göl ve gölet kurumalarının, en önemli iki sebep olarak biliniyor. Yer altı sularının çekiliyor olmasının sebebi de,  aynı sebeplerden kaynaklanıyor.

Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nde kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sebebiyle su seviyesi, son yılların en düşük seviyesine ulaşmış durumda. Gene Konya coğrafyasında bulunan 10’un üzerinde gölden kimilerinde su seviyesi dibe vururken, kimi göllerde tamamen kurumuş ve haritadan silinmiş görünüyor.

Su seviyesi düşen ve kuruyan göllerde en başta balık popülasyonu ya geriliyor ya da tamamen yok oluyor.  Beyşehir ve Suğla Gölleri başta olmak üzere çevremizdeki başka göllerdeki balık çeşit ve varlığının giderek azaldığını herkes görüyor.

Su darlığı ya da yokluğunun yaratacağı önemli sorun başlıkları arasında; doğa, tarım, sosyal hayat, gıda ve sağlık başlıkları  yer alıyor.

Ülkemizde tarımsal sulama alanında kullanılan su miktarı, kullanılan tüm sular arasında yüzde 60’larda. Dolayısıyla tarımsal sulamanın, su düşmanı olduğunu söylemek mümkün. Yaşanan su kayıplarının önüne geçebilmek için, tarımda su savurganlığının önüne geçmek gerekiyor öncelikle. Lakin topraklarımızda su olmadan, tarımın olması da mümkün değil. Dolayısıyla su da kayıp ve kaçakların önlenmesi ve kullanımında kalıcı disiplinlerin sağlanması gerekiyor.

Tarım ve Orman Bakanlığının bu yıl başlattığı münavebeli ekim  uygulaması bu yolda atılan iyi bir adım olarak görülmeli. Takip edilmesi halinde su tasarrufunda olduğu gibi az ya da fazla ürün açısından da mutlaka fayda sağlayacaktır. Ayrıca Konya Havzası’nda bulunan kaçak kuyularında mutlaka kapatılması gerekiyor. 130 bin kuyudan, sırf 40 binin yasal olması her bakımdan doğal felaket olarak görülmeli.

Ülkemizde bulunan 240 gölden, 186’sının kuruduğu bir kısmında da suyun can çekişme seviyelerinde olduğu açıklandı. Çok vahim.

Su, can çekişiyor.

Telafisiz kayıplarımız olacak.

Görelim artık.