TÖRENLERİN ARDINDAN AHMET ÖZHAN, YİNE AHMET ÖZHAN…

Evet Mevlana’nın 745’nci Vuslat Yıldönümünü kazasız, belasız tamamladık.

Zaten yetkililerimizin istediği de bu idi.

7-17 Aralık tarihleri arasında düzenlenen törenler çok şükür bitti.

Hz. PİR’in şanına, düsturuna yakışır bir şekilde mi yaptık bu törenleri? İşte bu tartışılır.

Yazımın başlığında belirttiğim gibi yine Ahmet ÖZHAN solistti ve yine Mesnevi sohbetlerini Ö. Tuğrul İNANÇER yaptı.

Törenlerin her yıl temaları değişir ama Ahmet Beyle Ö. Tuğrul İnançer bey değişmez.

Hz. Pir’in değişiyle, ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.’

Evet dün dünde kaldı ama Ahmet Özhan ve Tuğrul İnançer hiç dünde kalmadı.

Allah aşkına şu törenlere yeni bir hava kazandıralım.

Bazı şeyler Kabak tadı veriyor.

Yani koskoca Türkiye’de Ahmet ÖZHAN’dan başka solist yok mu? Mesnevi sohbeti yapacak Tuğrul İNANÇER’den başka kimse yok mu?

Bu törenler tekelleşti mi?

Acaba Ahmet Bey ve Tuğrul Bey ne zaman yeter diyecekler? Gençlerin veya bu işi iyi yapan ama hiç fırsat bulamamışların önünü açmazlar mı?

Tertip Komitesi (Ki bellidir; Konya Valililiği, İl Kültür Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi ve Konya’daki Üniversiteler) hiçbir yenilik yapmayı düşünmez mi?

Valimiz yeni geldi, umarım gelecek yıl su statükoya ve tekelleşmeye el koyar.

Hz. Pir’in sancağı Mevlevi Haneler vasıtasıyla ülkemizde çeşitli şehirlerde ve Dünya’daki çeşitli şehirlerde dalgalanıyor.

O Mevlevihanelerin de tören düzenlemesi gayet normaldir.

Geçtiğimiz yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, alternatif Şeb-i Arus törenleri düzenledi.

Yeni sanatçılar konuya dahil oldular. Çokta ilgi çektiler.

Bu sefer bu işin sadece Konya’da yapılması için siyaseten ve Vilayeten girişimler de bulunuldu.

Eee kardeşim siz bu işleri yenileştirerek yapmazsanız, başkalarını engellemeyin.

Hz. Mevlana demek dünya demektir.

Bu yüzden Mesnevi 26 dilde yayımlanıyor.

İyi kardeşim sen nasıl tören istiyorsun, ne yenilikler olsun diyorsanız hemen söyleyelim.

Hz. PİR’i anma törenleri magazinsel bir tören değildir. İslam Dininin yüceltilmesidir.

Bu yüzden magazine bulaşmış kişilerin bu törenlerde işi yoktur. Bu konuda daha derine inmek istemiyorum.

Getirin Hafız İsmail COŞAR’ı, getirin Hafız Bilal DEMİRYÜREK’i, Konyalı Mehmet Emin Karataş’ı daha fazla fırsat verin Ömer BELVİRANLI’ya, Ahmet ÇALIŞIR’a görün törene alakayı.

Dünya bu seslerle tanışsın.

İlahiler, ayinler, ayet ve sureler okunurken duygu selinin ne olduğunu görün.

Acaba dünyanın öbür ucundan gelenler ve bizler Ahmet ÖZHAN ve Tuğrul İNANÇER için mi geliyoruz?

Yapmayın etmeyin bu sevdadan vazgeçin.

Allah korusun, Ahmet ÖZHAN Beye, Tuğrul İNANÇER babaya bir şey olduğunda törenleri iptal mi edeceksiniz?

Yetkililere sesleniyorum. Lütfen biraz daha cesaret.

Her hafta Cumartesi akşamları Büyükşehir Belediyemizin organize ettiği minyatür törenlerde bu sesler denenebilir.

Bari on günlük sürede birkaç gün farklı isimlere yer verin.

İsterseniz bu konuda ankette yapabilirsiniz.

Daha nasıl meramımızı anlatacağız bilemiyorum.

GELELİM TÖREN KİTAPÇIĞINA

Selam Vakti temasıyla, 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya’da düzenlenecek törenlerin programı gün be gün yazılmış.

Etkinlik sayısı çok gözüksün diye aynı şeyler tekrar edilmiş her gün…

Etkinlik içinde tiyatro eserleri ve hatta opera bile yazılmış.

Seyretmedim ama acaba tiyatrolardaki ve operadaki ve bazı etkinliklerin Hz. Mevlana ile alakası var mı?

Bir tiyatro eseri sahneleniyor ve bunun Hz. Pir’le alakası yoksa bunu niye yazıyorsunuz?

En büyük ayıbımıza gelince Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizi hazretlerinin türbelerinin onarımda olmasıdır diyorum.

Eğer zamanlama iyi yapılsa idi, ziyaretçiler Hz. Mevlana’nın ve aile efradının sandukalarını rahat göreceklerdi.

Gene şükür edelim, Şems-i Tebrizi’nin türbesi onarımda olmasına rağmen ziyaretçilere geçicide olsa açıldı.

Yani hazırlıklar yapılım bu törenlerin ardından türbeler onarıma alınsa idi, inanıyorum 746’ncı Şeb-i Arus’a yetişebilirdi. İlgililere duyurulur.

Gece gündüz vardiya usulü çalışılabilirdi. Her halde biz bu kutsi yerlerin kıymetini pek bilmiyoruz.

En kısa sürede bu yerler insanların hizmetine açılmalıdır.

Peki şu tarihte açılacak diye bir tarih var mı?

Yoksa; kardeşim ne zaman biterse o zaman mı açılacak?

Şeb-i Arus günü Cumhurbaşkanımızın Konya’ya gelecek olması sebebiyle alınan Emniyet ve güvenlik tedbirlerini inanılmaz abartılı buldum.

Fatih Çarşısından, karşıya geçeceğim, bana polisler Mevlana Türbesinin arkasından dolaşmamı ya da Şerafettin Camiini geçince ki ışıktan Kayalı Parka geçebileceğimi söylediler.

Bahsettiğim konu araç için değil yaya içindir.

Demir parmaklıkla bir patika yol oluşturulabilirdi.

Ahmak ıslatan yağmurunda insanlar bu kadar dolaştırılmazdı.

Bu alınan aşırı güvenlik önlemleri, esnafı da zor duruma sokmuştur.

Hoşgörünüze sığınarak Hz. Pir’in  hoşgörüsüyle eleştiri yaptık.

Amaç Konya’mızın daha iyi yerlere gelmesi.

İnanın yazılacak çok şey var.

Keşke tertip komitesi bir toplantıda törenlerden sonra yapsa ve gelecek yılın planını şimdiden çizse.

Yolunuz, yolumuz hoşgörü yolu olsun. Selam ve Dua ile…