TÜRKİYE?DEKİ ADALETE BAKIN!
17 Mayıs 2016, Salı 08:45MHP’deki kötü gidişi, oy kaybını, basiretsizliği gören ülkücüler harekete geçti. Amaç taze bir kan, taze güç idi. Bunun için DEMOKRASİNİN nimetlerini kullanmak gerekti. Ülkücülerde öyle yaptı. Meral AKŞENER, Sinan OĞAN, Koray AYDIN, Ümit ÖZDAĞ Genel Başkan adayı olduklarını açıkladılar. İlk kıvılcımı çakan Meral hanım olmuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu dört başkana da dönem dönem tavır koymuştu.
Gelelim konuya. Muhalif grup KONGRE istedi. Amaçları tüzüğü de değiştirip ‘SEÇİMLİ KONGRE’yi de akabinde yapacaklardı. Parti tüzüğünde yazılı miktarın üzerinde 800’ü aşkın delegenin imzasını alıp kongre talebinde bulundular. Koltuklarına JAPON YAPIŞTIRICI ile yapışmış Bahçeli ve şakşakçı ekibi kaybedeceklerini anlayınca işi yokuşa sürmeye ve hukuk dışına, tüzük dışına çıkmaya başladılar. Kongre tarihi 2018 diye dayattılar. İş adalete yani mahkemeye intikal etti. Mahkeme MHP’ye kayyum atayıp seçimin 15 Mayıs 2016’da yapılmasına karar verdi. MHP yönetimi kararı temyiz ettiler. Konu YARGITAY’a intikal etti. İşte bu noktada adaletin çarklarının ne derece bozuk olduğu ortaya çıktı. Yargıtay 15 Mayıs2016’ya kadar kararını verecekti. Muhalifler bunu beklerken, Yargıtay kararı Mayıs ayı sonuna ertelediğini duyurdu.
Yargıtay’ın bu kararı 15 Mayıs2016’nın KAOS’lu geçeceğinin işaretiydi… Anlayamadığım, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi gibi üst hukuk kurumları duruma göre bütün işleri bırakıp bazı davaları öncelikli ele alırdı. Hatta bilirdik ki bu üst hukuk kurulları kararını verir, kararın gerekçelerini günler hatta aylar sonra açıklardı.
Bazen gerekçelere gülerdik. Ama bu sefer öyle olmadı. Yargıtay’ın dağıttığı pardon dağıtmadığı ADALET yüzünden insanlar büyük sıkıntıya düştüler. MHP yönetimi de boş durmuyordu. Genel Merkezleri ANKARA’da olmasına rağmen yurdumun güzel mahkemelerini seçip GEMEREK ve TOSYA mahkemelerinden 15 Mayıs’ta kongre YAPILAMAZ kararı çıkardılar. Sonra KONGRE isteyenler Ankara’da bir İCRA Mahkemesi kararıyla kongrenin yapılabileceği kararını çıkardılar. Ama MHP yönetimi başka bir İCRA mahkemesi kararıyla yeniden kongrenin yapılamayacağı kararını çıkarıp, Gemerek ve Tosya mahkemelerinin karanının geçerli olduğunu bildirdiler. Hatta GEMEREK Mahkemesi bir kere daha ikaz etti: ‘Bizim kararımız geçerlidir, kongre yapılamaz’ dedi. Gördünüz mü mahkemelerin karar savaşlarını. Birinin AK dediğine diğeri KARA diyor. Birinin AK dediği deyince aklınıza Ak Parti gelmesin, ama isterseniz gelsin…
Efendim Ak Parti iktidarı, bu MHP’nin iç meselesi dedi. Ama aynı Ak Parti Meral AKŞENER adaylığını açıklayınca Paralellerin adayı olduğunu, Pensilvanya’dan idare edildiğini falan açıkladılar, hem Ak Parti hem MHP Akşener’in kocasının solcu olduğunu bile açıkladılar. Ama tutmadı. Sonra Ak Parti en yetkili ağzı Yalçın AKDOĞAN vasıtasıyla bu MHP’nin iç işi dediler ve kenara çekilmiş göründüler.
Herşey bir tarafa şu mahkemelerin kararlarına bakın Allah aşkına. Böyle bir hukuk sistemi dünyanın neresinde var. İnsanlar mahkemelerden DOĞRU kararı değil, istedikleri kararı çıkarıyorlar.
Yeni bıyık bırakmış Adalet bakanımız konuya ne diyecek? MHP’li muhaliflerin iddiası Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konuya müdahale ettiği ve kongre kararını iptal ettiren kararlar aldırdığı yönünde. Bu işin telefonla yapıldığı ve şahitli olduğu iddialarına karşı Bekir Bozdağ böyle bir şeyin olmayacağını ve bunun iftiradan ibaret olduğunu söylüyor. Bizler vatandaş olarak MHP muhaliflerinin sözlerine veya sayın Adalet Bakanımızın sözlerine kanabiliriz. Ama bunların kandıramayacakları Yüce Rabbim kim yalan söylerse en kısa sürede bedeliyle koyunlarına döker. Biz böyle bilir buna inanırız.
Adalet Bakanımıza biz de soru yöneltelim. Yahu MHP Ankara’da olayın GEMEREK ve TOSYA mahkemesinde görülmesinin ne alakası var?
Haa! Adalet Bakanımız şöyle derse, “MHP Yönetimi Türkiye’deki bütün mahkemeleri torbaya koymuş, olayı görüleceği iki mahkemeyi kura ile belirleyeceklerini bildirip, kura çekip GEMEREK ve TOSYA Mahkemeleri çıkmışsa son derece doğaldır. Vallahi yazarken ben gülüyorum, sizi bilemem… Şu hale bakın…
Bütün bunların tek sebebi YARGITAY’ın zamanında karar vermemesidir. Verememesi değil. İşte bu nedenle mahkeme kararları ortalarda dolaşmaya başlamıştır.
MHP’de bir gurup ve delegeler bir araya gelip imza toplayıp, yeterli sayıyı bulup, tüzükteki gerekçeleri yerine getirip KONGRE istemişse bunun mahkemelerle ne ilgisi olacak?
Beni üzen şu. Acaba biz adaleti paralelcilerden kurtaralım derken DOLU’yamı tutulacağız. Öyle ya yağmurdan kaçarken doluya tutulmakta var.
Acaba biz YARGI BAĞIMSIZLIĞINI nasıl anlıyoruz. Yargı bağımsızlığı demek, ‘Doğru Karar’ yerine isteyenin istediği kararı verdiği bir yargımıdır. Türkiye en kısa sürede YARGI reformu yapmalı,yüreğinde Allah korkusu olan, vicdanlı insanların gerçek adaleti dağıtmaları en büyük dileğimizdir.
Bu arada ANKARA VALİLİĞİNE bir parantez açmak gerekir. Üzerine vazife olmayan tek kurum açıklama yapıp KONGRENİN yapılamayacağını günler önceden belirtiyor. Ve kolluk kuvvetleriyle engelleyici tedbirleri aldırıyor.
Beyler MHP’de kongre isteyip yeni başkan isteyenler önce insandırlar. Ülkemin insanıdırlar. Terörist falan değildirler. Demokratik haklarını kullanmak isterler. Kamuoyu yoklamalarında yeni oluşumun çok yüksek yüzdeyle görünmesi, onların hareketin engellenmesi anlamına gelmemelidir.
GİDECEKSENİZ!!! ADAM GİBİ GİDİN!!!
Sayın Bahçeli ve onun etrafındaki koltuk sahipleri. MHP yönetimini bırakacaksınız. Ayak diretmenin anlamı yok. MHP’yi başarısızlıktan başarısızlığa koşturdunuz. 2002’de barajın altında bıraktınız. 2015’i de ben hatırlatayım PKK partisi HDP’nin 59, vatanı savunan ülkücü milliyetçi MHP’nin 42 milletvekili var. Yüzü kızarması gerekenler kongre isteyenler değil, MHP’yi PKK partisinin altına indirenlerindir. Sayın Bahçeli Ankara’da kongre için yaşananlara REZİLLİK diyor. Parti tarihinde kara leke diyor. HDP Milletvekili 59, MHP milletvekili 42 bundan daha büyük bir rezillik ve kara leke olabilir mi?
Sayın BAHÇELİ, hem yaş hem icraat için artık çok geç… Sizin partiyi aldığınız gün de çok patırtı kavga olmuştu. Gelin etrafınızdaki menfaat guruplarının sesini değil, yeni oluşumun sesini dinleyin. Güçlü muhalefetler, siyasi iktidarların hoşuna gitmeyebilir, ama Türkiye’nin yararınadır.
Sayın BAHÇELİ içerdeki değil dışarıdaki seslere kulan verin.
Rahmetli ECEVİT’in durumuna düşmeyin. Ayağını sürüyerek gitmişti.
Herkes şunu bilsin. MHP’deki oluşum artık bir halk hareketidir. Tankın, topun, yargının önleyemeyeceği bir harekettir. Bu hareket DEMOKRASİNİN gereğidir. Bırakın su akacağı yeri kendi bulsun.. Esen kalın…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.