Türk’ün Amentüsü ve Yıldız Sarayı Belediye Gazinosu
15 Mart 2023, Çarşamba 00:32(Üstad Murat Bardakçı’nın Turkuvaz Yayınları Ocak 1923 yayını Reddimiras kitabından tanıtım amaçlı kaynak kitap olarak yararlanılmıştır)
Ezelden beri hür yaşamış ve ebede kadar da kuşkusuz hür yaşayacak yüce Milletimizin Şanlı tarihinde utanılacak hiçbir sayfa yoktur. Kazançlarımız mertçe savaş meydanlarında ecdadımızın kanlarıyla kazanılmış; kayıplarımız Emperyalist Devletler ve iç-dış şer odakları işbirliğinde kahpelikle olmuştur. İstiklâl Marşımızın kabulünün 102. Yılı vesilesiyle Mehmet Akif Ersoy’u; Cumhuriyetimizin 100. Yılı vesilesiyle Mustafa Kemâl Atatürk ve silah arkadaşlarıyla tarihimizin şerefli kahramanlarını ve Milletime hizmet eden yüce insanları rahmet, minnet ve saygı ile anıyorum.
Osmanlı İmparatorluğu ..Tarihe derin izler bırakıp 1299-2023 yılları arası yaşayan ancak maalesef sonunda genç Türkiye Cumhuriyetimize hasar bırakarak tarih sahnesinden ayrılmış bir imparatorluktur. Daha önceki Türk Devletleri gibi Osmanlı İmparatorluğu yıkımında da gene dış işbirlikçilerle beraber Türk Türk’ü yıkmıştır. Süleyman Demirel 1996 yılındaki 13. Türk Tarih Kongresi kapanış konuşmasında bakın neler söylemiş “Osmanlı’yı medhetsek Cumhuriyet’i tutturmakta zorluğumuz olurdu…Şimdi dönüp geriye baktığımız zaman şöyle kötüledik biz; Kahramanlıklarla övündük. Yani Kanuni Sultan Süleyman’ı kötülemedik hiçbir zaman, yahut Fatih Sultan Mehmet’i kötülemedik ama padişahlar dendiği zaman topyekûn kötüledik. Bugün..kötülememiz lâzım gelen şey neyse onu kötüleyelim ama birtakım kötü misallere bakıp topyekûn kötülemekten kaçınalım”
Cumhuriyetimizin ilanı sonrası 1928 yılında Türk’ün Yeni Âmentüsü’nü ilan etmişiz;
“Kahramanlığının örneği olan ve vatanın istiklâlini yoktan vâr eden Mustafa Kemâl’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahit analarına ve Türkiye için âhiret günü olmadığına iman ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset destanları ile tarihi dolduran kudretli Türk Ordusu’nun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsu ,ile şahadet ederim”
Kitapta Sn. Bardakçı ihtilal veya inkilâp geçiren hemen her ülkede hafif veya şiddetli reddimiras yani sahip olunan mirasın çeşitli düşünceler ve endişeler sebebi ile kabul edilmemesi olayının dünyadan örneklerini de veriyor. Bizim ülkemizde de Cumhuriyetimizin ilk yıllarından başlayan reddimiras örnekleri var elbette. Osmanlı hazinelerinin satılması, mücevher ve benzeri değerli eşyaların yurt dışına üste para ödenerek bedel tespitine gönderilmesi, Saraya ait yemek takımlarının içindeki gümüşlerin çıkarılması amacıyla üste para ödenerek kırdırılması, nadide eserlerden oluşan Yıldız Kütüphanesi’nin İstanbul Üniversitesi’ne verilmesi gibi örnekler vardır. Maalesef bu nadide eserlerin binlercesi yıllar sonra 28 Şubat döneminde bir rektör tarafından çöpe attırılacaktı; gördüğünüz gibi reddimiras yıllar sonra bile devam edebilmekte. 1937 yılında Yalova Parkotel’de çıkan yangında Dolmabahçe’den gönderilen çok sayıda saray eşyası kurtarılamadığı gibi Mayıs 1943 tarihinde Cumhurbaşkanı İnönü’nün Florya Köşkü’nde kaldığı dönemde gene Saray’dan gönderilen 374 parça saray eşyasının zayi olması gibi örnekler var tarihimizde. Orgeneral/Burdur CHP Milletvekili Fahrettin Altay’ın 1948 yılında CHP Meclis Grubu’na sunmak için hazırladığı ancak zamanın Meclis Başkanı Şükrü Saraçoğlu’nun “zamanı değil” diye reddettiği ve verilemeyen kanun teklifi de var tarihimizde. Altay teklifinde “Konya’daki Selçuklu Sultanları ile Kanuni Sultan Süleyman’ın da dahil olduğu ilk on Osmanlı Padişahları dışındaki padişah kabirlerinin memlekete zarar verdikleri gerekçesiyle toplu mezarlığa naklini ve türbelerin kütüphane haline getirilmesini teklif etmiş. Osmanlı miraslarından Topkapı Sarayı’nın, Dolmabahçe Sarayı’nın, Yıldız Sarayı’nın, Beylerbeyi Sarayı’nın, Ihlamur Kasrı’nın, Aynalıkavak Kasrı’nın, Küçüksu Kasrı’nın, Anadolu Hisarı’nın tiyatro, konser salonu, balo salonu, yüzme havuzu gibi amaçlarla kullanılması Cumhuriyetimizin ilk yıllarında gündeme getirilmiştir. Ayasofya’nın dini maksatla kullanıma uygun olmadığı ve dans salonuna çevirme teklifleri, caz mabedi yapma arzuları Amerikalılardan; Sultanahmet Camii’nin ise resim galerisi yapılması üstelik daha aydınlık mekan için kubbenin tavanının delinmesi gibi öneriler ise ressam Namık İsmail ve Çallı İbrahim tarafından teklif edilir neyse ki Mimar Kemalettin Bey’in sert çıkışıyla cami kurtulur.
Kitapta Sultan Abdülhamid’in otuzdan fazla, Sultan Vahideddin’in ise dört sene kullandığı Yıldız Sarayı’nın 1926 yılında Belediye aracılığıyla İçişleri Bakanı eliyle yapılan açılışla Mario Serra adlı İtalyan işletmeciye kumarhane ağırlıklı gazino haline getirilerek kiraya verildiği ve Yıldız Belediye Gazinosu adıyla hizmet ettiği de anlatılıyor. Amerikalı şarkıcı Margaret Young’ın “Yes, sir, That is my baby” şarkısı eşliğinde zenci orkestranın caz nidalarında şampanya kadehleri eşliğindeki açılışta ilk kumarı İçişleri Bakanı Cemil Bey oynarken ilk kaybeden ise İstanbul Belediye Reisi Muhiddin bey olur. Çarliston dansları ile şenlenir ortalık Osmanlı’nın üst idare merkezinde. Mekan 12 Eylül 1927 tarihinde kapatılır ancak kapatma gerekçesi Osmanlı hatıratına saygı değildir. Zamanın basını açılışı “Sultan Hamid’in bir zamanlar civarında kuş uçurtmadığı ve hariçten kimseye ayak bastırmadığı sarayda balo; Yıldız Gazinosu açıldı (Cumhuriyet), “Yıldız Sarayı hiç kuşkusuz bugün dünyanın en güzel gazinolarından biri olmuştur “ (Akşam) başlıklarıyla verir. Kumarhanenin kapanma nedeni vatandaşlarımızın kısa sürede servetlerini kaybetmelerine, sosyal facialara ve intiharlara neden olmasıdır zaten kapatmanın fiili uygulaması ancak yıllar süren hukuk mücadelesiyle başarılmış, parayı da sarayın başka bölümlerini kiraya verip kumarhane dışında da para kazanan İtalyan işletmeci olmuştur.
Cumhuriyetimiz ebediyete kadar yaşasın, milletimiz ve ülkemiz zenginleşsin ama şanlı tarihimizde utanılacak hiçbir hatıramız yok ve tüm tarihimiz bizim ecdadımız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ahmet oztemel
15-03-2023 17:39Tesekkur ederim katkınız icin
mahmut sural
15-03-2023 14:33türkün amentüsünü baglaya bağlaya bir saraya bağlamıssınız ya aferin