UĞUR BAŞKAN İÇİN BAŞKA BİR SENARYONUZ KALDI MI?
16 Aralık 2023, Cumartesi 00:01Bugün yeni, güzel bir hafta sonu.
Aslında siyaset filan yazmak yok.
Yoktuuu.
Ama bugün, önceki gün izlediğim haberler, dün sabah okuduğum haberler bugün böyle bir konu ile başlamamıza neden oldu.
Hani Sayın Cumhurbaşkanımız Fatih Bey’i kabul etti yaa.
Bir görüşme oldu yaaa.
Hah işte o görüşmeden Türkiye’nin anlı şanlı, koca koca gazetecilerine (!) muhteşem (!) bir kulis bombası düşmüş(!)
Neymiş efendim.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Haaaa ne garip değil mi?
Fatih Bey her şeyi bırakmış rahmetli babasının memleketini Sayın Cumhurbaşkanımızdan istemiş(!)
Bu millet zaman zaman bu çapsız gazetecilere(!) kızıyor yaa.
Sövseler haklılar.
Bugün siyaset yazmak istemiyorum.
Ama şu Cihanbeyli ile Sayın Mehmet Kale için iki satır yazmazsam olmayacak.
KALE BAŞKAN İLE
CİHANBEYLİ’DE
KAYBOLDUM
Dün yine dar vakitte acil bir Ankara yapmamız gerekti.
Hazırlıksızdık.
Geçerken Cihanbeyli’ye bir selam verelim bir Mehmet Kale başkanla bir de çok inandığım bir abim ile özel bir konuşayım istedim.
Başkan Kale makamda değilmiş.
.jpg)
Ama Cihanbeyli ne olmuş böyle?
Başkan bir meydan yapıyor ki şok olursunuz.
O taşlar, meydan taşları özel taşlarmış.
Başkan bir Konya caddesi yapmış ki mutlaka görmelisiniz.
İlçe şantiye konumunda.
5 yıldızlı süper bir öğretmenevi bitmek üzere.
Kamyon garajı, galericiler sitesi ….
Ben buradaki abimi buldum.
Hem bir konunun teyidini yaptık hem de sade kahvesini içtik.
Abim dedi ki; Cihanbeyli öyle devletten gelen para ile böyle hareketlenmez, kalkınamaz.
Konya’nın üç merkez ilçesinden sonra Cihanbeyli, bütçesinin yüzde 60’ını yatırıma ayıran tek ilçe imiş.
Şunun altını çizeyim benim dostum abim ne AK Partili ne de MHP’li.
Anlayacağınız muhalif.
Ama Cihanbeyli’deki değişimin de hakkını veriyordu.
Çünkü bu bölgenin insanı gerçekten merttir.
…………
O zaman bugün dostlar ile yazmaya devam edelim mi?
MAZLUM MUTLUER
MUSTAFA BOZDAM
VE BİZİM DERİN SOHBET
Bu iki değerli ismi bilmeyen yoktur.
Bilmeyen genç kuşak okurlarımız ve bazı kadın okurlarımız için iki değerli Konya insanını kısaca şöyle tarif edebilirim.
MAZLUM MUTLUER demek günümüzde ekmek ve unlu mamulleri demektir.
Konya demek ekmek, demek un demek değil midir?
İşte Mazlum Bey’in ailesi de yaklaşık 2 asır öncesine giden bir ekmek hikayesinin ismidir
Aile 1800’lü yıllarda ticarete ve ekmeğe başlamış.
O günden bugünü MUTLUER efsanesi sürmektedir.
.jpg)
Mustafa Bozdam.
BOZDAM ailesi benim için önce baba Hacı Ali Bozdam ile başlar.
Özellikle tek başına ANAP Özal iktidarlarında Konya’nın efsanesi idi Hacı abi.
Hacı abi ile belki de Konya basınında ilk geniş röportajı yapan biz idik.
O röportajın bir bölümünde Hacı abi şöyle
“40’LI YILLARDA KONYA’YA İLK DEFA GELİYORDUM
Daha sonraki yıllarda Konya’ya geldik.
Geldiğimiz zamanlarda da çocuk idim.
O zamanlar herhalde oteller yeterli değildi.
Konya’ya dışarıdan gelenler hanlarda yatıp kalıyorlardı.
Mecidiye Hanın orada yani Kapu Camii’nin bitiğinde bir han vardı.
Onun üzerinde bir taraf yataklı bir taraf yerde sermeli bir yerdi. Biz orada yattık.
Babamı hastaneye yatırmıştık.
O zaman Konya’ya ilk defa geliyordum.
1940’lı yıllar idi. Kabasakalın Hanı vardı, daha sonra orada da yattık.
Burası da eski garajın olduğu yerde o zamanlar hayvan pazarı ve saman pazarı idi.
Köylülerin satmak için oraya getirdiği saman ya da kamışlar olurdu, hatta bir iki sefer de ben getirmiştim.
Hatta bir keresinde komşumuz ile birlikte gelmiştik.
Konya’ ya gelirken Karaaslan’ın oralarda ben uyumuşum.
Arabayı da ben kullanıyordum.
At arabası köprüden aşağı uçtu, atlar yukarda kaldı, sattığımız kamışlar bile arabanın tamirine yetmemişti”
Diyordu
……………..
İşte bu babanın evlatlarından Mustafa Bozdam’da bizim için ayrı bir değerdir.
Dik duruşludur.
Eğilmez, bükülmez, yamulmaz.
Mesela belki en az 30 yıl önce birlikte çalıştığımız Ahmet Bozdam da aynı şekilde.
O akşam Mazlum abi ile Mustafa Bozdam ile samimi içten sohbetlerde bulunduk.
Muhteşem bir akşam idi.
Örnek ev sahipliği içinde ayrıca Mazlum abimize teşekkür ederiz.
EFSANELER KAYBOLUR MU?
Bizim şahıs olarak bir yapımız var.
Dostlarımız tanıdıklarımız zirvelerde iken onların çok dost(!) ları olur.
O zamanlarda biz dost dediklerimizi pek sıkmayız.
Onların yanında görünmek istemeyiz.
O dönemler bitince biz gerçek dostlarımızın yanında oluruz.
.jpg)
İşte benim için o isimlerden birisi de Çiftsan Mehmet Ali Bey’dir.
Bir dönem şehrin kara kutularından birisi olarak görünen, sevilen ya da korkulan isim Mehmet Ali abimiz artık yaşlanmanın (!) da verdiği rehavet ile gününü gün ediyor.
Hayatı dolu dolu yaşıyor.
Bazen Türkiye bazen yurt dışları.
İşinde, gücünde, ofisinde yine şehre dokunmaya çalışıyor.
İşte bu hafta içerisinde biz yine eski ve eskimeyen bir dost olarak kapısını çaldık, sade kahvesini içip sohbet ettik.
AHMET BAŞKANIM
SEN SİLLE’YE
NE YAPTIN BÖYLE?
Dün öğle saatlerine doğru bizim mahallede idik.
Yani söylemesi bir anda dile kolay geliyor ama tam 5 bin yıllık tarihin mahallesi Sille’de idik.
Herhalde bu yaz Sille merkeze gitmeyi ihmal etmişiz.
Yani beş altı ay olmuş merkeze gelmeyeli.
Vallahi Sille mezarlığından tutun da huzurevine, kilisenin oraya meydana çıkarken ki sağlı sollu inşaatları görünce bir an kaybolduğumu filan sandım.
Sille Sille olalı böyle bir çalışmaya tanıklık etmemiştir.
Selçuklu Belediyesi Allah için başkanları yönünden çok şanslıdır.
Selçuklu’nun bütün belediye başkanları ile bir gazeteci olarak çalıştım.
İsmail Öksüzler, Prof. Dr. Adem Esen, Uğur İbrahim Altay ve Ahmet Pekyatırmacı.
Bu isimlerin hepsi de birbirinden değerli insanlardır.
Ama dün Sille’de gördüğüm inşaat, restorasyon, iskeleler, vinçler, kuleler beni şok etti.
Demek ki Sille merkeze bu kadar ara vermeden gitmek lazım.
Dünkü çalışma için Başkan Pekyatırmacı’yı tebrik ederiz.
Dün hamamdı bulaşıkhane idi buraları geçerken bir şey dikkatimi çekti.
Selçuklu ilçesi gibi kozmopolitik ilçede AK Parti nasıl böyle istikrarlı başarılı olurun bir fotoğraf karesini çekmek nasip oldu.
Selçuklu’da kadınlar… Kadınlar var yaaa.
.jpg)
Bu işin çimentosunun kadınlar olduğunu gözlerimle bir kez daha gördüm yaaa.
Bu AK Parti var ya bu AK Parti…
İşi biliyor.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hayat bir nefestir aldığın kadar. Hayat bir kafestir kaldığın kadar. Hayat bir hevestir daldığın kadar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Mezarlıklarda çeşmeleri açık bırakmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Doğrucu Demir
17-12-2023 19:19Hacıyatmwz Uğur efendi gene yağlama yapmış. Söylediklerinin yanında bir de milletin gördükleri ve yaşadıkları var. Pes. Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor. Ne karşılığında acaba?
Oguz Oguz
17-12-2023 15:3320 senedir Rüya kitapları satılan bir ortamda, gastecilik te bu kadar olur yav. Her şeyi cok ta dert edip, tasalanmayın. Açın okuyun, yuvarlanın, mutlu olun, serotoninizi artırın. Nacizane.
Hasan
16-12-2023 06:30Harbiden saf gibi görünen tam bir kayserili tüccar gibisiniz hayatınız birilerine yağlama yıkama yaparak geçmiş artık bu sizin hayatınızda normal bir davranış modeli olmuş bununda nedeni sanırım kendinize olan özgüven eksikliği belli birzaman sonra inanın kimse sizi hatırlamaz sizi yolda gorseler yollarini değiştirirler seçim yaklaşıyor heryer şantiye maşallah 5 yılda yapmamışlar 3 ay kala heryerde hummalı bir çalışma var ama milletin derdi geçim derdi iş aş ay sonunu nasıl getiririm doğal gaz faturaları havalar iyi gitmesine rağmen şimdiden 2000 tl elektrik faturaları keza Türkiye nin en pahalı suyu Konya da- 10.000 tl aşağı ev kirası yok emekli sınıfı perişan millet huzursuz kredi kartları patlamış faizler tavan yapmış millet en ufak bir tartışmada birbirine oldürürcesine saldiriyor hoşgörü bitmiş siz hangi dunya da yaşıyorsunuz Allah aşkına