UĞUR BAŞKANIN KONYA AŞKI …

Dünkü köşe yazımı yazarken başıma gelecekleri siz değerli bazı okurlarımızın ve bazı dostların nasıl tepki verebileceklerini üç aşağı beş yukarı biliyordum.

Olsun ben yine de inandıklarımı ve doğru bildiğimi sandığım bazı şeyleri yazmak zorundaydım.

Sizlerin yazdıklarınıza da yer vereceğim.

Ama şunu net ifade etmeliyim.

Bugün şehri yönetmekle yükümlü ve sandıktan çıkmış olan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay’a oy versek de vermesek de kabul etsek de etmesek de bu şehirde yaşayan insanlar olarak önce saygı duymak zorundayız.

Yeri geldiği zaman sizler sessiz konuşsanız da, Allah şahit ben başkana yada yetkililerine birebir de yüzlerine karşı sesli olarak bana göre, bize de göre ya da size göre eksik noksan ya da yanlış giden (Ya da yanlış gittiğini sandığımız konuları) şeyleri direkt söylüyorum.

Birileri gibi rumuzlu değil, arkasından önünden değil burada bu sütunda kendi fotoğrafımızı da koyarak yazıyoruz.

Öyle değil mi?

Ben şuna şahidim ve inanıyorum ki;

Uğur Başkan Konya’nın çok daha iyi olabilmesi için, bizlerin dahi hayal edemediklerinin bu şehirde gerçekleşebilmesi için olağanüstü bir gayret içerisinde.

Uğur Başkan sürekli olarak kendisini yenileyen geliştiren bir yönetici ve siyasetçi olarak bize ve şehre çok daha yukarılardan net bakabiliyor.

Bu işleri yaparken binlerce personelinden yüzlerce yönetici ya da etkili yetkili isimden eksik ya da yanlış yapan olabilir mi?

Olabilir.

Var mıdır?

Vardır.

……………..

Hemen olmasa da başkan zaman içerisinde bunlara da müdahil oluyor.

Hadi empati yapalım.

Kim böyle bir makamda iken eksik ya da noktandan eleştirilmek ister?

Bu cümlemi nasıl neye yorarsanız yorun.

Uğur Başkan bugünü görmez iken, dahası bugünleri hayal dahi etmez iken dahası… Dahası böyle bir dünyayı hedeflemez iken ben garip masasına vurup “Hayır Uğur abi bir gidişat var. Bir görünen var……. “ diyerek bugünleri konuşuyorduk.

Başkan iki gün önce yine söyledi;

“Yola çıkarken birlikte idik”

……………

Evet başkanım birlikte idik.

Ve hâla birlikteyiz.

Evet başkanın şahsına değil ama şehirdeki bazı gelişmelerden ve gidişattan dolayı zaman zaman çok sert haddimi aşan işler de yapıyorum.

Sonra üzülüyorum.

Bunu neden yazdım?

Bunu neden söyledim? diye

…………

Bu konuları yazdığım için şu kanaate varıyorum ki “Uğur Başkan bunları dahi hak etmiyor”

Çünkü Uğur başkanın kelimelerle ifade edemeyeceğim büyük bir KONYA AŞKI var.

Uğur başkanın her geçen gün özgüveni ile birlikte adalet, hak, hukuk, hakkaniyet duyguları gelişiyor.

Selçuklu Belediye Başkanlığı’nın o ilk acemilik günlerinden bugün ustalık dönemine Uğur başkanın gönlü yüreği bazı dünya ve ahiret kavramları inanılmaz şekilde doğru yönle ilerliyor.

Yıllar önce söyledik. Yazdık.

Bugün hâlâ aynı noktadayım.

“Uğur başkanı seviyorum.

Sayıyorum. Ve de kendisine çok güveniyorum”

……………

Siz bu satırları okurken yine bana çok kızıyorsunuz biliyorum.

Bu yazıları arşivleyenleri de görüyorum.

Ama bu kadar açık bu kadar da netim.

………….

Niye?

Hiç de sizin sandığınız gibi salak filan değilim.

Allah hayırlı bir ömür nasip ederse Uğur başkanın döneminin de biteceğini biliyorum.

En yakın en canlı örneği TAHİR AKYÜREKdönemi.

Ama bu samimiyetimi ve şeffaflığımı inatla ısrarla korumaya devam etmek istiyorum.

………….

İki gün önce Uğur başkan sağ olsun yine bana güvendi ve TOGG’da direksiyona geçmemizi istedi.

TOGG normal araç düzeyine gelinceye kadar bana bu çok keyifli heyecanı yaşatan Uğur başkana huzurlarınızda bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

…………….

Ancak bu keyif karesinin önü arkası bizim için hiç de keyifli değildi.

Fotoğraf kareleri kandırmasın.

Kare, dikdörtgen, üçgen… bunlarla oynanır şekiller değişir değil mi?

Mesela bir karenin köşegenlerini birleştirdiğimiz zaman dört tane eşkenar üçgen oluşur.

……….

Bizim Uğur başkan ile gönül bağımız ise bu yürek bu bedenden hayırlısı ile çıkıncaya kadar hiç değişmeyecek.

Allah’ın izni ile

Bu da böyle biline

AHMET ÖZDEMİR HOCA İLE

BENİM ASANSÖR İMTİHANIM

Dün ziyaretimize gelen siyasi konuklarımız arasında AK Parti Vekili Hacı Ahmet Özdemir ile AK Parti Selçuklu teşkilatı vardı.

Ahmet hoca ile eski yeni pek çok konuyu konuştuk.

Eskilere yenilere gittik geldik.

Deniz Baykal’dan Devlet Bahçeli’ye Hacı Ahmet Özdemir hocanın pek çok hatırasını dinledik.

Bunlar aramızda idi.

Sadece beynimizde kalacak şekilde.

Ama dün Hacı Ahmet Özdemir Bey gazeteye gelinceye kadar dahası kapıdan içeriye girinceye kadar

huzursuzdum.

Niye?

…………….

Hacı Ahmet Özdemir Bey ya vekil oldu yeni vekil ya da olacak.

O zaman çalıştığım gazete 4. katta.

Ve tabii ki hepimiz asansörü kullanıyoruz.

Hacı Ahmet Özdemir Bey gelecek diye bekliyoruz.

O dönemlerde de bende siyasilerin zaman kavramına hassasiyetleri gibi bir kavram takıntısı var.

Hacı Ahmet abi randevu saatinden beş dakika sonra mı on dakika sonra mı kapıda göründü.

Tam ağzımı açacağım ki Ahmet abi lafı ağzıma tıkayıverdi;

“Hayırdır Uğur kardeşim.

Ben geleceğim diye asansörü iptal mi ettin?”

……………

İlk başta anlamamıştım.

Birkaç dakika sonra anladım ki bizim iş merkezinin asansörü klasik olarak yine devre dışı kalmış ve Hacı Ahmet Özdemir bey kimseye vık demeden bize de alo demeden tam 4 kat çıkmıştı.

O gün Hacı Ahmet Özdemir Bey karşısındaki mahcubiyetimi ve ezikliğimi hiç unutamam.

Hâla o anı yaşarım.

Veee dün de bu kalp çarpıntısı içerisinde bu anları tekrar tekrar yaşadım.

Allah’tan bu kez iş merkezinde iki asansör vardı.

Ve Ahmet abimizi az yormuştuk.

REKTÖR ABDURRAHMAN

KUTLU HOCAMDAN

ÖZÜR DİLERİM

Bir yıla kadar hastanedeki makam odasında ziyaret ettiğim,

son zamanlarda ise yazışarak görüştüğümüz Selçuk Üniversitesi’nin efsane rektörlerinden Prof. Abdurrahman Kutlu hocamdan özür dileyerek bu bölüme başlamak istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde Selçuk Üniversitesi’nin binicilik ve atçılık tesislerinden söz ederken Rektör Süleyman Kutlu hocanın buranın temellerini attığını yazmıştım.

Haklı olarak Abdurrahman hocanın ekibi bize hatırlattı.

Ve de yazdıkları söyledikleri doğru idi.

Burası Abdurrahman Kutlu Hoca döneminde yapılmıştı, rektör Süleyman Okudan döneminde de çok revaçta idi. 

……………….

ERBAKAN TIP FAKÜLTESİ

ÖNÜNDE DÜN GÖREV YAPAN

BÜYÜKŞEHİR TRAFİK

ZABITASINA TEŞEKKÜR EDERİM 

Bu sütunda önceki gün yine dile getirdiğimiz Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi otopark sorununa dün sabah mesai saati ile birlikte Büyükşehir Zabıtası el koymuştu.

Ve Allah için yeni muhteşem Abdülhamid Han Caddesi’nin trafiği tam da bu noktada akıyor, kimse mağdur olmuyordu.

Teşekkürler trafik zabıta.

…………………

Yarınki sandık işi de hayırlısı ile sonuçlanır.

Sizde de biz de birkaç gün sandık sonucunun ardından normal gerçek hayata döneriz inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Mantığa karşı cahillik gibi bir zırh yoktur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Merkez Numune Hastanesi’nin arka caddesinde yolun sağına park edip trafik akışını engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.