ÜLKEMDEN VİCDAN SIZLATAN MANZARALAR!

Sevgili dostlar nasıl bir dönemden geçiyoruz, nasıl bir sınavla imtihan ediliyoruz inanın hiç bilmiyorum.

Ülkemde her gün yeni bir olay, her gün yeni bir iğrençlik, her gün yeni bir yıkım yaşıyoruz. Gaziantep’te İddiaya göre, babasına ait bahis oyun bayiinde çalışan Metin Cemal Ö., komşusu olan esnaf bir arkadaşının trafik polis ile tartıştığını görerek müdahale ediyor. Trafik polisi ise tartışmaya müdahale ettiği için Metin Cemal Ö.'yü gözaltına almak istiyor. Metin Cemal Ö. ise iş yerine dönüyor. Tartıştığı polis ve arkadaşları peşinden gelerek Metin Cemal Ö.'yü burada gözaltına almak istiyor. Kafasında kask olan trafik polisi iddiaya göre, tezgâhın üzerinde bulunan bıçağı alarak Metin Cemal Ö.'yü tehdit ediyor. Bıçağın sapıyla Metin Cemal Ö.'ye vuran trafik polisi, Asayiş Şubesi ekiplerinden yardım isteyerek genci gözaltına alıyor. Olay bununla da bitmiyor. Aynı trafik polisi iddiaya göre, Şahinbey Polis Merkezi'ne götürülen Metin Cemal Ö.'yü, burada da başına vurarak darp ediyor ve başına aldığı darbelerle sarsılan Metin Cemal Ö., tedavi için gittiği hastanede beyin sarsıntısı geçirme ihtimali üzerine bir gece gözlem altında tutuluyor. Tedavisinin ardından hastaneden taburcu edilen Metin Cemal Ö., adliyeye giderek polis memurundan şikâyetçi oluyor. Ve bilin bakalım bıçakla tehdit ettiği iddia edilen polis memurunun savunması ne?.. 'Devlet büyüklerine hakaret…'  Çocuk yakında FETÖ’cü çıkıp içeri atılmazsa iyidir.

Bir başka olay ise raporlu bir şekilde yüzde 50 zihinsel engeli bulunan 22 yaşındaki bir genç kızın 5 kişi tarafından tecavüze uğraması. Tecavüz dedim ama mahkeme heyetin zihinsel engelli kızın olay esnasında bağırmamasını gerekçe göstererek, ‘tecavüz değildir’ diye karar verdi. Böylece beş sanığın beşi de serbest bırakıldı. Ne diyelim bağırsa cinsel saldırı olacaktı ama ZİHİNSEL ENGELLİ genç kız bağırmamış. Emsal teşkil eder mi? Mesela birisini öldürmeye teşebbüs eden adam bıçağı sokarsa, karşı tarafta bağırmazsa ‘bıçak yemekten şikayetçi değilsiniz?’ denilebilir mi bilmiyorum!...

Bir başka mevzu ise Diyanet İşleri Başkanlığının evlilik yaşı açıklaması. Neymiş 17 yaşından sonra çocuklar evlendirilmeli çünkü 25’ten sonra beğenmesi çok zor olurmuş. Dünyanın yaşayan en iyi tarihçileri arasında gösterilen İlber Ortaylı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşma geldi aklıma sevgili dostlar, “Mektebi bitirir bitirmez evlenip de mobilyacı dükkanı gezeceğinize Dünya'yı gezin.” Bence harika bir düşünce. 18 yaşına kadar okula gidiyoruz, sonra üniversite 22-23’te mezun oluyoruz sonra; işe gir, evlen, çocuk yap, onu büyüt, evlendir, emekli ol ve ölümü bekle. Böyle hayat mı olur? İnsan gezmeli keşfetmeli, öğrenmeli, öğreteceği yeni şeyler görmeli. Çocuk yetiştirirken eminim çok büyük katkısı olur. Ama diyanet ise bunun tam tersini düşünüyor, ‘Gezip, görüp, öğrenmek niye, evlen sende kurtul bizde…’

Ne diyelim;

Allah göstermesin dediğimiz ne varsa hepsini HD izliyoruz.

Hakkımızda hayırlısı….