USLU DURUN! KULAĞINIZI ÇEKERİM HA!

Virüsle mücadelede geldiğimiz nokta:

USLU DURUN! KULAĞINIZI ÇEKERİM HA!

Bayramda sahilleri, parkları görünce eyvah dedim ama benim asıl eyvahım KONYA için.

Yazımın başlığı mizansen gibi gelebilir ama eğer kurallara uymayanlara, devlet katı kurallar uygulamazsa biz bu virüsle daha çok boğuşuruz.

Devletin virüsle ilgili mücadelede, arkadaşlar ayıp oluyor! lütfen kurallara uyalım ikazını da duyar gibi oluyorum.

Kusura bakmayın sayın devlet yetkilileri! Artık sizi dinlemiyorlar. Kurallara uymayanlara “Lütfen” kurallara uyun tabiri beni güldürüyor.

Bakın bu virüs öldürüyor. Daha önce de yazdım. Ağır ifadeler kullandım.

Maske takmayıp veya sosyal mesafeyi korumayıp, kendisi taşıyıcı olup, başkasına virüs bulaştıran ve başkasının ölümüne neden olan kişi KATİL dir dedim.

Ha mermi atarak adamı öldürmüşsünüz ya da virüs bulaştırarak. İki durumda da Katilsiniz. Yetkililer herhalde bunun farkında değiller.

Sahiller bu kadar doluyken, mesire yerleri bu kadar doluyken, bayramlaşmada bu kadar yoğunluk ve yakınlaşma varken, devletin uyarısına kimsenin uymadığı ortada. Devlet uyarısını güçlendirecek, cezai müeyyideleri gündeme koyamadı. Velhasıl devlet bizi, bize bıraktı.

Akşam televizyonu izlerken, uçakta maske takmamakta ısrar eden iki kişiyi, diğer yolcular etkisiz hale getirip polise teslim etti.

Ya Konya! Konya ile ilgili resmi açıklama olmayınca iş kulaktan dolma rakamlara kalıyor. Durum çok kötü. Hastaneler dolu. Geçen gün Kanal 42 haberlerinde, mesajla katılan kişi, Numune Hastanesi acilinin önünde, hastamız bir yatakta bekliyor. Yatak boşalınca bizi yukarıya alacaklarmış diyor.

Tabi Konya içinde kaç hasta var, yoğun bakımda kaç kişi var, entübe kaç kişi bunlar devlet sırrı.

Hayatta öğrenemezsiniz.

Son iki hafta içinde, şehrimizin tanınmış iş adamlarını toprakla buluşturduk. Kiminin eşi kiminin babası, annesi vefat ettiler.

Konya’da bulaş sayısı günlük ortalama 200 deniliyor. Türkiye geneli 987 ise ve bunun 200’ü Konya’da ise, geri kalan seksen ilde toplam vaka sayısı 787 mi oluyor? Diğer illerde 10 kişi bulaş olsa rakam 800 eder. İşin içinde İstanbul, Ankara, İzmir v.s. var.

Buradan şu sonuç çıkıyor. Artık Türkiye geneli rakamları, inandırıcılığını kaybediyor. İl, il vaka sayısı verilse, evvel Allah dört işlemimiz kuvvetlidir. Rakamları toplayarak Türkiye Genelini bulabiliriz. Sağlık Bakanlığı, 81 ilin virüs sayılarını gösteren, bir internet sitesi kurmalı ve bu tabloyu illerin, Sağlık il müdürlükleri değiştirebilmeli ve gerçek rakamlar işlenmelidir.

Virüsle mücadelenin ilk günlerinde hemşehrimiz Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA’yı milletçe taktir etmiş idik. Ancak son günlerde ki rakamları görünce bir güvensizlik oluştu. Kimse kusura bakmasın, eğriye eğri, doğruya doğru…

Eskiden Sağlık Bakanlığının açıkladığı klasik bir rakamsal hastalarla ilgili, kaybımızla ilgili bir tablo yayınlanırdı. Hatta bazı televizyon kanalları, bir önceki günkü tabloyu da ekrana getirip kıyaslama yaparlardı.

Şimdilerde tablo önce ekrana gelmiyor. Son dakika adı altında alt yazı ile geçiliyor. Bu rakamlar verilirken araya siyasi haberler de sokularak ilgi çekilmeye çalışılıyor. Keçi boynuzu misali, rakamların tümünü öğrenebilmek için, siyasi haberleri de okuyoruz. Araya reklam alır gibi. Yapmayın! Virüs rakamlarını art arda verin. Yapılan bu işlem yakışmıyor.

Sadece benim mi aklım almıyor, diye düşündüğüm bir konu vardı.

Şükürler olsun Bilim Kurulu üyeleri de benim gibi düşünüyormuş.

Efendim her gün yayınlanan virüs tablosunda, yoğun bakım hasta sayısı ve bunların içinde ki entübe olan yani solunum cihazına bağlı hasta sayısını da öğrenirdik.

Sağ olsun Bakanımız Dünya Sağlık Teşkilatı daha iyi anlasın(!) diye. Yoğun bakım ve entübe sayısını kaldırıp, yerine ağır hasta ve zatürre oranını yüzdelik vermeye başladı. Siz yine Dünya Sağlık Teşkilatının anlayacağı ifadeleri kullanabilirsiniz. Ama milletin anladığı, yoğun bakım sayısı ve entübe sayısını kaldırırsanız kusura bakmayın biz öküzün altında buzağı aramayız, ineğin altında buzağı ararız ve günbegün rakamlar inandırıcılığını kaybeder.

Sizlerin de güvenilme rakamları irtifa kaybeder.

Biraz evvel (3 Ağustos Pazartesi saat 11:00 civarı) Hocacihan’da Pazartesi günleri kurulan Pazar için, Konya’da kendi üretim yapan pazarcı kardeşimi arayıp, pazarın kurulup kurulmadığını sordum. Sesi üzgün geldi. Ağabey virüse yakalandık, ben ve yeğenim iyiyiz ama eşim ve oğlum kötü dedi.

Annem de gece hiç uyuyamayıp rahatsızlanmış, şimdi onu hastaneye götüreceğiz dedi. Üzüldüm. Vaka etrafımızda.

Sağlık Personeli de eski heyecanını kaybetti. Bizde heyecanımızı ve kurallara uyma duyarlılığımızı kaybedersek çok canlar veririz.

Yüce Devletim! Bizi bize bırakmayın. Herkesin anlayacağı dilden konuşun. Gelecek bayramları görmemize fırsat verin. Kalın sağlıcakla.