VALİ OLMAK

Vali Cüneyit Orhan Toprak 1.5 yıl önce Konya Valiliği görevine getirildi.           

Toprak’ın göreve başlamasından uzunca bir süre sonra gazete olarak kendisine “Hayırlı olsun” ziyaretinde bulunduk. Bizler o ziyarette kendimizden sayın vali de doğal olarak kendisinden ve meslek hayatından bahsetti. Tanışma ziyaretimiz toru topu 15-20 dakika sürdü.        

Bahsettiğimiz ziyaret öncesinde biz  bu köşede yazdığımız  iki ya da üç yazıda vali beye biraz  yüklenmiştik. Kendisini ziyarete giderken arkadaşlar bana o yazıları hatırlatmışlar ve “Bakalım vali bey sana ne diyecek?” diye takılmışlardı. Çünkü böyle tanışma ziyaretleri öncesinde, ziyarete gelen konukların kim olduğu, ne iş yaptığı gazeteci ise ne yazdığı konusunda valiler özellikle bilgilendirilir.

Sayın vali sohbetimiz sürerken “Arkadaşlar ben eleştirilere açık bir insanım. Beni eleştirebilirsiniz. Ben bundan memnun olurum. İstifade etmeye çalışırım.” Deyiverdi.. İşte o anda biz  sayın vali ile göz göze geldik ve birbirimize baktık.

Bu bizim gazete olarak vali  Cüneyit  Orhan Toprak’a makamında yaptığımız ilk ve son ziyaret oldu. Sonra göreve gelişinin 1. Yılında yaptığı değerlendirme toplantısına katıldık. O toplantıda da onlarca gazeteci arkadaşa “Ben eleştirilere açık bir valiyim.Basın gerektiğinde eleştirmeli” demişti.Sonra vali beyin bir kaç basın toplantısına daha davet üzerine  katıldık. Bir kere de kendileri gazetemize iadei  ziyarette bulundu. Aslında bütün medya kuruluşlarına yaptı bu ziyareti.

Biz karşılaştığımız sınırlı ve dar zamanlarda vali beyi dikkatli bir şekilde değerlendirmeye çalıştık.       

Ne söylediğine baktık. Ne yapmak istediğini anlamaya çalıştık.             

Meslek hayatımızda  bu şehirde görev yapan 20 civarında vali görmüştük.

Bizim yakından  tanıdığımız ilk vali İhsan Tekin’di. (İhsan Dede ile karıştırılmasın.)

Bazı valilerle de çok ama çok senli benli olduk.

Birlikte gayriresmi ziyaretlere gittik. İlçelere, köylere gittik. Yer sofralarına oturduk yemekler yedik.Onları  ikametgahlarında ziyaret ettik.

Konya’da çok müstesna valiler dönemi 2006 yılında maalesef  Ahmat Kayhan’la sona  erdi.     Bundan  dolayı  1.5 yıl önce Konya Valiliği görevine getirilen Cüneyit Orhan Toprak’ı özellikle  merak ettiğimi ve anlamaya çalıştığımı söylemeliyim.

Nasıl bir insan ve nasıl bir vali bu Cüneyit Orhan Toprak, diye çok düşündüm.

Sayın valide ne gördüm?

Hadi onu söyleyim..

Her şeyden önce kalbinin bir tarafına devleti öteki tarafına da milleti  koymuş.

Devletin kanun, kural, genelge ve talimatlarından zerre taviz vermiyor.           

Devletin zirvesi bir olay karşısında hangi tavrı alıyorsa, o da aynı tavrı alıyor.   

“Bir yerleri görmezlikten geleyim. Göz yumayım. İdare edeyim.” Anlayışı hiç yok.

Yani devlet ne derse, kanun ne derse  onu  uyguluyor.              

Vali bey   kalbinin öteki tarafına koyduğu halka  da çok bağlı.

İnsanların kim olduğuna bakmadan seviyor..

Valilik makamının önünden geçenleri  arzu etmeleri halinde randevu falan vermeden makamında kabul ediyor, hal hatır sorup sohbet ediyor. Çay, kahve ikram ediyor. Varsa şikayet ve sorunları ile ilgilenip muhatabını bilgilendiriyor.

Bizim gazeteye ziyarete geldiğinde çıkışta İş Merkezinin esnafı bir  araya gelmiş ve kendisini toplu olarak kapının önünde alkışlamıştı. Bir çok esnaf da onu çay içmek için dükkanına davet etmişti.Vali bey o zaman başka bir randevusunun olduğunu ve en kısa  zamanda esnafı  ziyaret edeceğini söyleyerek oradan ayrılmıştı.. Aradan 15 gün geçtikten sonra vali bey  İş Merkezine gelerek esnafı tek tek ziyaret etmiş ve bazılarının da çayını içmiş. Bizim bu ziyaretten çok sonraları esnafın demesi üzerine haberimiz oldu.          

Bu şehrin insanları onu çok farklı bir vali  ve kendilerinden birisi olarak görüyor ve çok seviyor. Bu arada kendimle ilgili bir şikayet hakkımı kullanmak istiyorum: Biz vali beyi bir kere makamında ziyaret ettik. Bir kaç defada davet üzere basın toplantısına katıldık. Sonra pek görüşemedik, görüşemiyoruz. Ne demek istediğimi anladınız siz.

VALİ BEYİN KORONA GÜNLERİNDEKİ PERFORMANSINA BAKALIM

-Devletin talimatları doğrultusunda çalışma hayatı diğer ilgililerle birlikte düzenledi,

-Şehirlere giriş-çıkışların sınırlandırıldığı günlerde vali bey maskesini takarak şehirler arası yollara çıktı ve sürücülere “Yolculuk nereye?” diye bizzat sordu.         

- Son günlerde belli aralıklarla semt pazarlarını denetliyor.

-Marketleri denetliyor,              

-Fırınları denetliyor,     

-Maske üretimi yapan okul vb. Gibi yerleri denetliyor.

-Gün  içinde vatandaşın beklemediği saatlerde ansızın cadde ve sokaklara çıkarak sosyal mesafe ve maske kontrolü yapıyor.

-Pazarcıların maske ve eldiven kullanıp kullanmadıklarını kontrol ediyor.

-Gittiği her yerde vatandaşa sosyal mesafe kuralını hatırlatıyor. Vatandaşı maske ve eldiven kullanmaları noktasında ısrarla uyarıyor.

 Geçmişte olağanüstü dönemlerde durumu  makamından idare eden valiler gördük biz bu şehirde. Gene olağan ve olağanüstü dönemlerde insanlara tepeden bakan, azarlayan, ters yapan valiler gördük biz bu şehirde. Cüneyit Orhan Toprak’ gelince.. Fazla söze gerek yok.  Bu şehrin insanları onu çok seviyor ve bir “abi, kardeş” olarak görüyor.  Buna inanmak istemeyenler varsa, vali beyi sokaklara sorsun.           

Vali olmak kolay değil.

Eğitimi ve dosyası müsait olan bir çok insan gerekli sınavları başarı ile geçmesi halinde pekala vali olabilir.

Lakin vali gibi vali olmak işte o başka.

Bu şehirde vali gibi bir vali var.