Vatan ve Millet Sevgisi, Sevgilerin En Yücelerindendir
29 Ekim 2018, Pazartesi 08:57Vatan bir milletin üzerinde hâkimiyet kurduğu, barındığıً, bağımsız ve özgürce yaşadığı ve gerektiğinde gözünü kırpmadan uğrunda canını feda ettiği bir toprak parçasıdır. Lâkin bir toprak parçasının vatan olabilmesi kolay değildir.
Ancak bir toprak parçasının vatan olabilmesi için, milli ve manevi baştan sona örülmüş, tarihi hatıralar ve abidelerle bezenmiş, şehit kanlarıyla sulanmış olması gerekir. Binaenaleyh uğrunda şehitler verilerek kanla yoğrulan toprak parçası vatandır.
Bastığıًn yerleri toprak diyerek geçme, tanı,
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı,
Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Milli şairimiz Merhum Mehmed Akif’in dediği gibi, yurdumuzu, namusumuzu, bayrağımızı korumak için tarih boyunca her türlü fedakârlığa katlanmış, uğrunda binlerce şehit verilmiş olan Vatanımız, şüphesiz göz nurumuz ve baş tacımızdır.
Vatan, bizim en kıymetli varlığımızdır. Hayatta, namus ve şerefimizi koruyarak huzur ve güven içinde yaşamak, ancak bağımsız bir vatana sahip olmakla mümkündür. Yurt edinmede, devlet kurmada mahir olan Müslüman ecdadımız, üzerinde yaşadًığımız toprakları büyük mücadelelerle elde etmişler, asırlarca İslâm'ın sancağını buralarda dalgalandırmışlar, adeta her karış toprağını şehit kanlarıyla sulamışlardır. Yine Merhum Akif, bir dörtlüğünde bu gerçeği ِşöyle ifade etmektedir:
‘’Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda
Canı, cânânı bütün vârımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.’’
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicret esnasında doğup büyüdüğü öz yurdundan ayrılırken vatan sevgisi ve hasretini şu sözlerle dile getirmiştir: “Allah’a yemin ederim ki sen yeryüzünün en hayırlı ve Allah katında en sevimli yerisin. Eğer kavmim tarafından çıkarılmamış olsaydım senden ayrılmazdım.”(Tirmizi c.5.722.)
Ana-baba sevgisi, evlât sevgisi gibi sevgilerin en güzellerinden biri de vatan sevgisidir. Dinimiz; vatan sevgisini, imandan saymıştır. Elbette ki vatan sevgisi en asil, en yüce sevgilerden biridir. Vatanı korumak hem dinî hem de milli bir görevdir. Çünkü iman olmadan vatanın; vatan olmadan da varlığımızın hiçbir manâ ve değeri yoktur.
Vatan olmadan bir milletin ayakta durması mümkün değildir. Vatan sevgisi, millet olma şuuruyla birlikte var olan bir duygudur. Milletleri ayakta tutan, toplumda birlik ve beraberliği sağlayan ahlâkî değerlerden biri de hiç şüphesiz vatan sevgisidir.
İnsanlarn bir vatana sahip olmaları kolay değildir. Sahip olduktan sonra onu korumak ise daha da zordur. İçinde bulunduğumuz şartların gereği, maddi ve manevi sıkıntılar zuhur edebilir. Elbette bütün bu sıkıntılar geçicidir. Ancak bir milletin var olması, hayatiyetini devam ettirebilmesi, ancak vatanına ve davasına sahip çıkmasıyla mümkündür. Milletimiz bu gerçeği 15 Temmuz’da ortaya koymuş, geçmiş ve geleceği ile bu cennet vatanda daimi ve ebedi olduğunu dosta düşmana göstermiştir.
Yüce Allah'ımız ve Sevgili Peygamberimiz, bizi birlik ve beraberliğe çağırıyorken, içerdeki ve dışarıdaki düşmanlarımız ise; sürekli bizi bölüp parçalamak için uğraşıyorlar!..
Ancak milletimiz bu oynanan oyunların artık farkında… Türkiye artık o eski Türkiye değil. Artık emir alma dönemi geçti… Ümmetin umudu olan bir Büyük Türkiye geliyor, İnşâAllah.
Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere; aramıza fitne, fesat ve nifak tohumu ekmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Çünkü üzerinde yaşadığımız bu aziz vatan, sadece mutlu günlerimizin ve müreffeh zamanlarımızın toprağı değildir! O; ak günlerimizin olduğu kadar, kara günlerimizin de vatanıdır...
Biz, sadece bu ülkenin nimetinden faydalanmak için değil; aynı zamanda külfetini çekmek, hatta uğrunda canımızı feda etmek için de yaşıyoruz. Bu sebeple Yüce dinimiz, vatanın korunmasına büyük önem vermiş, vatan sevgisini imandan saymış, vatan sevgisine ve bağlılığına büyük değer ve önem vermiştir.
Atalarımız dünyanın en güzel ve bereketli topraklarını vatan olarak seçmişler ve bize emanet etmişlerdir. Bizi şefkatli bir ana kucağı gibi bağrına basan bu toprakları yabancılara çiğnetmemek, ay yıldızlı bayrağımızı ebediyen göklerde dalgalandırmak, semayı çınlatan ezanı, gönülleri yeşerten Kur’an seslerini susturmamak için canla başla çalışmak her birimizin ayrı ayrı görevidir. Her daim nöbette olmamız mutlak gereklidir. Çünkü müjdeler vardır.
Bu konuda Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Biri Allah korkusundan ağlayan, diğeri Allah rızası için (vatanı uğruna) gece nöbet bekleyen iki gözü, cehennem ateşi yakmaz.”(Tirmizi, Fedailü’l cihad 12.)
Mevlâm, vatanımızı, milletimizi, mukaddesatımızı her türlü tehlikelerden korusun. Milletimizi; ikinci bir Kurtuluş Savaşı vermekten muhafaza buyursun. Bu vesileyle, toprağın kara bağrına düşen bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimizi minnetle yadediyoruz. Gönülden Muhabbetlerimle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.