VEFA TANIR

Süleyman Demirel 1991 genel seçimlerinde ANAP’ı yenerek, 11 yıl aradan sonra yeniden başbakan olmuştu.
Demirel hükümetinde Orman Bakanıydı.
Bizimle istişare ettiği konular olurdu, arada bir.
Karşılıklı fikir teatisinde bulunduğumuz zamanlardan birinde, Orman Bakanlığı’ndaki makam odasında baş başa konuşurken, “Abi siyasi hayatından bahseder misin? Uygun görürsen söylediklerini  yazmak istiyorum” dedim. İki saatten fazla süren o görüşmenin bir kısmını o aralar bulunduğum gazetede üç gün boyunca yazmıştım.
PAZAR günü arşivimden o gazetelerin sayfalarını bulup çıkardım ve sizlerle paylaşmak istedim.
Çok kısa notlar halinde, bakanlıktaki makam odasında kendisinin bize anlattıkları.
“Ilgın’da 1927 yılında dünyaya geldim. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Siyasete Lise yıllarımda ilgi duymaya başladım. Üniversite okurken siyasete profesyonel diyebileceğimiz anlamda ilk adımı attım. Hafta sonlarında trenle İstanbul’dan Ilgına gelir ve partim olan CHP’nin faaliyetlerine katılırdım. Mahalle ve köyleri örgütlemeye çalışırdım. O aralar Ilgın’da bir gazetede çıkardım. Halk ve parti çevreleri, Konya siyaset camiası beni yakından tanıma fırsatı buldu. Herkes beni tanımaya başlamıştı. İstediğim yolda ilerliyordum. Doktorluğumun yanı sıra siyaset yapacak ve milletvekili olacaktım. Bakan olmayı bile o yaşlarda hayal ettiğimi söylemeliyim.”
Hayallerini gerçekleştirdi.
İlk olarak 1961 yılında gençlik aşkı CHP’den Konya Milletvekili seçildi.
İsmet İnönü’nün beyin takımının içinde yer aldı. Ülke ve CHP’nin kritik dönemlerinde İnönü’nün yanında mutlaka bulunmasını istediği birkaç  milletvekillerinden birisi oldu. Yukarıda bahsettiğim  ve saatler süren görüşmemizde kendisi bunu şöyle anlatmıştı.  “İnönü rahmetli ne vakit sıkıntılı bir durum olursa beni ve Kasım Gülek’i mutlaka çağırırdı. Talat Aydemir’in 22 Şubat 1962 darbe teşebbüsünde de İnönü’nün yanında ikimiz vardık. Ne yalan söyleyeyim Aydemir’in darbeye kalkıştığı gece üçümüzde korktuk. O gece sabaha kadar uyumadık.”  Kendisi bize İnönü’nün her gece ılık süt içmeden yatağa girmediğini de söylemişti.
Sonraki yıllarda CHP’den ayrılarak, Turhan Feyzioğlu ile birlikte Güven Partisini kurdu.
Güven Partisi’nde Grup Başkan Vekilliği görevinde bulundu. Bu partide Genel Başkan Vekilliği yaptı.
80 Darbesinden sonra Doğru Yol Partisi kurucuları arasında yer aldı.
DYP’de de Grup Başkan Vekilliği görevinde bulundu.
CHP, Güven Partisi ve Doğru Yol Partisi’nden toplamda altı dönem Konya Milletvekili seçildi.
Bu partilerin kurduğu hükümetlerde Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, Bayındırlık, Orman ve Milli Savunma Bakanlığı görevlerinde bulundu. TBMM Başkan Vekilliği yaptı.
Kaliteli kumaştan devlet adamıydı.
Devletin hafızasıydı.
Türk siyasetinde A kategorisinde ve çok üst sıralardaydı.
Halkın adamıydı.
Ankara’da devletle işi olan hemşerilerinin parti farkı gözetmeden önüne düşer, Ankara’da kalmaları halinde de cebinden parasını ödeyerek  otellerde ücretsiz kalmalarını sağlardı. Halkın ”Vefa abisiydi”  
Konya siyasetine damgasını vurdu.
Çok saygın, çok da itibarlıydı, bulunduğu her mecrada.
Döneminde büyük hizmetleri oldu. Bir tanesini söyleyim. Çok soğuk ve karlı bir kış Cumasında Ilgın Şeker Fabrikasını hizmete açarken yanındaydık.  Şadırvanda buz kesen suda titreye titreye abdest almış ve tesislerin camisinde Cuma namazını kılmıştık.
Geride bıraktığımız Cuma sabahı yakın dostlarından Bekir Duvarcı abi bizi telefonla aradı “Ali Rıza Vefa abi ölmüş. Haberin var mı” dedi.
Kendisi son yıllarda sağlık sorunları yaşamaya başlamıştı, yaşı da vardı. Sonunda hayata veda etti.
Vefa Tanır. Çekirdekten siyasetçi. Devlet adamı. Halkın adamı. Doğduğu topraklarda sonsuzluğa uğurlandı.
Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.