Virüs konusunda, ŞEFFAF DEĞİLİZ!

Corana ile tanışalı iki ayı geçti. Testler, vakalar, iyileşenler, yoğun bakımda olanlar ve en kötüsü ölümler.

Ben Konya’da yaşıyorum Konya’da ki virüsle ilgili rakamları bilmiyorum. Niye? Herhalde devlet sırrı olsa gerek. Halkı adam yerine koymuyorsunuz, hiç kusura bakmayın. Sizler bilin yeter. Biz niye bileceğiz ki.

Her akşam sağlık bakanlığının yayınladığı, klasik virüs raporunu, Konya İl Sağlık Müdürlüğü de Konya için pekala yayınlayabilir. Yaşadığım ilde kaç vaka var, kaçı yoğun bakım kaçı entübe, Konya’da kaç test yapıldı. Hastane de yatan, evde izole olan kaç kişi var. Kaç ölümüz var. Ümreden dönenlerden hasta sayımız kaç? Efendim ben ümre dedim ya bazı yozlar hemen atılacak. Niye ümre diyor yaaa. Sen ümreye düşman mısın? Diyecekler. Hayır ben ümreye düşman değilim. Virüs olduğunu bile bile, vatandaşımı ümreye gönderenlere, son kafileden önceki kafileyi “karantinaya almayanlara” , ölümlere sebep olanlara düşmanım. Merak etmeyin bunlardan vebali olanlar İLAHİ ADALETTEN kaçamayacaklar.

Biri çıksın desin ki Konya’da vaka sayısını şunun için bilmenizi istemiyoruz. Söyleyin Allah aşkına. Bizi de bir adam yerine koyun. Bir sürü il, özellikle turizm illeri, yasaklardan muaf tutuldu. Konya niye yok içlerinde? Konya’nın durumu çok kötü?

TRT diline dolamış diğer ülkeler de vaka ve ölüm sayısını. Onların durumu kötü olunca sevinecek miyiz? Amerika’da ölüm şu kadar, bizde daha dört bin olmadı.

Biz başkaları hastalıkla boğuşurken, ölümlerle boğuşurken bizde bu olaylar az diye sevinecek miyiz? Asla… Ama bizi kıyaslama ile o yola itiyorsunuz.

Tabi ki durumumuza şükredeceğiz. Ama unutmayalım virüsle geç tanıştık, şöyle tedbirler aldık dememize rağmen yüz elli bine yakın enfeksiyon kişi sayımız var. Bu benim ülkem için büyük rakam. İyileşen hasta sayımız her gün artıyor. Yüz binlere dayandı. Memnunuz. Ama her gün otuz binin üzerinde test yapıyoruz ve bin beş yüz civarı yeni vakamız var. Demek ki biz tedbirleri iyi alamıyoruz. Yeni vakaların da ilerdeki günlerde virüsü yayacağından endişemiz yok. Bu çark azalsa da böyle devam edecek gibi görünüyor.

Tek tesellimiz ölü sayısı. Günde 50 ölü olunca seviniyoruz. Bunu anlamıyorum. Dört bine yakın ölümüz var. Nice Proflarımız, değerli insanlarımız, hocalarımız vefat etti. Bunları düşünmüyoruz.

Ben il il, gerekirse ilçe ilçe vaka sayılarının bildirilerek, şeffaf olmamızı öneriyorum. Biz de insanız ve bilmek istiyoruz.

Anadolu da vakanın hiç uğramadığı bir ilçe de berberleri, lokantaları, parkları niye kapatalım?

Tedbir diyorsanız yanılıyorsunuz. Tedbir vakaların yoğun olduğu yerler de alınır. Onu da biz bilmiyoruz. Ne diyelim! Sizler bilin yeter.

ANKARA BAROSU KENDİNE GEL!

Diyanetin zina ve eşcinsellikle ilgili ayetlere ortaya koyduğu gerçeklere sen itiraz edemezsin. Sen işine bak, üzerine vazife olmayan şeylere karışma. Beni üzen, ülkemde yasalarla zina ve eşcinsellik suç olmaktan çıkmıştır. Alnını secdeden kaldırmayanlar, bu yasayı çıkaranlar hiç oralı bile değildirler.

Bu yasa Ankara Barosu ve onun gibi düşünenleri de ziyadesi ile memnun kılmıştır.

Aslında Ankara Barosu, Diyanete yardım da etmiştir. Eleştirilerin çevrildiği diyanete rahat nefes aldırmıştır.

Virüs olduğu halde vatandaşlarımızı Ümreye gönderme konusunda yapılan eleştiriler varken, vatandaştan sürekli para toplayan bir kurum haline gelmişken, bir vakıf aracılığı ile Cuma hutbelerinde bile para talep edilirken zekat, fitre ve fidyenin kimlere verileceği ayetlerle açıklanırken, yine vakıf aracılığı ile bunlara talip olmuşken virüslü günlerde ülkem insanına bir kuruş yardım etmezken, sadece imam ve kurs hocalarını Vefa gruplarına dahil edip, başka bir yardımda bulunmazken.

Kişinin üvey torunu ile evlenebileceği konusunda, gereksiz fetvalar verirken.

Ankara Barosu imdada yetişmiştir. Şahsi görüşüm! Diyanetin para ile Hac ve Ümre organizasyonları ile alakası kesilmelidir. Bu kurumu denetleyecek bir üst kurul oluşturulmalıdır. Diyanetin sadece dinle ilgilenmesi, maddi işlerden uzak durması sağlanmalıdır.

Bakınız 10 Mayıs Pazar günü 65 yaş üstü vatandaşlarımız sokağa çıkacak. 7 Mayıs Perşembe Diyanet açıklama yapıyor.

Pazar günü 11:00 15:00 arası sokağa çıkacak 65 yaş üstü vatandaşlarımız için camilerimiz bu saatler arası açık olacaktır. Vatandaşlarımız, öğle namazlarını camilerde kılabilirler. Ağzım açık kaldı. Biz bu vatandaşlara virüs bulaşmasın derken diyanet ne diyor. Sokağa çıkma yasağının olduğu günde imamlarımızı da sokağa çıkarıp, camileri açtıracağız.

Aklın yolun bir. 9 mayıs günü Diyanet yeni bir bildiri yayınlayıp daha önceki uygulamasını iptal etti.

Söylenecek çok şey var. Diyanet vakfı varken, ve sürekli para toplarken, camileri neden başka bir vakıf “Camileri Temizleme Vakfı” üstlenir. Bu vakfa vatandaşlarımız, her ay makbuz karşılığı hayır yaparlar.

Bazı şeyleri aklıselim düşünmek zorundayız. Kararları çok düşünerek ve istişare ederek almalıyız.

Kalın sağlıcakla.