YAZIK ŞU KONYA?YA?

Ağırlıklı olarak TRAFİKTEN bahsedeceğim. Bizim çarşı dediğimiz yerin trafiğinden.

Valiliğin önünden geçen Sarraflar Caddesi araç trafiğe kapandı, Fatih çarşısı karşısından başlayıp, Aziziye Camii önünden geçen eski İstanbul Caddesi de araç trafiğine kapalı. Mevlana önünden, Kültür Merkezine giden yolda araç trafiğine kapalı.

Alaeddin-Mevlana arası yol tramvay hattının da yapılmasıyla iyice daralmış durumda. Bu yol DOLMUŞ trafiğine kapalı… Bazı Belediye Otobüsleri de bu yola giremiyor.

Peki çarşının yükünü hangi yol çekiyor? Tek bir yol var. İsmet Paşa İlkokulunun oradan gelip, Eski Fenni Fırının oradan, Eski Sümerbank’ın yanından Kadınlar Pazarına doğru giden yol… Bu yol günün her saatinde çok yoğun. Hele akşam saatleri anlatmakla değil, yaşamakla görülebilir. Tabi bu yol üzerinde ücretli araç park yerleri var. Adam bu ücretli park yerine girmek için bir çaba harcıyor. Parktan ayrılırken esas problem başlıyor. Trafik o kadar yoğun ki, adamcağız park yerinden arabasını bir türlü çıkartamıyor. Bir kişi çıkıp yolu kesiyor. Ancak, araç öyle çıkıyor. Tabi bu arada bütün araçlar bu park halindeki aracın çıkışını bekliyorlar.

Eski Sümerbank’ın köşede bir trafik lambası var. Ama geçerliliğini yitirmiş bir lamba. Zira Kadınlar Pazarına giden yolda trafik o kadar yoğun ki, araçlara yeşil yansa bile trafik ilerlemediği için çaresiz bekliyorsunuz. Yolun ortasında kalan araçlar yüzünden Mevlana-Alaeddin ve tersi istikametinde giden araçlara yeşil yanmasına rağmen trafik işlemiyor. Anlayacağınız tam bir keşmekeş.

Bu arada Eski Sümerbank’ın oradan Kadınlar Pazarına giden yolda park yasağı yok. Dolayısı ile iki şeritli yol bir anda tek şeride düştüğü için trafikte yoğunlaşıyor. Kadınlar Pazarı istikametine giden bir aracın şoför yanında oturan hanımefendi camı açıp kavşakta gördüğü trafik polisine gideceği istikametteki yola araç park etmesi neticesinde trafiğin sıkıştığını söylüyor. Polisin cevabı ilginç; ‘Efendim o yolda park yasağı yok’ vatandaş çaresizlikten ne yapacağını şaşırdı.

Bu arada Alaeddin-Mevlana arasındaki tramvay hattını acelesi olan sürücüler kullanıyor. Bunlara belediye otobüsleri de dahil. Dolayısı ile tramvay hattının ortasından yürüyen ve buradan araç geçmez diye düşünen yayaların can güvenliği de tehlikeye giriyor.

Tabi çarşının arka yollarına da bir göz atmak lazım. Şerafettin Caddesi de tek yön olmuş. Buradan da çarşıya gelemiyorsunuz. Anlayacağınız trafiği kilitlemek için ne gerekiyorsa yapmışız.

Bu arada Fenni Fırın kavşağından Fatih Çarşısı istikameti yani Eski İstanbul Caddesinin bu kısmı adeta otopark haline getirilmiş. Trafikteki önemini yitiren bu yol sağlı sollu araç parkı haline gelmiş. Araçlarını satmak isteyen seyyar galericilerde bu yola araçlarını park ediyorlar.

Bir yeri araç trafiğine kapatıp yayalaştıracaksanız, araçlar için alternatif yollar üreteceksiniz. Belediye her yeri yayalaştırıyor ama araç trafiğini adeta felç ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim Meydanını yayalaştırdı. Ama araç trafiğini yerin altına aldı. Şimdide Eminönü Meydanını yayalaştırıyorlar, ama yine araç trafiğini yer altına alıyorlar.

Acaba diyorum bizim Konya Büyükşehir Belediyesi bunları hiç görmüyor mu?

Peki bizim Büyükşehir Belediyemiz neden bu kadar yolu kapatıp yayalaştırdı? İnsanın aklına neler geliyor…

Bedestenin restorasyonu Konya için Marmaray gibi önemli demiştim. Büyükşehir Belediyemiz stadyumda olduğu gibi Bedesten restorasyonunu reklamlarla ulusal kanallara taşıdı. Bu reklama giden paralara acımamak mümkün değil. Belediyemiz çarşıyı yayalaştırarak, vatandaşların buraları daha dikkatli görmesini mi istiyor acaba?

Yapmayın, etmeyin Konya ve Konyalıya yazık etmeyin. Yaptığınız güzel eserlere de gölge düşüyor.

Böyle giderse Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan bile Konya trafiğini düzeltemez.

Tren trafiği, otobanlar ile araç trafiği hızlı hale getirilirken, şehir trafiğini bu kadar yavaşlatmak, sıkıntıya sokmak yakışmıyor.

Bu trafiği rahatlatmak için bir panel düzenlenmeli ve fikirler ortaya konmalıdır.

Bir Konyalı olarak Konya’nın en önemli sorununu dile getirdim. Büyükşehir Belediyemizin ‘sivrisinek saz’ misali duyarlı olacağını düşünmüyorum. ‘Davul-Zurna’ çalsak olur mu bilmiyorum?

Esen kalın…