Yazıklar olsun!

VATAN BORCUNU ÖDEYENLERE BU YAPILIR MI?

Dünyada uygulanan iki tip askerlik vardır. Zorunlu askerlik ve Gönüllü askerlik.

Bizdeki sistem ‘Zorunlu’ askerlik sistemidir. Her Türk erkek vatandaşı askerlik hizmetini yapmakla mükelleftir. Kanun böyle der.

Yıllarca askerlik yapan atalarımızı düşündükçe, onların ne büyük insan olduğunu anlıyoruz.

Geçenlerde belgeselini yazdığımız Konyalı Gazi Nuri Çavuş tam 12 cephede 18 yıl (1907-1925) askerlik yapan bir kahramanımızdı.

Savaş ortamından uzaklaştıkça ve nüfus artışından dolayı askerlik hizmetinin süresi de kısalmaya başladı.

1970’lı yıllarda 24 ay olan askerlik zamanla 20 ay, 18 ay, 15 ay, 12 ay gibi sürelerle yapılarak günümüze gelindi.

Uzman er-erbaşların çoğalmasıyla yarı zorunlu, yarı gönüllü bir askerlik sistemine dönüştük.

Uzman sayısı arttıkça, zorunlu askerlik yılı azaldı, kaynağı eritmek için ‘Bedelli’ askerlik çıkmaya başladı…

Gelelim esas konuya, sıkı durun! Kahramanlarımızın yaptığı askerlik hizmeti emekliliklerine sayılmıyor. Emekliliklerine sayılabilmesi için yüce devletimiz onlardan yüklü para istiyor.

Evinden, yurdundan ayrı kalacaksın.

İşini bırakıp işinden ayrı kalacaksın,

Eşini, çocuklarını, anneni, babanı bırakacaksın…

Gurbete çıkacaksın, vatan hizmetine koşacaksın…

Savaşa, çatışmaya gireceksin.

Baban, annen, eşin evlatların hasta olacak, yanında değilsin.

Bayramlarda nöbettesin…

O yıllarda telefon her yerde yok, sevdiklerinin sesini duymayacaksın,

Bir gün bir telgraf gelecek sevdiklerinden birinin ailenden birinin hatta evladının öldüğünü öğreneceksin, cenazesine zor yetişeceksin…

Veya aman askerdeki oğlumuz duyup üzülmesin diye ölüm haberini senden gizleyecekler.

Terhis olup köyüne gelince, babanı ancak kabirde bulacaksın…

Adam sigortalı işini bırakıp vatan hizmetine koşuyor.

Konuyu yazmama sebep rahatsız bir kardeşimizin emekli olma hayali ile ilgilidir.

Yasalarımızla emeklilik durumları kişilerin yaş ve çalışma süreleriyle birleşmiş.

Ama kanunlarımız hasta olup, iş göremez raporu alanlara bir ayrıcalık tanımış.

Raporda derecelenmiş yüzde kırk ve üzeri raporlu olanlar daha erken sürede emekli olabiliyorlar.

Şahıslar askerlik yaptıkları süreyi emekliliklerine saydırırlarsa ki bunun için para ödeyecekler, askerlik süresi de emekli hizmetine dahil ediliyor.

Bir çeşmeci kardeşimiz, hasta, hastalık bir tane değil, sakatlık vergi indiriminden istifade edip, aldığı raporun yüzdesine göre daha erken yaşta emekli olabilecek.

Raporun geçerli olabilmesi için belirli bir süre çalışması gerekiyor. Diyelim en az 3600 iş günü çalışması gerekiyor.

Hasta, çalışacak takati kalmamış. Askerlik hizmetinden 12 ayı emekliliğe saydırırsa bu süreyi tamamlayacak. 18 ay askerlik yapmış ama 12 ay hizmetini alırsa, raporuyla, ilgili çalışma işgününü tamamlayacak.

Raporu için müracaat edince, on ay kadar eksiği olduğu söyleniyor. Askerlik şubesine gidiyor. Her ne hikmetse onlarda 12 aylık bir hizmet için On bin lira (eski parayla 10 milyar) istiyorlar. Devlete yatırılacak. Yani 18 ay hizmet alımı yaparsanız yaklaşık 15 bin lira (15 milyar) ödeyeceksiniz.

Hem askerliğinizi yapacaksınız, hem de hiç askerlik yapmayanlar veya 21 gün askerlik yapanların ödediği 15 bin lirayı ödeyeceksiniz.

Nasıl bir adalet yahu! Daha doğrusu nasıl bir adaletsizlik!

Bir daha izah edeyim, yeni bedelli yasasıyla 21 gün askerlik yapanlar 15 bin lira ödüyorlar. Kahramanca 18 ay askerlik yapanlar, günü gelince emekli olabilmek için onlarda 15 bin lira ödüyor.

Aklım almıyor, ama burası Türkiye…

Adaletsizliğe uğrayanların sesleri de çıkmıyor. Herhalde yaptığımız askerlik vatana helal olsun, verdiğimiz parada diyorlar.

Ha yıllar önce askerlik yapanların iaşeleri (yatma, yeme) devlet tarafından karşılanıyor.

Yüce devletimiz onların cebine, ayda neredeyse bir paket sigara parası veriyor.

Dikkatinizi çekerim ayda bir paket, günde değil…

Yahu anlatırsam roman olur, sizde bende çok üzülürüz…

O parayı almayan, alamayan askerlerde var. Cam kırıldı vb. gibi sebeplerle, bunları yaşadık, gördük… Sonradan iş sıkı tutulup bu harçlıkların erlere ulaşması temin edilmiştir.

Bu hasta arkadaşımla karşılaşınca rapor alabilecek süreye erişebilmek için kendisinden 12 ay karşılığı istenen on bin lirayı ödeyemeyeceğini söyleyince içim cız etti…

Sen devletin için 18 ay canını ortaya koy, devletin yaptığın bu hizmetin emeklilikten sayılabilmesi için senden para talep etsin. Yazık çoook yazık.

Ankara’ya seçip gönderdiğimiz 600 vekile sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Haftada üç gün çalışırsınız, o da birkaç saat.

Okul çocuklarından daha çok tatil yaparsınız.

Çok güzel maaş alırsınız, hele hem çalışan, hem emekli vekil iseniz rakamı ben telaffuz edemiyorum.

Çok az vekillik yapsanız bile (en son 2 yıl idi daha azalmış olabilir) vekillikten emekli olursunuz.

Basın mensuplarına iade ettiğiniz ‘yıpranma’ payından vekil olarak önerge verip sizlerde istifade edersiniz.

Yani 4 yıl çalışınca sizde 5 yıl çalışmış gibi olursunuz.

Türkiye’ni en ucuz lokantasına sahipsiniz.

Telefon görüşmeleriniz bedava.

Adım attığınız iller, size yolluk harcırahla geri döner.

Ben değil ama siz kolay hesap edebilirsiniz. Yılda kaç gün kaç saat çalışmışsınız…

Ben bir şeye üzülüyorum. 18 aylık askerlik hizmetini emekliliğe saydırmak için ödedikleri 15 bin lira devlete gelir kabul edilip, buda benim devletten aldığım emekli maaşına bulaşırsa, bunun vebalini sorumlulara bırakıyorum. Ama Ankara’daki 600 vekilimiz bu para sadece bizim aldığımız emekli maaşlarına bulaşır. Sizin aldığınız maaşlara niye bulaşsın ki? derse o ayrı…

Bu gariplere çözüm üretip yasa çıkarın. Konuya duyarlı bir vekil bekliyoruz.

Kalın sağlıcakla…