“YERİNDE KARAR” DÖNEMİ UYGUN MU?

Hükümet yeni bir karar aldı. Bu karar “Yerinde Karar”. Bundan böyle illerde ki vaka durumuna göre valiler başkanlığında ki il hıfzıssıhha kurulu, normalleşmeye geçilip geçilmeyeceğine karar verecek.

Şimdiye kadar merkezden uygulama ile, illerin vaka sayısına bakılmaksızın, tüm illeri kapsayacak şekilde, kısıtlama ve normale dönüşmeler talimatla uygulamaya konulmuştur.

 Yeni vaka sayısı çok olanda, az olanda aynı kefede idi. Kuru ve yaş meselesi idi.

Ben bu “yerinde karar” uygulamasının çok önceleri hayata geçirilmesi taraftarıydım. Olmadı, yapmadılar. Peki şimdi niye uyguluyorlar. Bana göre şimdi bu uygulama adeta kafa pasıdır. Sorumluluk alınmayacağı için, sorumluluğu devretmedir.

Şimdi soruyorum, hangi kriterlere göre normalleşme olacaktır? Yani size vaka sayısı şu kadar olursa, hasta sayısı şu kadar olursa, vaka ve hasta artış oranı ne kadar artarsa normalleşme olmayacak veya tersi durumda sayılar azalırsa, ne zaman normalleşmeye daha yoğun dönülecek?

Bunların hiçbiri belli değil. İlerde alınacak kararlarda baskı unsuları çoktur. Sivil toplum kuruluşu dediğimiz, tamamen siyasallaşmış kurumların karar vericileri üzerinde il bazında etkileri daha çok olacaktır.

Kısıtlamalar nedeniyle, yeterli gelir düzeyini elde edemeyip güç durumda kalan işkolları, bir an önce normalleşmeye dönmek isteyecekler ve dernekleriyle, odalarıyla, vakıflarıyla, sendikaları ile yoğun baskı yapacaklardır.

Endişe canın ikinci plana atılıp, kazancın ön plana çıkmasıdır.

Bakacaksınız bir ilin aldığı kararlar beğenilmeyecek ve konu gündeme gelecek, çık işin içinden …

Daha önce yazmıştım. “Hiç bilinmeyenli denklem” diye. Sağlık Bakanlığımız açıkladığı yüzdelik rakamlarla, bize ne kadar değer verdiğini göstermişti. İstanbul’da son bir haftada yüzde altmış arttı veya yüzde kırk azaldı gibi. Konya’da vakalar yüzde şu kadar arttı, yüzde şu kadar azaldı. Diğer iller içinde geçerliydi bu yüzdelik açıklamalar.

Yahu biz bu ülkenin vatandaşlarıyız, bize niye keçi boynuzunu bile çok görürsünüz? İl il açıklayın   rakamları diye yazmıştım. Ne gezer! Ben bu rakamların yüzdelerle açıklanmasını, bize verilen değer olarak değerlendiririm.

Vatandaşına rakamları söyleme Sakın söyleme…  Söylerseniz ne olur?

Bu yerinde kararın sıkıntılarını kısa sürede göreceğiz, kimler gündem oluşturacak bakacağız

COVİD RAKAMLARINDA BİR TESLİK VAR!

Vaka sayısı stabil derken 23.02.2021 itibarıyla, dokuz bini aştık. Zaten sekiz binlerde seyrediyordu. Hasta sayısı aklımın almadığı şekilde altı yüzle-altı yüz elli arasına sıkıştı. Vefat sayısı yine anlamadığım şekilde düşe düşe yetmişli rakamlara geldi. Yani vaka sayısı artıyor, hasta sayısı durağan ama vefatlar azalıyor. Ağır hasta sayısı da durağan ama. Yani virüs insafa mı geldi daha az sayıda insan vefat ediyor?

Yine bakıyorum test sayısı, iki yüz binli rakamlarda yüz yirmi-yüz otun binli rakamlara geriledi…

Eskiden Sağlık Bakanı çıkıp, canlı açıklamalar yapardı. Şimdiler de oda yok, basına verilen açıklamalarla yetiniliyor.

VAKA SAYISINDAKİ ARTIŞ NEDEN?

Bir haftalık aralıklarla, yine bu sefer yüz bindelik oranlarla haftalık vaka sayıları açıklanıyor. Artık illerin nüfusunu da bileceksiniz ki bu vaka sayılarını yüz bindelik oranını da göreceksiniz. Vatandaşını sürekli matematik, çalıştıranlara da bir alkış gelmeli. Konya’da vaka ve hasta sayısı şu derseniz kıyamet kopar.

Haftalık verilere bakınca, daha önce yüz binde doksan nokta doksan dokuz olan oran, yüz binde yüzü aşmış. Bir haftada yüzde onu geçen bir artış niye?

Konya için söylüyorum. Kontroller küçük numunelerden öteye geçmemektir. Sadece toplu ulaşıma, otobüs ve minibüse göz atın yeter. Mahalle aralarındaki çay ocakları, kafeler açılmaması gereken yerler açık veya oturulması yasak olan bu yerlerde sandalye masa atılmış sigaralar yakılmış.

Kurallara uyup maske takan güzel insanlarımızı maske takmayıp bunu marifet sanan insan görüntülülerimizle kıyas ediyoruz. Galiba maskeli insanların sayısı azalıyor.

Belediyeyi arayıp, zabıtaya çarşının göbeğinde bir çarşıyı kurallara uymadığı için şikayet ediyorum. Evet yanlış anlamayın, çarşının göbeğinde bir çarşı, teşbih satılıyor. Ne mesafe ne maske, açık bir çay ocağı. Zabıta artık bu işlere karışmadıklarını, 155’i arayıp polise iletmemizi söylüyor. Arıyor söylüyoruz. Durum ortada…

Vaka artışına kesinlikle en önemli sebep olarak kontrolsüzlüktür. Pazar yerlerini de bir dolaşın isterseniz.

ÖĞRETMENLERE AŞI…

Kontrol ve denetimlerin olmadığı köy okullarını açtınız. Bir tek öğretmeni aşı yapmadan açtınız. Artık virüsün kırsala yayılmasının sebebini ve alt yapısını oluşturdunuz. Madem okulları açacaktınız neden öğretmenlere aşıda öncelik tanımadınız? Öğretmenlerin canını hiçe saydınız: yazık çok yazık. Lafa gelince biz bu virüslü dönemi en iyi yapan ilkelerdeniz dersiniz. Müsaade edin siz kendinizi övmeyin yapılanları görüp biz sizi övelim. Vaka artışlarının önemli nedenlerinden biride bu köy okulları, yüz yüze kurslar vb. bunun vebalini de kim taşır? Onu bilemem. Esen kalın.